- Katılım
- 23 Tem 2023
- Mesajlar
- 2,085
- Tepki
- 7,310
- Puan
- 339
Merhabalar sevgili forum halkı! Yine uykularınızı kaçırmaya geldim bugün filmlere konu olmuş Annabelle'i anlatacağım sizlere. Kemerlerinizi bağlayın
Keyifli okumalar
Kaynak:
Annabelle'in hikayesi aslında 1900'lü yıllara dayanır. 70'li yılların başında maddi durumu çok da iyi olmayan bir anne, Donna isimli kızı için 20. yaş doğum günü hediyesi olarak ikinci el dükkanından eski püskü görünümlü, çirkin bir bebek satın alır. Bu bebek aslında 1900'lü yılların başında piyasaya sürülmüş Raggedy Ann serisinden standart bez bir bebektir.
Donna ise oyunlarda evini Angie adındaki bir arkadaşıyla paylaşır. Bu bebek eve geldikten sonra kızlar açıklayamadıkları tuhaf olaylara tanık olurlar.
Bebek, kendi kendine hareket etmektedir. Donna ve Angie bu bez bebeğin birebir olarak hareket ettiğini görmeseler de devamlı olarak bebeği bıraktıkları şekilden farklı bir pozisyonda veya farklı bir yerde bulmaya başlarlar. Bebeğin pozisyonu sürekli olarak değişmektedir. Sabah yatak odasında bıraktıkları bebeği akşam eve geldiklerinde salonda, yatar pozisyonda bıraktıkları bebeği oturur şekilde bulurlar.
O dönemlerde Angie'nin bir sevgilisi vardır ve bu bebek eve geldikten sonra bu sevgili ne zaman kızların evinde kalsa açıklayamadığı bir şekilde huzursuzluk hisseder ve geceleri uyurken garip rüyalar ve kâbuslar görmeye hatta birkaç kere de uyku felci geçirmeye başlar. Ancak kızlar aklı başında insanlardır ve bu tarz kurafelere çok fazla inanmazlar. O yüzden sevgilinin söylediklerini görmezden gelirler.
Kızlar ilk zamanlarda bu olayları görmezden gelseler de bu durum kızların evde bir çocuğun el yazısıyla yazılmış not kağıtları bulmaya başlamasından sonra değişir. Not kağıtlarının üzerinde "Beni özledin mi?" veya "Bana yardım et!" ve "Bize yardım et!" şeklinde yazılar yazar. Ancak bu kağıtlar bir çeşit parşömendir (?) ve kızların evinde parşömen yoktur.
Olaylar iyice garipleşmeye ve korkunç bir hâl almaya başladıktan kısa bir süre sonra bir gün Donna ve Angie eve geldiklerinde Annabelle'i salonda oturur şekilde bulurlar ve kıyafetinde ve ellerinde kana benzeyen garip lekeler fark ederler. Bunun üzerine eve bir medyum çağırarak olayların iç yüzünü araştırmaya ve öğrenmeye karar verirler.
Eve çağırdıkları medyum yaptığı seans esnasında adının Annabelle Higgins olduğunu öğrendiği bir ruhla iletişime geçer.
Annabelle uzun bir süre önce kızların yaşadığı bu evde 7 yaşında hayatını kaybetmiş masum bir çocuktur. Kızların evindeki bu bebek, Annabelle'in ruhu tarafından ele geçirilmiştir. Ancak Annabelle, medyuma bundan sonra da Donna ve Angie ile kalmak istediğini, onlarla kendini çok güvende hissettiğini ve eskiden yaşadığı bu evde kalmak istediğini söyler.
Bu seanstan sonra Donna ve Angie bu evin ve yaşadıkları bölgenin geçmişiyle ilgili araştırmalar yapar ve gerçekten medyumun söylediklerinin doğru olduğunu fark ederler.
Higgins ailesinin 7 yaşında çok tatlı bir kız çocuğu vardır ve bu kız çocuğu hayatını bu evde kaybetmiştir. Donna ve Angie, kızın başına gelenlere çok üzülür ve Annabelle'in onlarla birlikte kalmasına izin verirler.
Ancak bundan sonra olaylar daha çirkin ve daha garip bir hâl alır. Bir gün Angie ve sevgilisi evdeyken, sevgili, Donna'nın odasından yani ikinci kattan garip ayak sesleri duyar ve eve birinin geldiğini zanneder. Çünkü Donna'nın evi parke kaplıdır ve parkede biri yürüdüğü zaman gıcırtıdan bunun bir insan veya bir şey olduğunu fark ederler. Sevgili direkt üst kata çıkar ve Donna'nın odasına girer. Girdiği anda Annabelle'in yerde yüzüstü yattığını görür. Tam onu almak için eğildiği anda göğsünde inanılmaz bir acı hisseder. Tişörtünü kaldırıp baktığında ise tam 7 tane pençe izi görür. Daha sonra iki gün içinde bu pençe izleri sanki hiç olmamışçasına kaybolur.
Bu olayın üzerine Donna ve Angie, medyumun söylediği gibi aslında bu ruhun iyi niyetli olmadığına ve belki de bebeğin Annabelle tarafından değil şeytani bir varlık tarafından ele geçirildiğinin farkına varırlar. Bunun üzerine evlerinin yakınlarındaki kiliseyi arayarak ordaki pederden yardım isterler. Peder, olan olaylara aşina olduğu için eve gelmeyi reddeder. Doğaüstü olaylar üzerine araştırma yapan Ed ve Lorraine çiftine haber verir.
Üniversitede eğitim görevlisi olan Ed Warren ve medyum olan eşi yıllar içinde binlerce paranormal olayı çözmüş ve binlerce kişiye yardım etmişlerdir. Angie ve Donna'ya da yardım etmeyi kabul ederler.
Çift, kızları ziyaret ettikten sonra kötü niyetli şeytani bir varlığın eve ve bebeğe musallat olduğuna kanaat getirirler ve bu varlığın ilk kurbanının ise güzeller güzeli Annabelle Higgins olduğunu anlarlar. Ancak Lorraine'in iddiasına göre şeytani varlıklar cansız nesneleri ele geçirmez. Sadece canlılar ve özellikle de insanların ruhlarını ele geçirmek için uğraşırlar. Böylelikle bu varlığın aslında Donna'nın peşinde olduğuna ve oyuncak bebeği de bir araç olarak kullandığını fark ederler.
Bunun üzerine Warren çifti evde bir şeytan çıkarma ayini düzenlemek ister ve bunun için de uzun zamandır beraber çalıştıkları ve bu konuda uzman olan bir peder arkadaşlarından yardım ister.
Peder, eve geldikten ve ufak bir araştırma yaptıktan sonra ayini gerçekleştirir ve bu şeytani ruhu oyuncak bebeğin içine hapseder.
Çift ise kızların güvenliğini sağlamak açısından ve daha sonra bebeğin ve şeytani varlığın başka kişilere musallat olmasını önlemek için bebeği alıp evlerine götürürler. Sonradan müze olarak kullanılacak evlerinin bodrum katındaki kilitli bir vitrinin içine koyarlar.
Bebek ile ilgili olaylar burada bitmez. Daha bebeği evden çıkarıp kendi evlerine götürmek için yola çıktıklarında çiftin başına garip olaylar gelmeye başlar. Yolda giderken arabaları bozulur. Daha sonra ufak bir kaza geçirirler. Sonraki dönemlerde ise çiftin evini ziyaret edip müzedeki bebeği ziyaret eden bir çocuk, Annabelle'e taş fırlatır ve hakarete varan ithamlarda bulunur. Sonrasında çocuk geri dönerken motoruyla çok feci bir kaza yapar ve olaydan neredeyse 3 saat sonra ölür. Daha sonra ise yine ziyarete gelen bir peder, yine Annabelle'e hakarete varan boyutta sözler söyler ve yine aynı şekilde eve dönüş yolunda bir kaza geçirir ve ölümden kıl payı kurtulur.
Artı olarak Annabelle filminin çekimlerinin yapıldığı esnada da çok enteresan olaylar meydana gelir. Bunlardan ilki setin ilk gününde, asılı olan büyük bir avizenin hiçbir sebep yokken ortada yere düşüp patlamasıdır. Bu, ekibi inanılmaz derecede huzursuz eder. Yine çekimlerin yapıldığı evin etrafında açıklayamadıkları bir şekilde duvarlarda tırnak izleri vardır. Bunların nereden geldiğini bilmemektedirler.
Keyifli okumalar
Kaynak:
Annabelle'in hikayesi aslında 1900'lü yıllara dayanır. 70'li yılların başında maddi durumu çok da iyi olmayan bir anne, Donna isimli kızı için 20. yaş doğum günü hediyesi olarak ikinci el dükkanından eski püskü görünümlü, çirkin bir bebek satın alır. Bu bebek aslında 1900'lü yılların başında piyasaya sürülmüş Raggedy Ann serisinden standart bez bir bebektir.
Donna ise oyunlarda evini Angie adındaki bir arkadaşıyla paylaşır. Bu bebek eve geldikten sonra kızlar açıklayamadıkları tuhaf olaylara tanık olurlar.
Bebek, kendi kendine hareket etmektedir. Donna ve Angie bu bez bebeğin birebir olarak hareket ettiğini görmeseler de devamlı olarak bebeği bıraktıkları şekilden farklı bir pozisyonda veya farklı bir yerde bulmaya başlarlar. Bebeğin pozisyonu sürekli olarak değişmektedir. Sabah yatak odasında bıraktıkları bebeği akşam eve geldiklerinde salonda, yatar pozisyonda bıraktıkları bebeği oturur şekilde bulurlar.
O dönemlerde Angie'nin bir sevgilisi vardır ve bu bebek eve geldikten sonra bu sevgili ne zaman kızların evinde kalsa açıklayamadığı bir şekilde huzursuzluk hisseder ve geceleri uyurken garip rüyalar ve kâbuslar görmeye hatta birkaç kere de uyku felci geçirmeye başlar. Ancak kızlar aklı başında insanlardır ve bu tarz kurafelere çok fazla inanmazlar. O yüzden sevgilinin söylediklerini görmezden gelirler.
Kızlar ilk zamanlarda bu olayları görmezden gelseler de bu durum kızların evde bir çocuğun el yazısıyla yazılmış not kağıtları bulmaya başlamasından sonra değişir. Not kağıtlarının üzerinde "Beni özledin mi?" veya "Bana yardım et!" ve "Bize yardım et!" şeklinde yazılar yazar. Ancak bu kağıtlar bir çeşit parşömendir (?) ve kızların evinde parşömen yoktur.
Olaylar iyice garipleşmeye ve korkunç bir hâl almaya başladıktan kısa bir süre sonra bir gün Donna ve Angie eve geldiklerinde Annabelle'i salonda oturur şekilde bulurlar ve kıyafetinde ve ellerinde kana benzeyen garip lekeler fark ederler. Bunun üzerine eve bir medyum çağırarak olayların iç yüzünü araştırmaya ve öğrenmeye karar verirler.
Eve çağırdıkları medyum yaptığı seans esnasında adının Annabelle Higgins olduğunu öğrendiği bir ruhla iletişime geçer.
Annabelle uzun bir süre önce kızların yaşadığı bu evde 7 yaşında hayatını kaybetmiş masum bir çocuktur. Kızların evindeki bu bebek, Annabelle'in ruhu tarafından ele geçirilmiştir. Ancak Annabelle, medyuma bundan sonra da Donna ve Angie ile kalmak istediğini, onlarla kendini çok güvende hissettiğini ve eskiden yaşadığı bu evde kalmak istediğini söyler.
Bu seanstan sonra Donna ve Angie bu evin ve yaşadıkları bölgenin geçmişiyle ilgili araştırmalar yapar ve gerçekten medyumun söylediklerinin doğru olduğunu fark ederler.
Higgins ailesinin 7 yaşında çok tatlı bir kız çocuğu vardır ve bu kız çocuğu hayatını bu evde kaybetmiştir. Donna ve Angie, kızın başına gelenlere çok üzülür ve Annabelle'in onlarla birlikte kalmasına izin verirler.
Ancak bundan sonra olaylar daha çirkin ve daha garip bir hâl alır. Bir gün Angie ve sevgilisi evdeyken, sevgili, Donna'nın odasından yani ikinci kattan garip ayak sesleri duyar ve eve birinin geldiğini zanneder. Çünkü Donna'nın evi parke kaplıdır ve parkede biri yürüdüğü zaman gıcırtıdan bunun bir insan veya bir şey olduğunu fark ederler. Sevgili direkt üst kata çıkar ve Donna'nın odasına girer. Girdiği anda Annabelle'in yerde yüzüstü yattığını görür. Tam onu almak için eğildiği anda göğsünde inanılmaz bir acı hisseder. Tişörtünü kaldırıp baktığında ise tam 7 tane pençe izi görür. Daha sonra iki gün içinde bu pençe izleri sanki hiç olmamışçasına kaybolur.
Bu olayın üzerine Donna ve Angie, medyumun söylediği gibi aslında bu ruhun iyi niyetli olmadığına ve belki de bebeğin Annabelle tarafından değil şeytani bir varlık tarafından ele geçirildiğinin farkına varırlar. Bunun üzerine evlerinin yakınlarındaki kiliseyi arayarak ordaki pederden yardım isterler. Peder, olan olaylara aşina olduğu için eve gelmeyi reddeder. Doğaüstü olaylar üzerine araştırma yapan Ed ve Lorraine çiftine haber verir.
Üniversitede eğitim görevlisi olan Ed Warren ve medyum olan eşi yıllar içinde binlerce paranormal olayı çözmüş ve binlerce kişiye yardım etmişlerdir. Angie ve Donna'ya da yardım etmeyi kabul ederler.
Çift, kızları ziyaret ettikten sonra kötü niyetli şeytani bir varlığın eve ve bebeğe musallat olduğuna kanaat getirirler ve bu varlığın ilk kurbanının ise güzeller güzeli Annabelle Higgins olduğunu anlarlar. Ancak Lorraine'in iddiasına göre şeytani varlıklar cansız nesneleri ele geçirmez. Sadece canlılar ve özellikle de insanların ruhlarını ele geçirmek için uğraşırlar. Böylelikle bu varlığın aslında Donna'nın peşinde olduğuna ve oyuncak bebeği de bir araç olarak kullandığını fark ederler.
Bunun üzerine Warren çifti evde bir şeytan çıkarma ayini düzenlemek ister ve bunun için de uzun zamandır beraber çalıştıkları ve bu konuda uzman olan bir peder arkadaşlarından yardım ister.
Peder, eve geldikten ve ufak bir araştırma yaptıktan sonra ayini gerçekleştirir ve bu şeytani ruhu oyuncak bebeğin içine hapseder.
Çift ise kızların güvenliğini sağlamak açısından ve daha sonra bebeğin ve şeytani varlığın başka kişilere musallat olmasını önlemek için bebeği alıp evlerine götürürler. Sonradan müze olarak kullanılacak evlerinin bodrum katındaki kilitli bir vitrinin içine koyarlar.
Bebek ile ilgili olaylar burada bitmez. Daha bebeği evden çıkarıp kendi evlerine götürmek için yola çıktıklarında çiftin başına garip olaylar gelmeye başlar. Yolda giderken arabaları bozulur. Daha sonra ufak bir kaza geçirirler. Sonraki dönemlerde ise çiftin evini ziyaret edip müzedeki bebeği ziyaret eden bir çocuk, Annabelle'e taş fırlatır ve hakarete varan ithamlarda bulunur. Sonrasında çocuk geri dönerken motoruyla çok feci bir kaza yapar ve olaydan neredeyse 3 saat sonra ölür. Daha sonra ise yine ziyarete gelen bir peder, yine Annabelle'e hakarete varan boyutta sözler söyler ve yine aynı şekilde eve dönüş yolunda bir kaza geçirir ve ölümden kıl payı kurtulur.
Artı olarak Annabelle filminin çekimlerinin yapıldığı esnada da çok enteresan olaylar meydana gelir. Bunlardan ilki setin ilk gününde, asılı olan büyük bir avizenin hiçbir sebep yokken ortada yere düşüp patlamasıdır. Bu, ekibi inanılmaz derecede huzursuz eder. Yine çekimlerin yapıldığı evin etrafında açıklayamadıkları bir şekilde duvarlarda tırnak izleri vardır. Bunların nereden geldiğini bilmemektedirler.
Son düzenleme: