- Katılım
- 23 Tem 2023
- Mesajlar
- 2,085
- Tepki
- 7,310
- Puan
- 339
Merhabalar sevgili forum halkı! Başlıkta Chucky yazıyor ama farklı bir bebeği anlatacağım sizlere. Robert the Doll. Chucky'nin hikayesi yazılırken bu bebekten esinlenilmiştir. Şimdi hikayeye geçelim. Kaynak:
Keyifli okumalar
Chucky'nin hikayesi oluşturulurken oyuncak bebek Robert'tan ilham alındığı söyleniyor. Peki, Robert'ın öyküsü nedir?
Bebek Robert, 1906'da Robert Eugene Otto adındaki çocuğa evlerinde çalışan bir kişi tarafından hediye edilmiştir. Bu bebek bir metre boyundadır ve söylentiye göre korkunç bir laneti vardır. Bebeğe sahip olan, ona yaklaşan veya saygısızlık gösteren biri adeta felaketleri kendine çeker.
1800'lü yılların sonunda 4 aylık hamile olan zengin bir kadın, bebeğe bakıcılık yapması ve ev işleri ile ilgilenmesi için birilerini bulması amacıyla kocasını, Bahamalar'a gönderir. Aradan aylar geçer fakat adam, belirlenen zamanda eve dönmez. Adam eve geldiği zaman yardımcıların yanında bir de hamile bir kadın vardır. Evin hanımı, diğer kadının bebeğinin babasının kendi kocası olduğunu tahmin eder ve kadını, bahçedeki 1 m²'lik bir kulübeye kapatır.
Kadın, aylarca burada kilitli kalır. Üstelik kadına günde sadece 1 kere su ve yemek verilmektedir. Kadının bebeği doğduğunda ise yetersiz beslenmeden ve kötü koşullardan dolayı 2 ay sonra ölür. Otto ailesinin çalışanlara da çok kötü davrandığı söylenir. Bu Bahamalı kadın, evin hanımının çocuğunu bakması için zorlanır. Bu kadın, bebeğe oldukça büyük bir sevgiyle bağlanır. Bebeğin adı ise Robert Eugene Otto'dur.
Aradan biraz zaman geçer, işler yoluna girer ve her şey unutulmuş gözükür. Acaba gerçekten öyle midir?
Bir gün evin hanımı bahçede yürüyüşe çıkar. Bahçenin arka tarafında çalışanların kaldığı yerden bir müzik sesi duyan kadın, o tarafa gider. Çalışanların, kendisinin anlamadığı bir dilde şarkı söyleyip garip bir şekilde dans ettiklerini görür. Bu dans söylentiye göre bir çeşit Haiti voodoo dansıdır.
İnanışa göre bu dans bir çeşit seremonidir. Karabüyüyle ilgilenenler yapar. İçinde hayvan kurban etmek gibi ritüeller de vardır. Tam o sırada evin hanımı, çalışanlardan birinin bir tavuğu canlı canlı kestiğini görür. Korkudan deliye dönen kadın, ertesi gün herkesi Bahamalar'a geri göndermeye karar verir.
Robert'a bakan kadın, kendisini Robert'tan ayırmaması için evin hanımına yalvarır fakat kadın, kararını çoktan vermiştir. Gitmeden önce kadın, Robert'a bir bebek hediye eder. Bebek yaklaşık 1 metredir. İçi samanla dolu olan bu bebek, çocuk kıyafetleri giymektedir. Gözleri düğmedendir.
Çalışanların Bahamalar'a dönmesiyle Robert'ın tek arkadaşı bu bebek olur. Robert'ı bu bebekle dolaşırken, onunla konuşurken görenlerin sayısı da fazladır. Olanlar bununla sınırlı kalmaz. Çalışanlar gittikten sonra evde çok tuhaf olaylar meydana gelir. Eşyalar kendi kendine yer değiştirmeye, kırılmaya hatta ortadan kaybolmaya başlar. Bu olanlar için çocuğu suçlayan annesi ona devamlı olarak bağırır. Çocuk da her seferinde bunları yapanın bebek Robert olduğunu söyler.
Robert, kendisine "Eugene" diye hitap edilmesini ister. Robert, oyuncağın ismidir ve çocuk, böyle çağrılmaktan hoşlanmaz.
Kendileriyle aynı evde yaşayan halası, bebekle Robert arasındaki bu ilişkiyi fark eder ve bebekle çocuğu ayırmaya karar verir. Bebeği, bir dolaba kilitler. Çok kısa bir süre sonra ölü bulunur. Herkes tarafından çok garip karşılanır bu durum. Kadının hiçbir sorunu yoktur. Bu olay hâlâ gizemini korumaktadır.
Aradan yıllar geçer ve Robert 19 yaşına gelir. Oyuncaktan bir türlü kopamaz. Aile, Fransa'ya taşınır ve bebeği ise tavan arasına bir yere kilitleyip yanlarında götürmezler.
Fransa'da çok farklı bir hayata adım atan Robert, güzel bir kadınla tanışır ve onunla evlenir. Evlilik hediyesi olarak da ailesi, Robert'ın büyüdüğü evi onlara verir. Bir süre sonra çift, bu eve taşınır. Oyuncak bebeğin orada olduğunu bilmeyen Robert, çatı katına çıkar ve bebeği görür. Birden bire Robert, seneler önceki o küçük çocuk gibi davranmaya başlar. Oyuncağı sürekli yanında taşır ve onunla konuşur. Karısı bu durumdan oldukça rahatsız olur. Robert'a bebekten kurtulmasını söyler ve bebeği evlerinin üstündeki kule gibi yere koyarlar.
Bu kısımdan sonra işler içinden çıkılmaz bir hâle gelir. Robert çok agresifleşir. Evdeki eşyaları kırar, öfke nöbetleri geçirir ve hatta karısına şiddet uygulamaya kalkışır. Tüm bunları yapan Robert mıdır yoksa oyuncak mı?
Aradan yıllar geçer fakat Robert'ın davranışları daha da kötüye gider. Robert günden güne tepedeki odada bebek için bir yaşam alanı inşa eder. Etraftaki komşular geceleri bebeğin defalarca hareket ettiğini görmüşlerdir. Evde, özellikle geceleri, gülme ve ayak sesleri de duyulur.
1974'te Robert, bebeğin olduğu odada ölü bulunur. Bulunduğu zaman ise üstünde bebek Robert vardır. Kocasının ölümünden sonra kadın, evi satılığa çıkarır. Kendisi de Fransa'ya geri döner. Bebek ise evde kalır.
Bu eve taşınan yeni aile bir gece oyuncak bebek Robert'ı yatak odalarında bulurlar. Söylediklerine göre elinde de kocaman bir bıçak vardır.
Bebek hakkındaki söylentileri duyan bir gazeteci, oyuncağı ziyaret etmek için bu eve gider. Söylediğine göre bebek sanki etrafında olup bitenlerden haberdardır ve insanları 7/24 dinlemektedir. Hatta gazeteci bebeğin yüz ifadelerinin bebeğin ruh hâline göre değiştiğini de söylemiştir. Sonra gazeteci bu bebeği evin olduğu bölgedeki "EASTMARTELLO" adındaki bir müzeye verir. Bebek, cam bir fanus içinde sergilenir.
Müzedeki ilk yılında bir sabah oraya giden görevliler, ortalığın darmaduman edildiğini ve bebeğin sergilendiği odadaki diğer eşyaların paramparça olduğunu görürler. Robert'a ise hiçbir şey olmamıştır. Bebeğin bulunduğu fanusun kapısı açıktır ve oyuncağın pantolonunun paçalarında nereden geldiği bilinmeyen tozlar vardır. Ayakkabılarından biri de kayıptır. Ayakkabı, daha sonra müzenin bambaşka bir yerinde tozlar içinde bulunur.
Oyuncak bebek Robert, hâlâ o müzede sergilenmektedir. Söylentiye göre müzeye giderseniz bebeğin fotoğrafını asla izin almadan çekmemelisiniz. Ona saygı duymalı ve asla hakaret etmemelisiniz. Bebeğin dikkatini çekecek gereksiz hareketler yapmamalısınız. Bu tarz davranışlarda bulunanların lanetlendiği iddia edilir. Hatta müzenin girişinde görevliler bile bu hareketlerde bulunmamanız gerektiği hakkında sizi uyarır. O yüzden Robert'ı daha önceden görmeye gelen ziyaretçiler üzerinde özür mesajları yazılı olan yüzlerce mektup ve not göndermişlerdir. Hepsinde de Robert'ın onları affetmesini ve üzerlerindeki laneti kaldırmasını istedikleri yazmaktadır.
Keyifli okumalar
Chucky'nin hikayesi oluşturulurken oyuncak bebek Robert'tan ilham alındığı söyleniyor. Peki, Robert'ın öyküsü nedir?
Bebek Robert, 1906'da Robert Eugene Otto adındaki çocuğa evlerinde çalışan bir kişi tarafından hediye edilmiştir. Bu bebek bir metre boyundadır ve söylentiye göre korkunç bir laneti vardır. Bebeğe sahip olan, ona yaklaşan veya saygısızlık gösteren biri adeta felaketleri kendine çeker.
1800'lü yılların sonunda 4 aylık hamile olan zengin bir kadın, bebeğe bakıcılık yapması ve ev işleri ile ilgilenmesi için birilerini bulması amacıyla kocasını, Bahamalar'a gönderir. Aradan aylar geçer fakat adam, belirlenen zamanda eve dönmez. Adam eve geldiği zaman yardımcıların yanında bir de hamile bir kadın vardır. Evin hanımı, diğer kadının bebeğinin babasının kendi kocası olduğunu tahmin eder ve kadını, bahçedeki 1 m²'lik bir kulübeye kapatır.
Kadın, aylarca burada kilitli kalır. Üstelik kadına günde sadece 1 kere su ve yemek verilmektedir. Kadının bebeği doğduğunda ise yetersiz beslenmeden ve kötü koşullardan dolayı 2 ay sonra ölür. Otto ailesinin çalışanlara da çok kötü davrandığı söylenir. Bu Bahamalı kadın, evin hanımının çocuğunu bakması için zorlanır. Bu kadın, bebeğe oldukça büyük bir sevgiyle bağlanır. Bebeğin adı ise Robert Eugene Otto'dur.
Aradan biraz zaman geçer, işler yoluna girer ve her şey unutulmuş gözükür. Acaba gerçekten öyle midir?
Bir gün evin hanımı bahçede yürüyüşe çıkar. Bahçenin arka tarafında çalışanların kaldığı yerden bir müzik sesi duyan kadın, o tarafa gider. Çalışanların, kendisinin anlamadığı bir dilde şarkı söyleyip garip bir şekilde dans ettiklerini görür. Bu dans söylentiye göre bir çeşit Haiti voodoo dansıdır.
İnanışa göre bu dans bir çeşit seremonidir. Karabüyüyle ilgilenenler yapar. İçinde hayvan kurban etmek gibi ritüeller de vardır. Tam o sırada evin hanımı, çalışanlardan birinin bir tavuğu canlı canlı kestiğini görür. Korkudan deliye dönen kadın, ertesi gün herkesi Bahamalar'a geri göndermeye karar verir.
Robert'a bakan kadın, kendisini Robert'tan ayırmaması için evin hanımına yalvarır fakat kadın, kararını çoktan vermiştir. Gitmeden önce kadın, Robert'a bir bebek hediye eder. Bebek yaklaşık 1 metredir. İçi samanla dolu olan bu bebek, çocuk kıyafetleri giymektedir. Gözleri düğmedendir.
Çalışanların Bahamalar'a dönmesiyle Robert'ın tek arkadaşı bu bebek olur. Robert'ı bu bebekle dolaşırken, onunla konuşurken görenlerin sayısı da fazladır. Olanlar bununla sınırlı kalmaz. Çalışanlar gittikten sonra evde çok tuhaf olaylar meydana gelir. Eşyalar kendi kendine yer değiştirmeye, kırılmaya hatta ortadan kaybolmaya başlar. Bu olanlar için çocuğu suçlayan annesi ona devamlı olarak bağırır. Çocuk da her seferinde bunları yapanın bebek Robert olduğunu söyler.
Robert, kendisine "Eugene" diye hitap edilmesini ister. Robert, oyuncağın ismidir ve çocuk, böyle çağrılmaktan hoşlanmaz.
Kendileriyle aynı evde yaşayan halası, bebekle Robert arasındaki bu ilişkiyi fark eder ve bebekle çocuğu ayırmaya karar verir. Bebeği, bir dolaba kilitler. Çok kısa bir süre sonra ölü bulunur. Herkes tarafından çok garip karşılanır bu durum. Kadının hiçbir sorunu yoktur. Bu olay hâlâ gizemini korumaktadır.
