Ü
Üye silindi 123
Neler yazsam diye düşünüp durdum lakin buradaki yüzlerce üyenin her birine uyacak tek bir dilek bulabildim. Bu sebeple tek tek değil, topluca kısa ve öz bir dilekte bulunmak istiyorum. 2024-25 ya da 26 fark etmez. Ömrünüzün her bir yılı sadece ve sadece sizin istediğiniz gibi geçsin. İnancınız nedir, nasıldır bilemem ancak ben kişinin tek bir yaşam hakkı olduğuna inanırım. Ve dilerim ki inandığım bu tek bir yaşam hakkı tamamen sizin kontrolünüzde ilerler. Siz belki birden fazla yaşam hakkınız olduğuna inanıyor olabilirsiniz ancak benim dilek hakkım sınırlı! Umarım inandığınız o diğer yaşamlarınız için de başka dilek dileyenler bulabilirsiniz.
Hayatınız sizin, biliyorum çoğu zaman böyle hissetmiyorsunuz. Sanki omuzlarınızdan arkaya doğru kocaman bir sepet asılmış ve içerisine bir başkasına ait olan meyveler konulmuş. Bazılarınızın bu uzun yolculukta sepeti öyle dolmuş ki ipleri omuzlarınızı kesmeye başlamış. Canınız acımış, omzunuz kızarmış ve belki de geriye doğru bükülür olmuşsunuz. Ancak öyle düşünceli, öyle sorumluluk sahibi hissetmişsiniz ki meyvelerin düşmemesi için sepet sizi bir geriye çekse siz iki ileriye çekmişsiniz. Ve belki de çekeceksiniz.
Ancak hiç düşündünüz mü o sepetin içinde sizin de bir meyveniz var mı diye? Varsa ne mutlu bana. Ancak ya yoksa? Ya sahip olduğunuz tek şey o omuzlarınızdan salınan yamalı sepetse? Ya yolun sonuna vardığınızda ağız tadıyla oturup bir meyve yiyemeyecek haldeyseniz? Ne olur o zaman haliniz?
Hiçbir şey olmaz! Karamsarlığa düşmeyin hemen. Yolun sonu, meyvelerin sonu değil ya? Bir şeyleri sonlandırmak da bir deneyim değil midir? O halde sizin de bir meyveniz olmaz mı? Belki de bu meyve en tatlı, en sulu ve en lezzetli meyvedir. Ve sizi cennetten atmak yerine içeriye buyur edecektir.
Hoş, bu katiyen boş verin onun bunun meyvesini taşıyın ne olacak demek değildir. Taşımayın. Hele hele sizi düşürecek kadar büyük bir miktarda asla taşımayın. Ben sadece olur da sepetiniz kopmuş, meyveleriniz dökülmüş ve iki eliniz de bomboş kalmış hissediyorsanız sizin de başınıza bir elma düşebilir diyorum. Ya da armut, kayısı, şeftali, kiraz... Ne seviyorsanız! Karpuz, kavun sevenler azıcık kenara kayarlarsa bu onlar için en hayırlısı olur.
Kaç yıldır bu yolculuktasınız bilmiyorum ancak eğer siz de sırtınızda bir sepet, içi de dolu meyve diye düşünüp ağır hissediyorsanız isterseniz o sepetin iplerini kesin, isterseniz kenarda bir ağacın gölgesinde azıcık soluklanıp yola öyle devam edin. Bir başkasının meyvelerini taşımak zorunda değilsiniz, bunu isteyerek de yapıyor olabilirsiniz. Dinlenme seçeneği de bu yüzden var zaten.
Dilerim bu ardışık sayılardaki yıllarda sepetiniz oldukça hafif ve size ait meyvelerle dolu olur. Çünkü sizi en çok kendiniz sevip, gözetebilirsiniz. Ve o meyvelerden en güzel keyfi kendiniz yediğiniz vakit alacaksınız. Bir başkasının o meyveleri yemesini izlediğinizde değil.
Tekrardan sadece keyfinize göre yaşadığınız bir yıl diliyorum. Esenlikle kalın, .
Not: Kısa ve öz bir dilek olacak diyerekten kendim dahil herkesi tongaya düşürdüm, affola. Yazı da bu kadar uzun olunca öteki başlığa atmak yerine ayrı bir başlık açmak daha uygun olur diye düşündüm. Bir de şarkı bırakmak istedim meraklısı dinleyebilir. İyi forumlar.
Hayatınız sizin, biliyorum çoğu zaman böyle hissetmiyorsunuz. Sanki omuzlarınızdan arkaya doğru kocaman bir sepet asılmış ve içerisine bir başkasına ait olan meyveler konulmuş. Bazılarınızın bu uzun yolculukta sepeti öyle dolmuş ki ipleri omuzlarınızı kesmeye başlamış. Canınız acımış, omzunuz kızarmış ve belki de geriye doğru bükülür olmuşsunuz. Ancak öyle düşünceli, öyle sorumluluk sahibi hissetmişsiniz ki meyvelerin düşmemesi için sepet sizi bir geriye çekse siz iki ileriye çekmişsiniz. Ve belki de çekeceksiniz.
Ancak hiç düşündünüz mü o sepetin içinde sizin de bir meyveniz var mı diye? Varsa ne mutlu bana. Ancak ya yoksa? Ya sahip olduğunuz tek şey o omuzlarınızdan salınan yamalı sepetse? Ya yolun sonuna vardığınızda ağız tadıyla oturup bir meyve yiyemeyecek haldeyseniz? Ne olur o zaman haliniz?
Hiçbir şey olmaz! Karamsarlığa düşmeyin hemen. Yolun sonu, meyvelerin sonu değil ya? Bir şeyleri sonlandırmak da bir deneyim değil midir? O halde sizin de bir meyveniz olmaz mı? Belki de bu meyve en tatlı, en sulu ve en lezzetli meyvedir. Ve sizi cennetten atmak yerine içeriye buyur edecektir.
Hoş, bu katiyen boş verin onun bunun meyvesini taşıyın ne olacak demek değildir. Taşımayın. Hele hele sizi düşürecek kadar büyük bir miktarda asla taşımayın. Ben sadece olur da sepetiniz kopmuş, meyveleriniz dökülmüş ve iki eliniz de bomboş kalmış hissediyorsanız sizin de başınıza bir elma düşebilir diyorum. Ya da armut, kayısı, şeftali, kiraz... Ne seviyorsanız! Karpuz, kavun sevenler azıcık kenara kayarlarsa bu onlar için en hayırlısı olur.
Kaç yıldır bu yolculuktasınız bilmiyorum ancak eğer siz de sırtınızda bir sepet, içi de dolu meyve diye düşünüp ağır hissediyorsanız isterseniz o sepetin iplerini kesin, isterseniz kenarda bir ağacın gölgesinde azıcık soluklanıp yola öyle devam edin. Bir başkasının meyvelerini taşımak zorunda değilsiniz, bunu isteyerek de yapıyor olabilirsiniz. Dinlenme seçeneği de bu yüzden var zaten.
Dilerim bu ardışık sayılardaki yıllarda sepetiniz oldukça hafif ve size ait meyvelerle dolu olur. Çünkü sizi en çok kendiniz sevip, gözetebilirsiniz. Ve o meyvelerden en güzel keyfi kendiniz yediğiniz vakit alacaksınız. Bir başkasının o meyveleri yemesini izlediğinizde değil.
Tekrardan sadece keyfinize göre yaşadığınız bir yıl diliyorum. Esenlikle kalın, .
Not: Kısa ve öz bir dilek olacak diyerekten kendim dahil herkesi tongaya düşürdüm, affola. Yazı da bu kadar uzun olunca öteki başlığa atmak yerine ayrı bir başlık açmak daha uygun olur diye düşündüm. Bir de şarkı bırakmak istedim meraklısı dinleyebilir. İyi forumlar.