Ü
Üye silindi 154
Daha önce The Lady of Shalott tablosunu anlatmıştım ve çok hoşuma gitmişti, yine yapmak istedim. Bu seferde Ophelia'yı ve John Everett Millais’in Ophelia tablosunu anlatmak istedim.
Okumadıysanız Shalott Leydisi tablosunun hikayesi
Keyifli okumalar..
OPHELIA
Ophelia, Shakespeare'in en önemli eserlerinden biri olan Hamlet'in karakterlerinden biridir.
Ophelia ile ilgili bugüne kadar birçok tablo yapıldı ama aralarında en bilineni ve bana göre de en etkileyici olanı John Everett Millais’in tablosudur.
Peki Ophelia'nın hikayesi nedir?
Ophelia, yirmi perdeli Hamlet oyunun çok az kısmında karşımıza çıkan bir karakterdir. Ophelia, ataerkil toplum içerisinde baskılanan tipik bir kadın karakteri tasvir eder.
Abisi ve babası tarafından, aşık olduğu Hamlet’ten uzak durması, kendisini koruması öğütlenir. Babası Hamlet’le konuşmasını ve görüşmesini yasaklar. Ophelia ise her söylenene boyun eğer. Abisine “Sözlerini hafızama kilitledim, anahtarı senin elinde.” demekle yetinecek kadar az konuşur ve itaatkardır. Ancak sonrasında güya kızını korumaya çalışan babası, kralın gözüne girmek için Ophelia’yı Hamlet’le bile buluşturur. Aslında önemsediği şeyin itibarı olduğunu anlarız böylece. Ophelia adeta cansız bir varlıkmışçasına Hamlet’e hazırlanan bir tuzak için kullanılır. Kendisine Ophelia kullanılarak tuzak kurulduğunu anlayan Hamlet ise Ophelia’ya çok ağır sözlerle hakaretler eder. Ona aşık olmadığını söyler, alay eder, kendisini manastıra kapatması gerektiğini, ancak buna layık olduğunu söyler. Sevdiği adam tarafından aşağılanan Ophelia bir kez daha yıkılır, incinir.
Tüm bu yaşadıklarına rağmen kimseye isyan etmez Ophelia, ne Hamlet’e, ne babasına ve abisine sadakatinden ödün vermez. Ama belki tüm bu sindirdiği davranışların, yok sayılmanın, karşılıksız aşkının, ve son olarak babasının Hamlet tarafından öldürülmesi üzerine yaşadığı sarsıntının sonucunda delirmiş olarak karşımıza çıkar sonraki sahnede. Anlamalı cümleler kuramayan ve tutarsız şeyler söyleyen birine dönüşür, sürekli şarkılar söyler.
Ophelia delirdikten kısa bir süre sonra ölümle yüzleşir. Çiçek toplamak için gittiği ırmak kenarında çiçek toplarken, topladığı çiçekleri astığı ağacın dalı kırılınca nehre düşer.
Elbisesi onu bir süre su yüzeyinde tutarken, boğulacağının farkında olarak veya olmayarak göğe bakan anlamsız bakışları ile şarkı söyler, elindeki çiçeklerle beraber su yüzeyinde sürüklenerek boğulur ve ölür..
Oyunun bir sahnesinde Danimarka Kraliçesi Gertrude Ophelia’nın erkek kardeşi Leartes’a şunları söyler:
"Kıskanç bir dal kırılıvermiş
Ve Ophelia düşmüş bütün çiçekleriyle
Gözyaşları içine ırmağın.
Etekleri açılıp yayılmış da sulara
Bir süre kalmış ırmağın üstünde deniz kızı gibi
Başına gelenden habersiz,
Ya da sularda yaşamak için yaratılmış gibi,
Türkü söylüyormuş Ophelia
Bölük pörçük eski halk türküleri.
Ama ne kadar sürebilir bu?
Su içip ağırlaşınca etekleri
Kesip zavallıcığın güzelim tatlı sesini
Ölüm çamurlarına batırmışlar Ophelia’yı."
Gertrude’un olayı bir kaza gibi tarif etmesine rağmen, kendisini kurtarmak için hiçbir çaba harcamayan Ophelia’nın intihar ettiğini anlayabiliyoruz. Tüm yaşamı etrafındaki erkekler tarafından şekillendirilen Ophelia’nın ölüm anı, kendi hayatı üzerinde söz sahibi olduğu tek andır.
Tabloya dönersek, çiçeklerin her birinin bir sembolü vardır tabloda.
Su yüzeyindeki kırmızı gelincikler uyku ve ölümün birer temsilidir.
Yanı başındaki ağlayan söğüt terkedilmiş aşkı sembolize eder.
Düğün çiçeğine benzeyen beyaz frezya çocuksuluk ya da nankörlüğü, ısırganlar acıyı temsil eder
Boynundaki menekşeler ise inançsızlığı, genç ölümü, iffeti temsil eder. (“Sana biraz menekşe de vermek isterdim, ama babam öldüğünde hepsi soldu. “-oyundan),
Keçisakalı çiçeği Ophelia’nın ölümünün boş yere olduğunu gösterirken papatyalar ise masumiyetin bir tasviri niteliğindedir.
Pembe güller kardeşi Leartes’in ona ‘Mayıs Gülü’ demesini, ayrıca gençlik, aşk ve güzelliği temsil eder.
Hercai menekşe ise boşuna sevmeyi temsil eder.
Ters laleler yani ağlayan gelin de Ophelia’nın üzüntüsünü temsil eder.
cr. kooplog, wannart, soylentidergi, Arka Kapak Dergisi, mukavemet
Okumadıysanız Shalott Leydisi tablosunun hikayesi
Shalott Leydisi
"Shalott Leydisi Elaine" 1888 yılında John William Waterhouse tarafından resmedilmiş Shalott Leydisi (The Lady of Shalott) tablosunun hikayesini paylaşmak istedim. Tablo, Lord Tennyson'ın 1832 yılında yazdığı aynı adlı şiirin bir tasviri niteliğinde. Şiirde ise Kral Arthur Efsanesi'nde...
netizenturkey.net
Keyifli okumalar..
OPHELIA
Ophelia, Shakespeare'in en önemli eserlerinden biri olan Hamlet'in karakterlerinden biridir.
Ophelia ile ilgili bugüne kadar birçok tablo yapıldı ama aralarında en bilineni ve bana göre de en etkileyici olanı John Everett Millais’in tablosudur.
Peki Ophelia'nın hikayesi nedir?
Ophelia, yirmi perdeli Hamlet oyunun çok az kısmında karşımıza çıkan bir karakterdir. Ophelia, ataerkil toplum içerisinde baskılanan tipik bir kadın karakteri tasvir eder.
Abisi ve babası tarafından, aşık olduğu Hamlet’ten uzak durması, kendisini koruması öğütlenir. Babası Hamlet’le konuşmasını ve görüşmesini yasaklar. Ophelia ise her söylenene boyun eğer. Abisine “Sözlerini hafızama kilitledim, anahtarı senin elinde.” demekle yetinecek kadar az konuşur ve itaatkardır. Ancak sonrasında güya kızını korumaya çalışan babası, kralın gözüne girmek için Ophelia’yı Hamlet’le bile buluşturur. Aslında önemsediği şeyin itibarı olduğunu anlarız böylece. Ophelia adeta cansız bir varlıkmışçasına Hamlet’e hazırlanan bir tuzak için kullanılır. Kendisine Ophelia kullanılarak tuzak kurulduğunu anlayan Hamlet ise Ophelia’ya çok ağır sözlerle hakaretler eder. Ona aşık olmadığını söyler, alay eder, kendisini manastıra kapatması gerektiğini, ancak buna layık olduğunu söyler. Sevdiği adam tarafından aşağılanan Ophelia bir kez daha yıkılır, incinir.
Tüm bu yaşadıklarına rağmen kimseye isyan etmez Ophelia, ne Hamlet’e, ne babasına ve abisine sadakatinden ödün vermez. Ama belki tüm bu sindirdiği davranışların, yok sayılmanın, karşılıksız aşkının, ve son olarak babasının Hamlet tarafından öldürülmesi üzerine yaşadığı sarsıntının sonucunda delirmiş olarak karşımıza çıkar sonraki sahnede. Anlamalı cümleler kuramayan ve tutarsız şeyler söyleyen birine dönüşür, sürekli şarkılar söyler.
Ophelia delirdikten kısa bir süre sonra ölümle yüzleşir. Çiçek toplamak için gittiği ırmak kenarında çiçek toplarken, topladığı çiçekleri astığı ağacın dalı kırılınca nehre düşer.
Elbisesi onu bir süre su yüzeyinde tutarken, boğulacağının farkında olarak veya olmayarak göğe bakan anlamsız bakışları ile şarkı söyler, elindeki çiçeklerle beraber su yüzeyinde sürüklenerek boğulur ve ölür..
Oyunun bir sahnesinde Danimarka Kraliçesi Gertrude Ophelia’nın erkek kardeşi Leartes’a şunları söyler:
"Kıskanç bir dal kırılıvermiş
Ve Ophelia düşmüş bütün çiçekleriyle
Gözyaşları içine ırmağın.
Etekleri açılıp yayılmış da sulara
Bir süre kalmış ırmağın üstünde deniz kızı gibi
Başına gelenden habersiz,
Ya da sularda yaşamak için yaratılmış gibi,
Türkü söylüyormuş Ophelia
Bölük pörçük eski halk türküleri.
Ama ne kadar sürebilir bu?
Su içip ağırlaşınca etekleri
Kesip zavallıcığın güzelim tatlı sesini
Ölüm çamurlarına batırmışlar Ophelia’yı."
Gertrude’un olayı bir kaza gibi tarif etmesine rağmen, kendisini kurtarmak için hiçbir çaba harcamayan Ophelia’nın intihar ettiğini anlayabiliyoruz. Tüm yaşamı etrafındaki erkekler tarafından şekillendirilen Ophelia’nın ölüm anı, kendi hayatı üzerinde söz sahibi olduğu tek andır.
Tabloya dönersek, çiçeklerin her birinin bir sembolü vardır tabloda.
Su yüzeyindeki kırmızı gelincikler uyku ve ölümün birer temsilidir.
Yanı başındaki ağlayan söğüt terkedilmiş aşkı sembolize eder.
Düğün çiçeğine benzeyen beyaz frezya çocuksuluk ya da nankörlüğü, ısırganlar acıyı temsil eder
Boynundaki menekşeler ise inançsızlığı, genç ölümü, iffeti temsil eder. (“Sana biraz menekşe de vermek isterdim, ama babam öldüğünde hepsi soldu. “-oyundan),
Keçisakalı çiçeği Ophelia’nın ölümünün boş yere olduğunu gösterirken papatyalar ise masumiyetin bir tasviri niteliğindedir.
Pembe güller kardeşi Leartes’in ona ‘Mayıs Gülü’ demesini, ayrıca gençlik, aşk ve güzelliği temsil eder.
Hercai menekşe ise boşuna sevmeyi temsil eder.
Ters laleler yani ağlayan gelin de Ophelia’nın üzüntüsünü temsil eder.
cr. kooplog, wannart, soylentidergi, Arka Kapak Dergisi, mukavemet
Moderatörün son düzenlenenleri: