Ü
Üye silindi 192
Öncelikle, bu konu bayağı karmaşık bir olay ve bir sürü asılsız iftira türünden bilgi dolaşıyor etrafta ben de emin olmadığım bilgileri almadım ve güvenilir bir kaynak olduğunu düşündüğüm Evrim Ağacı'ndan bilgileri aldım yani;
Kaynak:
Yer: Campania/Roma/İtalya
Tarih: Ms 24 Ekim 79
Pompeii, siz onu nasıl araştırırsanız o konuda ünlüdür. Daha çok ahlaksızlık ile bağdaştırılsa da aslında hiçbir alakaları yoktur. Vezüv yanardağına çok uzak olmayan şehir (10-16km) deprem ve yanardağ patlamalarına alışık olsalar da bu seferki başka bir yıkıcılıktaydı. Vezüv yanardağına gelirsek, kendisi hâlâ daha aktif bir dağ ve Avrupa'daki en tehlikeli yanardağ konumunda. Dört şehrin neredeyse tüm sahiplerini öldüren bu dağ önce kendisine çok yakın olan Herculaneum, sonra Stabiae, daha sonra Pompeii'yi ve en son da Oplontis'i yok etti hem de aynı günde. Dağda inanılmaz bir güç var, 10km uzak gibi gelebilir ama oradaki herkesi öldürecek derece bir kül bulutu yarattı. Öncelikle olayların başına bakalım.
Bu patlama meydana gelmeden önce zaten Pompeii'de büyük bir deprem olmuştu ve bazı insanlar bundan ürküp şehirden göç etmişlerdi, yollarda göçlerine dair çeşitli kalıntılar ve çizimler bulundu. Şehri terk etmeyenler evlerinde saklanmaya devam ettiler. Gelelim Pompeii'in sapkınlık iddialarına. Hepsi olmasa da bir kısmı yalandır, örneğin ensest ilişki iddiaları asılsız çıkmıştır, şehirde kumarhaneye benzeyen yerler bulunsa da bahsedilen gibi insan ticaretinin döndüğü alanlar aslında hiç var olmamıştı. Rivayetlerde sapkınlıktan kurak kalan Pompeii gerçekte bir limandı ve zengin sayılabilecek bir yerdi. Döneminden çok ileri mimarisiyle (ki bu ileride Amerikan mimarisine ilham olmuş) dikkatleri üzerine çekiyordu. Pompeii'de yaşayan çoğu insanın müstakil evi, köleleri ve hayvanları vardı yani fakir insanlar orada pek yoklardı. Bu şehir diğer İtalyan şehirlerine göre "daha açık görüşlü" kabul edilmiştir çünkü burada insan vücudunun ve cinselliğin bir tabu olarak kabul edilmediği ve insanların kendi cinsel hayatlarını arkadaşlarıyla vesaire konuştukları düşünülüyor ama bahsedilen o sapkınlık iddialarındaki kendi çocuklarına aşık olmaları, arkadaşlarıyla birlikte olmaları gibi iddialar ve resimler kesinlikle doğru değil zira bu şehirde Katolikler ve din adamları da çok fazla bulunuyordu yani din düşmanı diyeceğimiz türden bir yer değildi. Yanardağın patladığı gün önce depremler oldu tabiki de ve en son o faciayı yaratacak devasa patlama gerçekleşti.
İnanılmaz ama dağ iki seviye şeklinde faaliyet gösterdi. İlk gün 18 saatlik bir Ponza taşı yağmuru oluştu, Ponza taşı hafiftir, çok can yakmaz işte ilk saatlerde yağan taşlar da insanlara zarar vermedi ama sonraki saatlerde küller ile karışan taşlar iyice büyüdüler ve insanların kafalarına ardından da çatılara düşerek çatıların delinmesine ve çökmesine sebep oldular. Tahmini olarak 100 üzeri kişi bu sebeple öldü.
