kaorii
Rookie Idol
- Katılım
- 30 May 2023
- Mesajlar
- 311
- Tepki
- 1,453
- Puan
- 27
Kitap Öneri: Yabancılarla Bir Yaz - Taichi Yamada
Harada, yakında 48 yaşına girecek bir senaristtir.
Henüz yeni boşanmış ve bu yüzden de evinde değil ofisinde kalmaya başlamıştır.
Kaldığı bu binadaki daireler genelde herkesin gündüzleri ofis olarak kullanıp geceleri gittiği bir bir yerdir ancak Harada geceleri onun gibi o binada kalan bir kadının olduğunu keşfeder.
Boşanmanın krizleri ve yalnızlıkla baş etmeye çalışan Harada bir nevi depresyondadır.
Doğum gününde yıllardır görmediği memleketi Asakusa'yı ziyaret etmeye karar verir ve bu ziyaret sırasında, daha 12 yaşındayken bir kazada kaybettiği anne ve babasına tıpatıp benzeyen bir çiftle tanışır üstelik benzemekle de kalmayıp 30'lu yaşlarında yani Harada'nın anne babasının tam da öldüğü yaştadırlar.
Kapağından dolayı bir korku kitabı okuyacağımı düşünmüştüm ancak bunun aksine yas, kayıp, yalnızlık gibi konuların üzerinde gezinen hüzünlü bir hayalet hikayesi ile karşılaştım.
Hem akıcı olmasından dolayı hem de kısacık bir kitap (160 sayfa) olmasından dolayı 1 gün de bitirilecek bir kitap.
Kitabın 1988 ve 2023 yapımı olmak üzere iki uyarlaması da mevcut.
Bir tutam yakınma: Bizde kitabın kapağı neden bu kadar kötü 
yani şu kapaklarla da basabilirlermiş?
Neredeyse elli yaşına gelmiş bir adam olsa da Harada'nın hala ebeveynlerinin kaybıyla başa çıkamaması, onların yokluğunun hayatında açtığı derin yaralar, onlara duyduğu özlem ve bu özlemi hayaletleriyle gidermeye çalışması, restorandaki veda sahnesi vs beni çok duygulandırdı, çok üzücüydü.
Kei'nin olayını birçok kişinin baştan çözdüğünü gördüm ama bana şok oldu açıkçası Aslında kendini karşılaştıkları o ilk gece de öldürmesi ve bir hayalet olması beni şaşırttı. Bir şeyler olduğunu biliyordum Kei'de ama bu nedense aklıma gelmemişti. Tabii kapak aslında bu konuda baya bir spoiler veriyormuş ben fark etmedimbgfdfj
Kei bence ilginç bir karakterdi, daha da derinleştirilebilirdi ve onun hakkında daha fazla şey verilebilirdi bize.
Mesela Harada'nın oğluyla olan ilişkisi de daha iyi işlenebilir ve daha fazla ön planda tutulabilirdi. Kendi ebeveynlerinin kayıplarıyla boğuşan bir adamın kendi çocuğuyla olan ilişkisi bence önemli bir kısımdı, kitabın bu anlamda biraz eksik olduğunu düşünüyorum.
Harada, yakında 48 yaşına girecek bir senaristtir.
Henüz yeni boşanmış ve bu yüzden de evinde değil ofisinde kalmaya başlamıştır.
Kaldığı bu binadaki daireler genelde herkesin gündüzleri ofis olarak kullanıp geceleri gittiği bir bir yerdir ancak Harada geceleri onun gibi o binada kalan bir kadının olduğunu keşfeder.
Boşanmanın krizleri ve yalnızlıkla baş etmeye çalışan Harada bir nevi depresyondadır.
Doğum gününde yıllardır görmediği memleketi Asakusa'yı ziyaret etmeye karar verir ve bu ziyaret sırasında, daha 12 yaşındayken bir kazada kaybettiği anne ve babasına tıpatıp benzeyen bir çiftle tanışır üstelik benzemekle de kalmayıp 30'lu yaşlarında yani Harada'nın anne babasının tam da öldüğü yaştadırlar.
Kapağından dolayı bir korku kitabı okuyacağımı düşünmüştüm ancak bunun aksine yas, kayıp, yalnızlık gibi konuların üzerinde gezinen hüzünlü bir hayalet hikayesi ile karşılaştım. Hem akıcı olmasından dolayı hem de kısacık bir kitap (160 sayfa) olmasından dolayı 1 gün de bitirilecek bir kitap. Kitabın 1988 ve 2023 yapımı olmak üzere iki uyarlaması da mevcut.
Bir tutam yakınma: Bizde kitabın kapağı neden bu kadar kötü yani şu kapaklarla da basabilirlermiş?
Neredeyse elli yaşına gelmiş bir adam olsa da Harada'nın hala ebeveynlerinin kaybıyla başa çıkamaması, onların yokluğunun hayatında açtığı derin yaralar, onlara duyduğu özlem ve bu özlemi hayaletleriyle gidermeye çalışması, restorandaki veda sahnesi vs beni çok duygulandırdı, çok üzücüydü. Kei'nin olayını birçok kişinin baştan çözdüğünü gördüm ama bana şok oldu açıkçası Aslında kendini karşılaştıkları o ilk gece de öldürmesi ve bir hayalet olması beni şaşırttı. Bir şeyler olduğunu biliyordum Kei'de ama bu nedense aklıma gelmemişti. Tabii kapak aslında bu konuda baya bir spoiler veriyormuş ben fark etmedimbgfdfjKei bence ilginç bir karakterdi, daha da derinleştirilebilirdi ve onun hakkında daha fazla şey verilebilirdi bize.
Mesela Harada'nın oğluyla olan ilişkisi de daha iyi işlenebilir ve daha fazla ön planda tutulabilirdi. Kendi ebeveynlerinin kayıplarıyla boğuşan bir adamın kendi çocuğuyla olan ilişkisi bence önemli bir kısımdı, kitabın bu anlamda biraz eksik olduğunu düşünüyorum.
Son düzenleme:
