- Katılım
- 16 Haz 2023
- Mesajlar
- 354
- Tepki
- 1,413
- Puan
- 119
Burada bi başlıkta bahsedilince merak edip okumaya karar verdiğim bi kitaptı. Bişeyler yazmak istedim, birilerinin ilgisini çeker belki benim gibi.
1951 yılında yayımlanmış Jerome David Salinger romanı Çavdar Tarlasında Çocuklar.
Türkçeye ilk önce Gönülçelen daha sonra yayınevinin değişmesiyle Çavdar Tarlasında Çocuklar adıyla çevrilmiş. Hatta Teoman'ın Gönülçelen şarkısına ilham olmuş bu kitap.
Şarkıyı araya sıkıştırayım hemen.
Bi kitap tavsiyesi yaptığınızda ne anlatıyor diye sorarlar ya. Hah işte o ne anlatıyor sorusuna tam olarak cevap verilemeyen kitaplardan bu kitap.
Kitapta 16-17 yaşlarında olan Holden'in okul hayatı ve kötü notları yüzünden okulundan atıldıktan sonraki eve dönüş yolundaki 3 gününü okuyoruz.
Karakterimiz Holden kimlik bunalımı yaşıyor diyebileceğimiz bir genç, eğitim sisteminden nefret ediyor, insanlara katlanamıyor. Yetişkinlerin düşündüğü, yaptığı şeylere anlam veremiyor.
Zaman zaman olduğundan daha büyük birisi gibi hissediyorsunuz. Oldukça olgun aynı zamanda da yalnız. Yalnızlığın ve anlaşılamamanın sonucunda bazen saçma sapan davranıyor.
Küçük yaşta ölüm kavramıyla tanışmış.
Asla gerçekleştiremeyeceği hayalleri, hayata dair söyleyecek şeyleri var.
Ergen ağzıyla yazılmış pek edebi bi yanı yok. Zaman zaman rahatsız edici olabilen argo bi anlatımı olduğunu da söyleyeyim, bu sebeple bi süre yasaklanmış. Kitap boyunca sürekli aynı ifadelerin, belli kelimelerin tekrar edilmesi de sıkıcı gelebilir bazı okuyuculara.
Sonunun tam olarak bi yere varmaması biraz yavan hissettirse de ben sevdim. Yaşımla ve karakterle bağ kurmamla da alakalı olabilir kitabı benimsemem.
Gözlem yapmayı seven, bilinçakışı okumayı sevenler için ilgi çekici bi kitap. Yok ben olay örgüsü okumayı severim, okuyacağım kitapta ille de aşk, aksiyon, fantastik ögeler vs. olsun derseniz muhtemelen sevmezsiniz, biraz durağan. Geveze bi arkadaşınızın şikayetlerini dinliyormuşsunuz gibi ilerliyor, konusundan çok anlatım tarzıyla öne çıkan kitaplardan.
Bir de kitabın adıyla bağlantılı bir hikaye beklemeyin, ki bu konuda uyarımı yemiştim ben.
1951 yılında yayımlanmış Jerome David Salinger romanı Çavdar Tarlasında Çocuklar.
Türkçeye ilk önce Gönülçelen daha sonra yayınevinin değişmesiyle Çavdar Tarlasında Çocuklar adıyla çevrilmiş. Hatta Teoman'ın Gönülçelen şarkısına ilham olmuş bu kitap.
Şarkıyı araya sıkıştırayım hemen.
Bi kitap tavsiyesi yaptığınızda ne anlatıyor diye sorarlar ya. Hah işte o ne anlatıyor sorusuna tam olarak cevap verilemeyen kitaplardan bu kitap.
Kitapta 16-17 yaşlarında olan Holden'in okul hayatı ve kötü notları yüzünden okulundan atıldıktan sonraki eve dönüş yolundaki 3 gününü okuyoruz.
Karakterimiz Holden kimlik bunalımı yaşıyor diyebileceğimiz bir genç, eğitim sisteminden nefret ediyor, insanlara katlanamıyor. Yetişkinlerin düşündüğü, yaptığı şeylere anlam veremiyor.
Zaman zaman olduğundan daha büyük birisi gibi hissediyorsunuz. Oldukça olgun aynı zamanda da yalnız. Yalnızlığın ve anlaşılamamanın sonucunda bazen saçma sapan davranıyor.
Küçük yaşta ölüm kavramıyla tanışmış.
Asla gerçekleştiremeyeceği hayalleri, hayata dair söyleyecek şeyleri var.
Ergen ağzıyla yazılmış pek edebi bi yanı yok. Zaman zaman rahatsız edici olabilen argo bi anlatımı olduğunu da söyleyeyim, bu sebeple bi süre yasaklanmış. Kitap boyunca sürekli aynı ifadelerin, belli kelimelerin tekrar edilmesi de sıkıcı gelebilir bazı okuyuculara.
Sonunun tam olarak bi yere varmaması biraz yavan hissettirse de ben sevdim. Yaşımla ve karakterle bağ kurmamla da alakalı olabilir kitabı benimsemem.
Gözlem yapmayı seven, bilinçakışı okumayı sevenler için ilgi çekici bi kitap. Yok ben olay örgüsü okumayı severim, okuyacağım kitapta ille de aşk, aksiyon, fantastik ögeler vs. olsun derseniz muhtemelen sevmezsiniz, biraz durağan. Geveze bi arkadaşınızın şikayetlerini dinliyormuşsunuz gibi ilerliyor, konusundan çok anlatım tarzıyla öne çıkan kitaplardan.
Bir de kitabın adıyla bağlantılı bir hikaye beklemeyin, ki bu konuda uyarımı yemiştim ben.
Son düzenleme: