Laila
Trainee
- Katılım
- 27 Haz 2023
- Mesajlar
- 4
- Tepki
- 3
- Puan
- 1
Dün Instagram keşfetime bir hesap çıktı, kısa süreli bir öpşme videosuydu, bu beni rahatsız etmedi başta, hesabın paylaşımlarına bakınca genelde bu tür şeyler paylaştığını fark ettim. Ama asıl fark ettiğim şey sanki 1900’lü yılların ortasından sonuna kadar olanki eski film kesitlerini paylaştığıydı. Sonra küçük resimde bir kız fotoğrafı gördüm, görünce aklıma direkt MHJ’in eski güzel oyuncuların çocukluk fotoğraflarını evine asması geldi. Gerçekten aklına gelen ilk şey bu muydu derseniz yemin ederim bu oldu. Ama işin garipleştiği yer de burası; o videoyu merak ettim ve kız duru yüzle kameraya bakıp beyaz elbisesiyle çayırlarda koşturdu, tam MHJ tarzı diyordum, sonra kızın odada beyaz elbiseyi omuzlarından düşürüp totosuna kadar indiği bir sahne geçti, sonra kızın suda yüzüş sahnesi vardı ve bu NJ’in Asap videosunda kızların peri gibi suda yüzdükleri sahne ile o kadar aynı ki… Buraya o içeriğin linkini bırakırım. Küçük fotoğraftan zaten masum bir şey çıkacağını düşünmüyordum ama içerik de MHJ’in bayıldığı ‘masum-saf gençlik’ videolar derlemesi çıktı. MHJ zaten evindeki resimleri de hep eski filmlerden kullanıyordu, daha yaşlı olduğu için eski filmleri biliyor bayağı ve bu tür çocukları cin$elleştiren ne kadar film varsa izlemiş resmen. “Fotoğraflar bana hediye geldi” deyip nasıl çıktı işin içinden hayret ediyorum. Onlar hediye geldi de Instagram’ından paylaştığı yarı çıplak gençleri de amcan mı paylaşmıştı? Ve bu filmle birlikte Asap videosunun esin kaynağını da direkt görmüş oldum. Zaten kızların konsepti perimsi bir şey değilken alakasız bir konsept gibi gelmişti. Tabi filmin adını Google’da arattım ve fimle ilgili bulduğum yazı daha da şoke etti beni. Banlanmazsam o yazıyı da buraya kopyalarım, olmadı yine link atarım.
Instagram'daki videonun linki :
Filmin adını internette arattığımda bir izleyicinin filmle ilgili bulduğum yazısı :
"tek kelimeyle başyapıt. masalsı, sürrealist, korkunç bir film. türler arasında enfes bir slalom. bu kısacık (1 saat 15 dakika) filmin merkezinde alice in the wonderland'ın alis'ini hatırlatan valerie yer alır. 14 yaşında olan valerie'nin etrafı dinci (dikkat ediniz dindar değil, dinci) ve kötü kişilerle çevrilmiş durumdadır. vampirler de cabası. 100 yıl önce ölmesi gereken ama vampirleştiğinden ölemeyen bir adam, herkesi ısırıp vampire dönüştürürken valerie öpücükleriyle bu kişileri düzeltmekte, insanlaştırmaktadır. henüz kadın olamamış, kadınlığın arifesindeki valerie film boyunca kötülerden (vampirlerden ve rahiplerden) kurtulmaya çalışacaktır.
yukarıda dendiği gibi alice in the wonderland'i veya oz masalını luis bunuel'e versen böylesine sürrealist bir film çıkarırdı. nereden devam edeceğimi bilemiyorum şu an. altmetni o kadar dolu ki filmin... bir yandan ağabeyinin kardeşine duyduğu "aşk" (sevgi değil, aşk. nitekim kocası olmak istemektedir) üzerinden enseste, rahibin valerie'ye tecavüz etmesi üzerinden pedofiliye ve dindar görünen, dini kullanan tayfanın ahlaksız/karanlık/görünmeyen yüzüne, valerie'nin çaktırmadan erkekle kadının sevişmesini izlediği sekanslarda erotizme, vampirler üzerinden korku türüne ve sürrealizme, valerie'nin vampir tarafından ısırılmış bir kadınla ilişkisi (filmde öpüşürler) lezbiyenliğe, valerie'nin büyükannesi ve annesi üzerinden ve rahibin iftiraları üzerinden cadılığa, cadı avına ve ortaçağ avrupası'na odaklanır. hiciv olarak da, masalsı bir film olarak da, sürrealist bir film olarak da, korku/gerilim olarak da (valerie'nin başına kötü şeyler gelmesinden korkarız hep) bir hayli kaliteli, falsosuz, eksiksiz bir film. onlarca sinemacıyı etkilediğini belirtmeye gerek var mı (örneğin guillermo del toro)? tabii filmi kırmızı başlıklı kız'a da benzetebiliriz. kız ormanda dolaşıp büyükannesinin evinin yolunu tutarken karşısına kurt çıkar. masal boyunca kızın kurttan kurtulma çabalarını okuruz. burada da vampirler, kurdun yerini almışlar. tabii vampirler (kan emiciler) her daim belli bir görüşün (genelde kapitalizmin) metaforu olarak karşımıza çıkarlar. burada sanırım kapitalizmin değil, komünizmin metaforu olarak karşımıza çıkar. yönetmen, dincileri eleştirdiği kadar cinsel yozlaşmayı da eleştirir (valerie en az beş sahnede insanların ulu orta sevişmelerine tanık olur. bir adam, üç kadınla sevişir. kuzeninin bir adamla seviştiğini görür vs). film, masalsı olduğu kadar ait olduğu topluma ve toplumu yöneten komünistlere giydiren politik bir filmdir de.
neticede nereden ele alınırsa alınsın başarılı bulunabilecek bir film, bu film. coming of age, yani büyüme filmi olarak da kaliteli. açıkçası filme başlarken bu denli kaliteli bir film beklemiyordum. muhakkak izlenmeli..."
Yani küçücük kızın görevi insanları öpmek, yeri gelmiş kadınla öpüşmüş, en az 5 sev!şme sahnesi izlemiş, abisi kıza aşık ve kocası olmak istiyor, rahip tcavüz etmiş vs hiç normal değil. Nasıl bir mesaj veriyor bu film anlamadım. Ensestten tecavüze, lezbiyenliğe, yok "genç kız erotizmi keşfediyor" falan. Şu şu şu aslında kapitalizme-komünizme gönderme yapıyor... Maşaallah film de amma çok mesajı aynı anda verme çalışmış. Bir de sanat sepet bahane, o çocuğu sanat diye böyle bir filmde kim oynatır Allah aşkına? Bayağı kendi sapkın düşüncelerini metafor-mesaj-sanat deyip kayıt altına almışlar.
Instagram'daki videonun linki :
Filmin adını internette arattığımda bir izleyicinin filmle ilgili bulduğum yazısı :
"tek kelimeyle başyapıt. masalsı, sürrealist, korkunç bir film. türler arasında enfes bir slalom. bu kısacık (1 saat 15 dakika) filmin merkezinde alice in the wonderland'ın alis'ini hatırlatan valerie yer alır. 14 yaşında olan valerie'nin etrafı dinci (dikkat ediniz dindar değil, dinci) ve kötü kişilerle çevrilmiş durumdadır. vampirler de cabası. 100 yıl önce ölmesi gereken ama vampirleştiğinden ölemeyen bir adam, herkesi ısırıp vampire dönüştürürken valerie öpücükleriyle bu kişileri düzeltmekte, insanlaştırmaktadır. henüz kadın olamamış, kadınlığın arifesindeki valerie film boyunca kötülerden (vampirlerden ve rahiplerden) kurtulmaya çalışacaktır.
yukarıda dendiği gibi alice in the wonderland'i veya oz masalını luis bunuel'e versen böylesine sürrealist bir film çıkarırdı. nereden devam edeceğimi bilemiyorum şu an. altmetni o kadar dolu ki filmin... bir yandan ağabeyinin kardeşine duyduğu "aşk" (sevgi değil, aşk. nitekim kocası olmak istemektedir) üzerinden enseste, rahibin valerie'ye tecavüz etmesi üzerinden pedofiliye ve dindar görünen, dini kullanan tayfanın ahlaksız/karanlık/görünmeyen yüzüne, valerie'nin çaktırmadan erkekle kadının sevişmesini izlediği sekanslarda erotizme, vampirler üzerinden korku türüne ve sürrealizme, valerie'nin vampir tarafından ısırılmış bir kadınla ilişkisi (filmde öpüşürler) lezbiyenliğe, valerie'nin büyükannesi ve annesi üzerinden ve rahibin iftiraları üzerinden cadılığa, cadı avına ve ortaçağ avrupası'na odaklanır. hiciv olarak da, masalsı bir film olarak da, sürrealist bir film olarak da, korku/gerilim olarak da (valerie'nin başına kötü şeyler gelmesinden korkarız hep) bir hayli kaliteli, falsosuz, eksiksiz bir film. onlarca sinemacıyı etkilediğini belirtmeye gerek var mı (örneğin guillermo del toro)? tabii filmi kırmızı başlıklı kız'a da benzetebiliriz. kız ormanda dolaşıp büyükannesinin evinin yolunu tutarken karşısına kurt çıkar. masal boyunca kızın kurttan kurtulma çabalarını okuruz. burada da vampirler, kurdun yerini almışlar. tabii vampirler (kan emiciler) her daim belli bir görüşün (genelde kapitalizmin) metaforu olarak karşımıza çıkarlar. burada sanırım kapitalizmin değil, komünizmin metaforu olarak karşımıza çıkar. yönetmen, dincileri eleştirdiği kadar cinsel yozlaşmayı da eleştirir (valerie en az beş sahnede insanların ulu orta sevişmelerine tanık olur. bir adam, üç kadınla sevişir. kuzeninin bir adamla seviştiğini görür vs). film, masalsı olduğu kadar ait olduğu topluma ve toplumu yöneten komünistlere giydiren politik bir filmdir de.
neticede nereden ele alınırsa alınsın başarılı bulunabilecek bir film, bu film. coming of age, yani büyüme filmi olarak da kaliteli. açıkçası filme başlarken bu denli kaliteli bir film beklemiyordum. muhakkak izlenmeli..."
Yani küçücük kızın görevi insanları öpmek, yeri gelmiş kadınla öpüşmüş, en az 5 sev!şme sahnesi izlemiş, abisi kıza aşık ve kocası olmak istiyor, rahip tcavüz etmiş vs hiç normal değil. Nasıl bir mesaj veriyor bu film anlamadım. Ensestten tecavüze, lezbiyenliğe, yok "genç kız erotizmi keşfediyor" falan. Şu şu şu aslında kapitalizme-komünizme gönderme yapıyor... Maşaallah film de amma çok mesajı aynı anda verme çalışmış. Bir de sanat sepet bahane, o çocuğu sanat diye böyle bir filmde kim oynatır Allah aşkına? Bayağı kendi sapkın düşüncelerini metafor-mesaj-sanat deyip kayıt altına almışlar.