(Ponza Taşı)
İkinci seviye şehri yok edecek olandı, devasa patlama sıcaklıkları değiştirdi, ortalık resmen cehennem gibiydi. Kül bulutları oluştu ki bu bulutlar gökyüzünün tamamını kaplıyordu bu sebeple her yer karanlık olmuştu, çok hızlı hareket ediyorlardı, daha sonrasında Ponza taşları iyice büyüyüp ağırlaştı ve daha yoğun yağmaya başlayarak evlere zarar verdiler. Kül bulutlarıyla ortaya çıkan zehirli gazlar sadece 15-20 dakika içinde şehrin içerisindeki tüm halkı öldürdü ve çürümüş bedenlerin boşluklar açmasına sebep oldu. En önemli konuya şimdi geldik, gördüğümüz taşlaşmış insan bedenlerine.
Yoksa din tüccarlarının favori görselleri mi desem? Evet doğru tahmin ettiniz, bu taşlaşmış vücutların(!) hiçbiri insan falan değil. Yıllardır bu görsel ile milyarlarca insan kandırıldı, yok Hristiyan olmayan şöyle oluyor yok Allah Lut kavmini böyle helak etti diye diye binbir türlü yalanlarla bu görselleri paylaştılar ama tek sorun bu taşların insan olmamasıydı. 1863 yılında Giuseppe Fiorelli isminde bir adam Pompeii 1700 yıldır cesetler ile kaplıyken ve ismi belli değilken çürümüş cesetlerin oluşturduğu boşluklara alçı enjekte etme fikrini ekibine sundu ve uygulayarak cesetlerin kalıplarının oluşturulmasını sağladı, yani bunlar ne taşlaşmış birer sapkın kavim ne de içlerinde insan iskeleti var, ölülerin çürük bedenleri toplandı, alçının içinde birileri yok, bu heykele benzeyen şeyler sadece o insanların kalıpları o kadar. Bu adamın amacı bu hikaye üzerinden para kaldırmak ki bunu gayette başarmış hem o zaman hem de şimdi ama değişmeyen tek şey bu hikayeye inanan radikal dindarlar değil, insanları kukla gibi oynatan sahtekârlar da hâlâ bu resimler ile insanların gözlerini korkutuyor ve ceplerinden paraları cukkalıyorlar. Utanmadan acı içinde ölen insanlara iftira atıp din tüccarlarığına devam edebiliyorlar. Örneğin bu görseli "Pompeii kavmi helak olurken mastürbasyon yapan sapkın!" diye paylaşıp duruyorlardı fakat olay bambaşka.
Piroklastik dalgalar yüzünden ölen bu adam 10 dakika içinde ölmüş ama vücudu kasılmaya ve bükülmeye devam etmiş, bu mümkündür. Adamın vücudunun titrediği ve vücudunun kaskatı olduğu düşünülüyor, ölüyken kolları ve elleri bükülmüş ve bu şekli almış yani yine ortada bir sapkınlık falan yok, tek sapkınlık bu sahtekârların içlerinde çocukların da olduğu bir halka sırf misyonerlik için iftira atması ve hâlâ daha küfürler etmeleri, yemin ederim yüzyılın sahtekârları bunlar ama inananda da var eşeklik şimdi onu da es geçmeyelim. Herneyse, kapanışı da diğer bir şehir olan Herculaneum ile yapalım. Pompeii'e göre daha şanssız olan bu şehir anında yok oldu ve kimse önceden kaçamadı, içindeki herkes öldü. Unutmadan yazayım, iki şehir çok çok sonradan keşfedildi o yüzden bulduklarında insan cesetleri çoktan çürümüştü (hatta bazı kemikler bile bulanamadı) hayvan kemikleri de kaybolmuştu yani var olan şeyler çürümüş cesetlerin yaptığı boşluklardı.
Kulaktan dolma gezen aptalca hikayelere inanmayın ve insanların ahını almayın, bu insanlar acı çeke çeke ölürken bu iğrenç masala hâlâ daha inanmak bir insanlık suçudur. Kendiniz araştırın, mantığınızla yaşayın.
Kaynak:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için üye ol.
Giriş yap veya üye ol.
Yer: Campania/Roma/İtalya
Tarih: Ms 24 Ekim 79
Pompeii, siz onu nasıl araştırırsanız o konuda ünlüdür. Daha çok ahlaksızlık ile bağdaştırılsa da aslında hiçbir alakaları yoktur. Vezüv yanardağına çok uzak olmayan şehir (10-16km) deprem ve yanardağ patlamalarına alışık olsalar da bu seferki başka bir yıkıcılıktaydı. Vezüv yanardağına gelirsek, kendisi hâlâ daha aktif bir dağ ve Avrupa'daki en tehlikeli yanardağ konumunda. Dört şehrin neredeyse tüm sahiplerini öldüren bu dağ önce kendisine çok yakın olan Herculaneum, sonra Stabiae, daha sonra Pompeii'yi ve en son da Oplontis'i yok etti hem de aynı günde. Dağda inanılmaz bir güç var, 10km uzak gibi gelebilir ama oradaki herkesi öldürecek derece bir kül bulutu yarattı. Öncelikle olayların başına bakalım.
Bu patlama meydana gelmeden önce zaten Pompeii'de büyük bir deprem olmuştu ve bazı insanlar bundan ürküp şehirden göç etmişlerdi, yollarda göçlerine dair çeşitli kalıntılar ve çizimler bulundu. Şehri terk etmeyenler evlerinde saklanmaya devam ettiler. Gelelim Pompeii'in sapkınlık iddialarına. Hepsi olmasa da bir kısmı yalandır, örneğin ensest ilişki iddiaları asılsız çıkmıştır, şehirde kumarhaneye benzeyen yerler bulunsa da bahsedilen gibi insan ticaretinin döndüğü alanlar aslında hiç var olmamıştı. Rivayetlerde sapkınlıktan kurak kalan Pompeii gerçekte bir limandı ve zengin sayılabilecek bir yerdi. Döneminden çok ileri mimarisiyle (ki bu ileride Amerikan mimarisine ilham olmuş) dikkatleri üzerine çekiyordu. Pompeii'de yaşayan çoğu insanın müstakil evi, köleleri ve hayvanları vardı yani fakir insanlar orada pek yoklardı. Bu şehir diğer İtalyan şehirlerine göre "daha açık görüşlü" kabul edilmiştir çünkü burada insan vücudunun ve cinselliğin bir tabu olarak kabul edilmediği ve insanların kendi cinsel hayatlarını arkadaşlarıyla vesaire konuştukları düşünülüyor ama bahsedilen o sapkınlık iddialarındaki kendi çocuklarına aşık olmaları, arkadaşlarıyla birlikte olmaları gibi iddialar ve resimler kesinlikle doğru değil zira bu şehirde Katolikler ve din adamları da çok fazla bulunuyordu yani din düşmanı diyeceğimiz türden bir yer değildi. Yanardağın patladığı gün önce depremler oldu tabiki de ve en son o faciayı yaratacak devasa patlama gerçekleşti.
İnanılmaz ama dağ iki seviye şeklinde faaliyet gösterdi. İlk gün 18 saatlik bir Ponza taşı yağmuru oluştu, Ponza taşı hafiftir, çok can yakmaz işte ilk saatlerde yağan taşlar da insanlara zarar vermedi ama sonraki saatlerde küller ile karışan taşlar iyice büyüdüler ve insanların kafalarına ardından da çatılara düşerek çatıların delinmesine ve çökmesine sebep oldular. Tahmini olarak 100 üzeri kişi bu sebeple öldü.
(Ponza Taşı)
İkinci seviye şehri yok edecek olandı, devasa patlama sıcaklıkları değiştirdi, ortalık resmen cehennem gibiydi. Kül bulutları oluştu ki bu bulutlar gökyüzünün tamamını kaplıyordu bu sebeple her yer karanlık olmuştu, çok hızlı hareket ediyorlardı, daha sonrasında Ponza taşları iyice büyüyüp ağırlaştı ve daha yoğun yağmaya başlayarak evlere zarar verdiler. Kül bulutlarıyla ortaya çıkan zehirli gazlar sadece 15-20 dakika içinde şehrin içerisindeki tüm halkı öldürdü ve çürümüş bedenlerin boşluklar açmasına sebep oldu. En önemli konuya şimdi geldik, gördüğümüz taşlaşmış insan bedenlerine.
Yoksa din tüccarlarının favori görselleri mi desem? Evet doğru tahmin ettiniz, bu taşlaşmış vücutların(!) hiçbiri insan falan değil. Yıllardır bu görsel ile milyarlarca insan kandırıldı, yok Hristiyan olmayan şöyle oluyor yok Allah Lut kavmini böyle helak etti diye diye binbir türlü yalanlarla bu görselleri paylaştılar ama tek sorun bu taşların insan olmamasıydı. 1863 yılında Giuseppe Fiorelli isminde bir adam Pompeii 1700 yıldır cesetler ile kaplıyken ve ismi belli değilken çürümüş cesetlerin oluşturduğu boşluklara alçı enjekte etme fikrini ekibine sundu ve uygulayarak cesetlerin kalıplarının oluşturulmasını sağladı, yani bunlar ne taşlaşmış birer sapkın kavim ne de içlerinde insan iskeleti var, ölülerin çürük bedenleri toplandı, alçının içinde birileri yok, bu heykele benzeyen şeyler sadece o insanların kalıpları o kadar. Bu adamın amacı bu hikaye üzerinden para kaldırmak ki bunu gayette başarmış hem o zaman hem de şimdi ama değişmeyen tek şey bu hikayeye inanan radikal dindarlar değil, insanları kukla gibi oynatan sahtekârlar da hâlâ bu resimler ile insanların gözlerini korkutuyor ve ceplerinden paraları cukkalıyorlar. Utanmadan acı içinde ölen insanlara iftira atıp din tüccarlarığına devam edebiliyorlar. Örneğin bu görseli "Pompeii kavmi helak olurken mastürbasyon yapan sapkın!" diye paylaşıp duruyorlardı fakat olay bambaşka.
Piroklastik dalgalar yüzünden ölen bu adam 10 dakika içinde ölmüş ama vücudu kasılmaya ve bükülmeye devam etmiş, bu mümkündür. Adamın vücudunun titrediği ve vücudunun kaskatı olduğu düşünülüyor, ölüyken kolları ve elleri bükülmüş ve bu şekli almış yani yine ortada bir sapkınlık falan yok, tek sapkınlık bu sahtekârların içlerinde çocukların da olduğu bir halka sırf misyonerlik için iftira atması ve hâlâ daha küfürler etmeleri, yemin ederim yüzyılın sahtekârları bunlar ama inananda da var eşeklik şimdi onu da es geçmeyelim. Herneyse, kapanışı da diğer bir şehir olan Herculaneum ile yapalım. Pompeii'e göre daha şanssız olan bu şehir anında yok oldu ve kimse önceden kaçamadı, içindeki herkes öldü. Unutmadan yazayım, iki şehir çok çok sonradan keşfedildi o yüzden bulduklarında insan cesetleri çoktan çürümüştü (hatta bazı kemikler bile bulanamadı) hayvan kemikleri de kaybolmuştu yani var olan şeyler çürümüş cesetlerin yaptığı boşluklardı.
Kulaktan dolma gezen aptalca hikayelere inanmayın ve insanların ahını almayın, bu insanlar acı çeke çeke ölürken bu iğrenç masala hâlâ daha inanmak bir insanlık suçudur. Kendiniz araştırın, mantığınızla yaşayın.