Blabla
Rookie Idol
- Katılım
- 26 Tem 2023
- Mesajlar
- 394
- Tepki
- 1,785
- Puan
- 34
Merhabalar... Nasılsınız? Ben pek iyi değilim. Kendimi mutlu sanıyordum ama aslında değilmişim. Her şey bir buçuk yıl önce gencecik yaşımda o insana "evet" dememle başladı. Evlendik ve ben çok mutlu olacağım sandım. Ailem beni defalarca uyarıp kararımdan dönmem için ısrar ettiler ama ben onları dinlemedim.. Keşke dinleseydim seni anne.
Evliliğimizin ilerleyen zamanlarında eşimin ailesine tapan, kadın milletini bir hiç olarak gören ve ezme hayaliyle yanıp tutuşan, cimri ve kaba bir "hödük" olduğunu farkettim. Nişanliyken yine bana yaptığı yanlışlar oluyordu ama her seferinde elinde çiçeğiyle gelip bana yalvarıyordu. Hayatıma giren ilk erkekti ve benim onun romantik jestleriyle her defasında ayaklarım yerden kesiliyordu. Onu bırakmak istemedim. Fakat bir gün, kayinpederim olan kişinin bütün aileme hakaretler yağdırdığını, sevdiğim herkesi aşağıladığını farkettim. Eşimle telefonda konuşuyorlardı ve beraber bu işi yapiyorlardi. Ve ben o gün, tüm eşyalarımı alıp evi hemen terk ettim. Böyle bir şeyi hazmetmem mümkün değildi. Fakat daha sonralar ailem eşimin özrünü kabul etti ve arayı düzelttiler.
Zaman geçtikçe bana karşı daha saygısız bir insan olmuştu. Fakat ben onun altında ezilmek istemiyordum. Evde, kendi dünyamda mutlu bir insan olmaya çalışıyordum. Kendimi kandırıyordum hastayken kaynattığı bir fincan süt için bile ona hatrini gözetir şekilde yaklaşıyordum. O bir fincan süt beni haftalarca mutlu ediyordu. Fakat beni hep ezmeye çalışmasından dolayı tam beş kere boşanmaktan döndüm. Benim ona yaptığım fedakarlıkları ve kendimden hep feda etmemi onun yapmadığını ve yapmış gibi davranarak beki kandırdığını farketmem çok zaman almıştı.... Bu son bir kaç ayda geceleri sürekli düşünmeye başladım. Uyuyamıyordum. "Benim istediğim hayat bu mu? Yıllar boyunca yanımda uyuyan şu adama nezaket kazandırmaya mi çalışacağım? Neden tamamen ona bağlanmamı ve kendimi hiçe saymamı istiyor?" Hayatımı o kadar kötü etkiliyordu ki, zamanla kişiliğimin daha buruk, olaylara karşı daha karamsar biri olduğumu farkettim. Dört tel saçım beyazlamıştı yirmi yaşımda sıkıntı ve stresten bir dişimi de kaybettim.
Ve benim için dönüm noktası, günün birinde sırf para için vücudumun çeşitli yerlerinde morluklar bırakması oldu. Artık beni tehdit ediyor, vurmaya kalkıyor ve korkutuyordu. Bana yaptığı psikolojik şiddeti artık fiziksele dökmeye başlamıştı. Kollarımdaki ve bacaklarımdaki morlukları incelerken, Merve Veziroğlu' nun videosuna denk geldim. Hikayemiz çok benziyordu ve bu adama sabretmeye devam edersem sonum da Merve abla gibi olacaktı. Morluklarımla tekrar bakıştım, onun beni dövmeye çalıştığı anlar aklıma geldi. Sonra kendimi kades uygulamasıyla bakışırken buldum. Bu uygulamayı indireceksem, işte o zaman artık bu evlilik bitmeliydi. Eşyalarımı topladım ve güzeller güzeli canım ailemin desteğiyle baba evine döndüm. Hala bana yalvarıyor biliyor musunuz? Sana çok aşığım seni asla bırakmayacağım falan diyor. Artık onun süslü yalanlarına inanacak halde değilim. Şuan davam henüz görülmedi ama çekişmeli olacak gibi görünüyor. Hayatımda hiç bu kadar beni mahveden şeyler yaşamamıştım. Şiddet kelimesinden uzak büyüdüm ve şimdi kendimi bir narsistin ellerine bıraktım. Şuan her şey çok zor. Etrafımdaki 30+ yaş kişilerin de beni geçimsiz olmakla suclayacağından eminim......
Evliliğimizin ilerleyen zamanlarında eşimin ailesine tapan, kadın milletini bir hiç olarak gören ve ezme hayaliyle yanıp tutuşan, cimri ve kaba bir "hödük" olduğunu farkettim. Nişanliyken yine bana yaptığı yanlışlar oluyordu ama her seferinde elinde çiçeğiyle gelip bana yalvarıyordu. Hayatıma giren ilk erkekti ve benim onun romantik jestleriyle her defasında ayaklarım yerden kesiliyordu. Onu bırakmak istemedim. Fakat bir gün, kayinpederim olan kişinin bütün aileme hakaretler yağdırdığını, sevdiğim herkesi aşağıladığını farkettim. Eşimle telefonda konuşuyorlardı ve beraber bu işi yapiyorlardi. Ve ben o gün, tüm eşyalarımı alıp evi hemen terk ettim. Böyle bir şeyi hazmetmem mümkün değildi. Fakat daha sonralar ailem eşimin özrünü kabul etti ve arayı düzelttiler.
Zaman geçtikçe bana karşı daha saygısız bir insan olmuştu. Fakat ben onun altında ezilmek istemiyordum. Evde, kendi dünyamda mutlu bir insan olmaya çalışıyordum. Kendimi kandırıyordum hastayken kaynattığı bir fincan süt için bile ona hatrini gözetir şekilde yaklaşıyordum. O bir fincan süt beni haftalarca mutlu ediyordu. Fakat beni hep ezmeye çalışmasından dolayı tam beş kere boşanmaktan döndüm. Benim ona yaptığım fedakarlıkları ve kendimden hep feda etmemi onun yapmadığını ve yapmış gibi davranarak beki kandırdığını farketmem çok zaman almıştı.... Bu son bir kaç ayda geceleri sürekli düşünmeye başladım. Uyuyamıyordum. "Benim istediğim hayat bu mu? Yıllar boyunca yanımda uyuyan şu adama nezaket kazandırmaya mi çalışacağım? Neden tamamen ona bağlanmamı ve kendimi hiçe saymamı istiyor?" Hayatımı o kadar kötü etkiliyordu ki, zamanla kişiliğimin daha buruk, olaylara karşı daha karamsar biri olduğumu farkettim. Dört tel saçım beyazlamıştı yirmi yaşımda sıkıntı ve stresten bir dişimi de kaybettim.
Ve benim için dönüm noktası, günün birinde sırf para için vücudumun çeşitli yerlerinde morluklar bırakması oldu. Artık beni tehdit ediyor, vurmaya kalkıyor ve korkutuyordu. Bana yaptığı psikolojik şiddeti artık fiziksele dökmeye başlamıştı. Kollarımdaki ve bacaklarımdaki morlukları incelerken, Merve Veziroğlu' nun videosuna denk geldim. Hikayemiz çok benziyordu ve bu adama sabretmeye devam edersem sonum da Merve abla gibi olacaktı. Morluklarımla tekrar bakıştım, onun beni dövmeye çalıştığı anlar aklıma geldi. Sonra kendimi kades uygulamasıyla bakışırken buldum. Bu uygulamayı indireceksem, işte o zaman artık bu evlilik bitmeliydi. Eşyalarımı topladım ve güzeller güzeli canım ailemin desteğiyle baba evine döndüm. Hala bana yalvarıyor biliyor musunuz? Sana çok aşığım seni asla bırakmayacağım falan diyor. Artık onun süslü yalanlarına inanacak halde değilim. Şuan davam henüz görülmedi ama çekişmeli olacak gibi görünüyor. Hayatımda hiç bu kadar beni mahveden şeyler yaşamamıştım. Şiddet kelimesinden uzak büyüdüm ve şimdi kendimi bir narsistin ellerine bıraktım. Şuan her şey çok zor. Etrafımdaki 30+ yaş kişilerin de beni geçimsiz olmakla suclayacağından eminim......