Kadın kadının değil, bir insan cinsiyet fark etmeksizin bir başka insanın yurdu olmayı bilmelidir. Bence başlamamız gereken nokta bu.
Nasıl ki nefreti yönlendirmek istemediğin için kişinin ırkını söylemediysen "ülkemizin erkekleri" diyerek genelleme yapmamalısın da bence. Düşündüklerine, söylediklerinin çoğuna katılıyor ve çok yakın biri tarafından neredeyse beş yıl boyunca tacize uğramış biri olarak ne söylemek istediğini çok iyi anlıyorum. Baş etmesi çok zor. Ama kötüler kadar iyilerin de olduğunu bilmek gerek. Sadece kötüler fazla ön plana çıkıyorlar. Zamanında bastırılmış ve yanlış yönlendirilmiş eğitimsiz insanların, yine bastırması ve yanlış yönlendirmesinden ortaya çıkan çocuklarından doğuyor bu meseleler. Kötü zihniyet cinsiyet ayırt etmiyor yani. Çünkü baktığın zaman "kötü" diyebileceğimiz erkeği doğuran da yetiştiren de bir kadın. İsmini vermeyi doğru bulmayacağım bazı kurum ve kuruluşlarda aslında hepimizin gördüğü olaylar bunlar, taciz edilen birçok erkek çocuğu da var. O yüzden bence Türkiye'de insan olmak zor. İnsana saygı duymak zor. İnsana kucak açmak zor. Empati kurmak zor. Nice canlar feda edilerek kurulmuş bir ülkeyi korumak zor. Anlamak zor. Anlaşılmak zor. Her koyun kendi bacağından asılır demek zor. Birinin işine burun sokmamak zor.
Küçükken sabahın köründe sokağa çıkar kapının önünde gece uyku vaktim gelene kadar oynardım. Annemin korkusu olmazdı başıma sokakta bir şey geleceğine dair. Çünkü bilirdi o yetişemese bile komşularımız yetişecek. Ama artık insanların çocuklarını sokağa bırakamayışlarını anlayışla karşılıyorum. Evet, anlıyorum anlamasına ama keşke böyle olmasa da diyorum. Oluşturulan bu düzen görünümlü düzensizliğin değişmesi için hepimizin taşın altına elimizi koymalıyız aslında. El ele tutuşmalı, beraber sesimizi yükseltmeliyiz. Ben Türk milletinin bu kadar sessiz, sakin kalabileceğine inanmıyorum. Dilerim en kısa zamanda buna, tüm bunlara gerçekten bir DUR denilir.