Aradan yıllar geçer ve Robert 19 yaşına gelir. Oyuncaktan bir türlü kopamaz. Aile, Fransa'ya taşınır ve bebeği ise tavan arasına bir yere kilitleyip yanlarında götürmezler.
Fransa'da çok farklı bir hayata adım atan Robert, güzel bir kadınla tanışır ve onunla evlenir. Evlilik hediyesi olarak da ailesi, Robert'ın büyüdüğü evi onlara verir. Bir süre sonra çift, bu eve taşınır. Oyuncak bebeğin orada olduğunu bilmeyen Robert, çatı katına çıkar ve bebeği görür. Birden bire Robert, seneler önceki o küçük çocuk gibi davranmaya başlar. Oyuncağı sürekli yanında taşır ve onunla konuşur. Karısı bu durumdan oldukça rahatsız olur. Robert'a bebekten kurtulmasını söyler ve bebeği evlerinin üstündeki kule gibi yere koyarlar.
Bu kısımdan sonra işler içinden çıkılmaz bir hâle gelir. Robert çok agresifleşir. Evdeki eşyaları kırar, öfke nöbetleri geçirir ve hatta karısına şiddet uygulamaya kalkışır. Tüm bunları yapan Robert mıdır yoksa oyuncak mı?
Aradan yıllar geçer fakat Robert'ın davranışları daha da kötüye gider. Robert günden güne tepedeki odada bebek için bir yaşam alanı inşa eder. Etraftaki komşular geceleri bebeğin defalarca hareket ettiğini görmüşlerdir. Evde, özellikle geceleri, gülme ve ayak sesleri de duyulur.
1974'te Robert, bebeğin olduğu odada ölü bulunur. Bulunduğu zaman ise üstünde bebek Robert vardır. Kocasının ölümünden sonra kadın, evi satılığa çıkarır. Kendisi de Fransa'ya geri döner. Bebek ise evde kalır.
Bu eve taşınan yeni aile bir gece oyuncak bebek Robert'ı yatak odalarında bulurlar. Söylediklerine göre elinde de kocaman bir bıçak vardır.
Bebek hakkındaki söylentileri duyan bir gazeteci, oyuncağı ziyaret etmek için bu eve gider. Söylediğine göre bebek sanki etrafında olup bitenlerden haberdardır ve insanları 7/24 dinlemektedir. Hatta gazeteci bebeğin yüz ifadelerinin bebeğin ruh hâline göre değiştiğini de söylemiştir. Sonra gazeteci bu bebeği evin olduğu bölgedeki "EASTMARTELLO" adındaki bir müzeye verir. Bebek, cam bir fanus içinde sergilenir.
Müzedeki ilk yılında bir sabah oraya giden görevliler, ortalığın darmaduman edildiğini ve bebeğin sergilendiği odadaki diğer eşyaların paramparça olduğunu görürler. Robert'a ise hiçbir şey olmamıştır. Bebeğin bulunduğu fanusun kapısı açıktır ve oyuncağın pantolonunun paçalarında nereden geldiği bilinmeyen tozlar vardır. Ayakkabılarından biri de kayıptır. Ayakkabı, daha sonra müzenin bambaşka bir yerinde tozlar içinde bulunur.
Oyuncak bebek Robert, hâlâ o müzede sergilenmektedir. Söylentiye göre müzeye giderseniz bebeğin fotoğrafını asla izin almadan çekmemelisiniz. Ona saygı duymalı ve asla hakaret etmemelisiniz. Bebeğin dikkatini çekecek gereksiz hareketler yapmamalısınız. Bu tarz davranışlarda bulunanların lanetlendiği iddia edilir. Hatta müzenin girişinde görevliler bile bu hareketlerde bulunmamanız gerektiği hakkında sizi uyarır. O yüzden Robert'ı daha önceden görmeye gelen ziyaretçiler üzerinde özür mesajları yazılı olan yüzlerce mektup ve not göndermişlerdir. Hepsinde de Robert'ın onları affetmesini ve üzerlerindeki laneti kaldırmasını istedikleri yazmaktadır.