Bilime Göre Ruh Bedenin Neresinde?

[lilith_halşii]

Bilim insanlarına göre ruh:
Bilim insanları tarafından yapılan bir araştırmaya göre insan ruhunun beyindeki hücrelerin içerisinde bulunan mikrotübüller ismi verilen yapıların içerisinde bulunduğu keşfedildi.

Mikrotübül içerisindeki kuantum bilgiler yok edilmez, sadece geniş çaplı evrene dağılır.

Bilim insanlarına göre ‘bilinç’, beynimizde ‘kuantum bilgisayar‘ tarafından kullanılan, ölümden sonra da evrende devam eden bir program olarak görülebilir.

Tartışmalı teoriye göre, ölüme yakın bir deneyimden alınan bilgiler ışığında, sözde mikrotübüller kuantum durumunu kaybedip insan sinir sisteminden çıkıyor. Bununla birlikte, içerdikleri bilgiler yok olmuyor.

Bunun yerine, bilgi bedeni terk ediyor ve evrenle yeniden birleşiyor. Bilim insanları, bunun ruhun beyindeki nöronların etkileşiminden daha fazlası olduğu anlamına geldiğini söylüyor. Başka bir deyişle, ‘ruh’, evrenin dokusundan yapılıyor ve zamanın başlangıcından beri var.

Ruhun vücuttan nasıl çıktığının dair Alman bilim insanlarının yaptığı bir deney;

Almanya’daki bir deneyde, ölümüne az kalmış olan bir adamı şeffaf bir camdan yapılmış kutuya koydular, böylece onu hayatta iken dışarıdan izleyebildiler. Kutu tamamen mühürlendi.

Ruh vücudun dışına çıkarsa kutuyu nasıl terk edebilir, görmek istediler. Ruhu yakalamak isteyen bilim insanları, ruh vücudun dışına çıktığında vücudun kilo kaybetmesi gerektiğini savunuyordu. Bu nedenle vücudu olabildiğince hassas bir şekilde tarttılar.

Ancak adamın ölmesiyle birlikte cam kutudan hiçbir şey çıkmadı. Çünkü, ruh için madde bir engel oluşturmuyordu. Tıpkı X-ışınlarının vücuda girebildiği ve vücudun onları önleyemediği gibi.

Ölü adam tekrar tartıldı ve aynı ağırlığa sahipti. Materyalist bir bilim adamı için bu deney ruhun olmadığının en büyük kanıtıdır. Ancak ruhun varlığına inanan bilim insanları için bu ruhun bir ağırlığı olmadığı anlamını taşıyor.

(Materyalist: İlahi şeylere inanmayan sadece maddenin olduğunu savunan kişiler)
(Başka makalelerden ruhun bedenden ayrıldıktan sonra vücüdun 21 gr hafifeştiğini bunun da ruhun ağırlığı olduğunu söyleyenler de var.)
(Eski inançlara dayandırılan yerlerde var ama oralara girmedim.)

 

[Betülliçe✨]

Hayır ruh benim bedenimin flu hali bir kere

 

[peterpan]

Tesla’nın bir sözü var. "bilim fiziksel olmayan (metafizik) fenomenleri incelemeye başladığı gün, on yıl içinde tüm önceki yüzyıllardan daha fazla ilerleme kaydedecektir" diye.

Ruh konusu incelemelerinin kanıtlı, her yerde doğruluğu evrensel olarak kanıtlanamayacağı ve elde edilen veriler tekrarlanıp aynı sonuçlar yine bulunamayacağı için bilimsel olarak olarak kabul edilmez (en azından şimdilik). Genelde bu tarz araştırmalar pseudoscience(sözde bilim) adı altında astroloji, hipnoz hatta traditional chinese medicine denilen akapunktur benzeri alternatif tıp uygulamalarının da dahil olduğu alan altında inceleniyor. İlk ruh kavramını araştıran ve 21gr denilen olayı bulan adam da bu etiketi yemiş bir insan. Öncelikle yaptığı araştırmada yanılmıyorsam ya 5 ya da 6 kişi var. Ama sadece 1'inde kütle kaybı olmuş. Ama daha da ötesinde köpeklerle aynı çalışmayı yaptığında kütle kaybı görmediği için köpeklerin ruhu yoktur gibi bir sonuca da varmış fgfhh.. Zaten saçma bir olay bence. Aysun Kayacı'ya dönüşmek istemiyorum ama bebek ruhu ile yaşlı ruhu da bir mi yani fjfbjgşjg

Günümüz teknolojisinde ve biliminde hiç bir şekilde yeri olmasa da, ve daha çok dini olarak ele alınsa da metafizik üzerinden felsefik olarak okuma yaparsanız kökenleri de farklı kültür ve inançlardaki şekliyle de oldukça zengin bir kavram. Senin yazdığın mikrotübül kavramı üzerine yapılan çalışmaya da şimdi baktım ilgimi çektiği için. Öncelikle çalışma, kuantum optik farmakolojisine giriyor anladığım. Kuantum, optik ve kuantum optik dersi aldığım için makalenin bir kısmını anlayabildim sadece. Bence yolun çok başında ama gerçekten tutarlı ve destekleyici bir yapısı olan çalışmaymış. Zaten henüz çürütülmemiş de. En üstte yazdığım Tesla’nın sözüne katılıyorum. Bu yüzden de böyle şeylerin teorinin ötesine geçmesi için teorik ve deneysel altyapımızın henüz yeterli olmadığını düşünüyorum. Bilimle ilgilenmenin en kötü yanı da bu galiba. Orhan Veli şiiri gibi hissettiriyor bir süre sonra. Çok yaklaşmışım, duyuyorum; ama anlatamıyorum fkgfgjk​

 

[52Hertz]

Ruh beyinde mi bilmem ama benim tüm düşüncelerim beynimde yani teknik olarakta zaten elim veya ayağım ile değil beynim ile düşünüyorum ve kendimi de orada hissediyorum ruh denilen şeyin ağırlığının olduğunuda düşünmüyorum ağırlık yoksa ruh yoktur demek doğru gibi gelmedi belkide henüz ruh enerjisini yakalaya bilen bir teknolojimiz yoktur

Gönderi otomatik olarak birleştirildi: 5 Kas 2023

Neyse ruha inanıyorum kısaca