(biz sadece yazının içeriğini çevireceğiz)
1. Sokakta saatlerce [idolleri] bekledikten ve sahnelerini sadece 5 ya da 10 dakika izledikten sonra bir boşluk hissine kapılıyorum. Eve dönerken kendi kendime bir daha asla gelmeyeceğime yemin ediyorum. Her ne kadar üzgün olsam da eve döndüğümde bugünün fotoğraflarının yüklendiğini görünce hızla programıma hazırlanıyorum.
2. Bir imza gününe katılmak için on binlerce won harcadım, ancak temas noktalarının ve dokunuşların yasaklanması gerçekten sinir bozucu. Neredeyse bir ödeme işlemi gibi, sadece formaliteleri yerine getiriyorlar ve birkaç kelime bile değiştirme şansı neredeyse yok. Kendimi yine boşlukta hissediyorum.
3. Ancak ona olan sevgime ihanet edemiyorum çünkü onu çok seviyorum.
4. Programının olmadığı günlerde, ne yaptığını bilmemeye dayanamıyorum. Bu sinir bozucu. Neden tweet atmıyor ya da hayran kafesine gelmiyor?
5. Onu o kadar çok seviyorum ki her gün onu yakından görmek istiyorum.
6. İlk başta havaalanı, işe gidip geldiği güzergah ya da şirketinin önü gibi yerlere gittim. Ne zaman geleceğini bilmesem de bazen sabırla beklersem onu görebiliyordum.
7. Oraya buraya gittikten sonra doğal olarak diğer fangirllerle bir arkadaşlık geliştirdim
8. Orada burada dolaştıkça duyduğunuz hikayeler yavaş yavaş artıyor.
– Hul, dün falanca başka bir gruptan XXX ile yemek yedi.
– Dün, falanca bir markadan kıyafet aldığını söyledi.
– Dün saçını siyaha boyamış daebak~
9. Ve bir stick fangirl (붙수니 = idollere fiziksel olarak yapışan fangirller) haline geldiğinizde, şansınız yaver gider ve oppanız mektuplarınızdan birini kabul eder
10. Bir stick fangirl olarak, oppa’nızla bir konuşma bile yaparsınız ve sözlerinize cevap verir. Sadece önemsiz konuşmalar
– Hediyeyi aldın mı? Evet, teşekkürler.
– Bugün öğle yemeğinde ne yedin? Kimchi yahnisi yedim. Bu tür şeyler…
11. Eğer bir odadan çıkmayan fangirl’e (안방수니 = sadece fangirl’lük yapmak için odalarında kalan fangirller) onu gördüğünüzü söylerseniz, “Vay canına!” diyecektir. Sonuçta, onu bir odadan çıkmayan fangirl’den daha yakından görmeye gidiyorum, bu yüzden onun hakkında sizden daha fazla şey bilen bir hayran oldum!
12. Sürekli onu beklerken, doğal olarak kendi fangirl grubumu oluşturdum. İletişim bilgilerimizi değiş tokuş eder ve birbirimizle bilgi paylaşırdık.
13. O grup arasında, senin ulaşabileceğinden bile daha yüksek bir seviyede olan bir fangirl (씹빠수니 = bir sonraki seviyeye / hardcore fangirling) olduğunu fark edersin. Ya da diğer fangirl’lerle iletişim ağı olan bir fangirl vardır
14. O “aşırı fan” dünyasına adım attığında, konaklama yerleri, kuaför salonları gibi bilgiler edinmeye başlarsın. Bazı durumlarda, sadece havaalanından veya bir yayın istasyonundan taksiye binip onun peşine düşerler.
======== Bu seviyede, geri dönüş noktası yok ===========
15. Para getirip sırada beklemeniz gereken fan buluşmaları veya fan kafelerinin aksine, oppayı çok daha yakından görebilirsiniz. Bu, paranın karşılığını daha iyi veriyor gibi görünüyor.
16. Yayınlara giderken olduğu gibi gülümsemese veya el sallamasa ve el sıkışmasa da, oppa’nın hayranlarının önünde sahip olduğu iş modu ve sahte tavırlar yerine gerçek oppa’yı görmeyi tercih ederim.
17. Menajer beni tanımaya başladı ve “Yine mi buradasın?” diye sordu. “Görünüşe göre sık sık geliyorsun.” “Acaba oppa senin yüzünü de hatırlıyor mu?”
18. “Yurda gelme, dükkana gelme” deseler de bana çok tatlı geliyor. “HAYIR” demek “EVET” anlamına geliyor ^^ Eğer hiç gelmeseydik, oppa hayal kırıklığına uğramaz mıydı?
19. Bazen oppa beni tanımıyormuş gibi davranıyor ama menajer aracılığıyla mektuplarımı gizlice kabul ediyor. Oppa açıkça onun hayranı olduğumu biliyor.
20. Oppa’nın bana dik dik baktığını hissettiğim zamanlar oluyor. Ama etrafta diğer menajerler ve diğer hayranlar varken, muhtemelen yardım edemez ama hoşlanmıyormuş gibi davranır ^^
======== Bu seviyede, hayatınız tam bir karmaşaya dönüşüyor ===========
21. “Az önce ters ters baktığını gördün mü? Çok tatlı.” Fangirl’ler arasında yaptığımız tipik bir konuşma haline gelir.
22. “Gerçekten yurda bu şekilde gelmeye devam etmeyi mi planlıyorsunuz? Cidden mi?” Oppa beni doğrudan azarlıyor. Bire bir sohbet ediyoruz <3 (Buna bayılıyorum).
23. Ama bugün mektubumu kabul etti, değil mi? Ve o gün ruh hali bile o kadar iyi değildi. Beklendiği gibi, oppa benden hoşlanıyor, değil mi? Oppa’yı benim kadar sevecek bir hayran nerede? Nereye giderse gitsin onu takip edecek biri?
24. Bugün program yok ama yapacak işlerim olduğu için oppa’yı görmeye bile gidemiyorum. Neredesin, oppa? ㅜㅜㅜ Seni özledim, oppa…
25. [Üyeler XXX’e vardılar] Başka bir sasaeng’den gelen mesajı görünce hemen bir taksiye atlayıp onlara katılıyorum.
26. Sadece bizim grup [burada]. Bingo!
27. Bugün Oppa’yı gören tek kişi benim. Diğer sayısız hayran arasında, oppa’nın bugün bu saatte nerede olduğunu ve ne yaptığını biliyorum! Gerçekten de oppayı en iyi ben tanıyorum ve onu en çok ben seviyorum!
28. Bugün Oppa’yı görmeye gidemem. Diğer hayranları onu izliyor olmalı, değil mi? Nerede olduğunu ya da ne yaptığını bilmiyorum. Ama diğer hayranlar muhtemelen biliyordur, değil mi?
28. Son zamanlarda, oppa artık mektupları kabul etmiyor ve göz ucuyla bile bakmıyor. Bana bakmıyor bile.
======== Bu seviyede, aklın artık normal değil ===========
28. Oppa eskisi gibi görünmüyor. Neler oluyor? Menajer daha kontrolcü olduğu için mi?
29. Oppa sinirlerimi bozuyor. Birden büyük adam gibi mi davranmaya başladı? Ciddi misin? Oppa’yı benim gibi seven insanlar nerede? Oppa da biliyor, değil mi? Onu ne kadar çok sevdiğimi.
30. “Kamerayı bana verir misin? Fotoğraf çekmişsin.” Oppa, neden aramızda resmi bir dil var? Seni takip ediyorum çünkü senden hoşlanıyorum. Beni kızdırmaya mı çalışıyorsun? Çok saçma, cidden.
31. “Lütfen gelmeyi kes.” Artık büyüdün, ha? Çok sinir bozucu, cidden.
32. Ha.. Oppa bana sapıkmışım gibi davranıyor. Onu her gördüğümde, gözle görülür bir şekilde hoşnutsuz görünüyor. Yanlış bir şey mi yaptım? Onu görmek istiyorum çünkü ondan hoşlanıyorum, neden?
33. Son zamanlarda oppa’nın tavırlarından o kadar mutsuzum ki, gitmemeye çalışsam da, diğer hayranların tanımadığım “bugünün oppa’sını” tanıyacakları gerçeğine katlanamıyorum. Oppa’yı benden daha çok kim seviyor? Oppa onu ne kadar sevdiğimi biliyor, değil mi? O zaman neden oppa’nın nerede olduğunu ya da ne yaptığını bilmiyorum.. ㅜㅜㅜ
34. Bütün gün boyunca hayran grubu sohbetinde sadece kimin nerede olduğu ve kimin kiminle buluştuğu hakkında konuşuyorlar. Oppa’nın nerede olduğunu veya ne yaptığını bilmiyorum ve bu yüzden bana küfrediliyor çünkü artık bu bilgileri bile bilmiyorum.
35. Tüm hareketlerimin merkezi oppa’nın yurdunun, işyerinin ve dükkanının bulunduğu yer oluyor. Arkadaşlarla buluşurken bile orada buluşuyoruz ve bir telefon aldıktan sonra kaçıyoruz.
36. Hayat böyle berbat ve oppa bile bana b*k gibi davranıyor, ama oppanın bilmediğim görüntülerini veya fotoğraflarını görmek durumu daha da kötüleştiriyor, bu yüzden duramıyorum.
–
1. Vay canına…
2. Konuşma şekli tıpkı bir sapık gibi… Korkutucu.
3. Daha çok bir sapık ve suçlu olma süreci gibi
4. Bu, hiçbir ilacın çözemeyeceği bir hastalıktır
5. Hul, Her şeyi okuyamadım
6. Bu bir hastalık
7. Tüylerim diken diken oldu… Lütfen hastalığınızı tanıyın ve kendinizi sevin
8. Geri dönüşü olmayan nokta 5 numarada başlıyor gibi hissediyorum.
10. Sadece #4~#5’ten başlayarak, şimdiden ürkütücü olmaya başladı.
10. Yani bu bir hastalık…
–
K: pannchoa
