Ü
Üye silindi 154
Taeyong, uzun zamandır takip edip sevdiğim bir idol, uzun bir yoldan ve zorluklardan geçerek bugünlere geldiği dans yolculuğundan sizlere bahsetmek istedim, belki bazılarınıza da ilham verir diye düşündüm.
Taeyong’un ilk başta idol olmakla pek bir ilgisi yoktu diyebiliriz, hayvanları ve insanları kurtarmak isteyen biri olmak istediğinden itfaiyeci olma hayaliyle büyümüş.
Henüz lisedeyken, bir gün okul çıkışında evine bisikletle döndüğü sırada SM’in bir casting manager’ı onu fark ediyor ve ilgisini oldukça çekiyor.
Bu casting manager Taeyong’a üç büyüklerden birinden geldiğini söylüyor ancak Kpop endüstrisiyle pek alakası olmayan Taeyong bu kişinin MBC, KBS ve SBS’den geldiğini düşünüyor. Seçmelere gidene kadar aslında sokakta SM tarafından keşfedildiğinin farkında değil.
O casting manager onu sürekli görmeye geldiği ve kendi deyimiyle ona tost aldığı için iyi bir insan olduğu düşüncesine varıp seçmelere gidiyor. (insanın biraz korkusu olur ya ne demek tost aldı iyi insan diyip dediği yere gitmek)
Seçmelerin olduğu yere ilk gidişi olduğundan seçmelerin olduğu gün kayboluyor ve yarım saat kadar geç kalıyor bu yüzden de SM çalışanlarından bir güzel azar yiyor.
Taeyong’un dediğim gibi daha önce idol olma gibi bir düşüncesi olmamıştı bunun yanında müzik ve dansa dair hiçbir eğitim ve deneyimi de yoktu dolayısıyla seçmelerde başka bir dans bilmediğinden popping dans ve başka bir şarkı bilmediğinden de milli marşı söyledi ama seçmeleri geçmeyi başardı çünkü seçmelerdeki jüriler de onu okul çıkışında keşfeden casting managerın etkilendiği şeyden etkilenmişlerdi “visualinden”
SM bir anlamda muazzam visuallerin arkasını doldurabilen bir şirket olduğundan Taeyong’u da bu mantalite ile seçmişlerdi.
Taeyong için bu büyük bir fırsattı ve o da bunu değerlendirmesi gerektiğinin farkındaydı.
Böylelikle Taeyong artık bir SM stajyeri olmaya hak kazanmıştı ancak bu noktadan sonra her günü bir mücadeleden farkızdı diyebiliriz.
Müzik ve dansa dair pek bir deneyimi ve eğitimi olmayan Taeyong’un sıfırdan başlama gibi bir durumu söz konusuydu.
Tüm bu sürecin başında Taeyong, SM’in eğitmenlerinden hiç iyi şeyler duymuyor, yapamayacağından sıkça bahsedip sürekli karakterini de zedeleyecek şeyler söylüyorlardı.
Dans etmeye başladığında 18 yaşındaydı ve o zaman için son alınan stajyerdi, diğer stajyerlerle kendini karşılaştırdığında kendini çok yetersiz hissediyordu üstelik yaşı müzik ve dansa dair pek de bir deneyimi olmayan birini idol yapmak için yaşlı geliyordu ( o zamanki stajyerler arasındaki en yaşlı olanıydı)
Tüm bunları düşündüğünde çok fazla kaygılanıyordu ve yeterince iyi olmazsa atılacağının farkındaydı. Bu yüzden de kendisini ağır bir çalışma maratonuna sokmaya başlıyor. Gece gündüz demeden midesi bulanana ve başı dönene kadar pratik odalarında uzun saatler harcadığı bir çalışma sürecinden bahsediyorum ve bunu onun ısrarla başaramayacağını söyleyen eğitmenler ve etrafında ondan çok önde gözüken ve ondan çok daha küçük yaşlarda dans etmeye başlayan stajyerler eşliğinde inançla yapıyordu.
Sonuç olarak kendi deyimiyle emekleri ona ihanet etmiyor ve bir buçuk yıl kadar kısa bir sürede sıkı çalışması meyvelerini vermeye başlıyor.
O kadar hızlı ve iyi bir şekilde gelişmişti ki eksik olduğu için en arkada dans ederken kısa bir sürede en öne stajyerlerin ondan bir şeyler öğrenmek hatta dans dersleri vermesini istediği mükemmeliyetçi bir dansçıya dönüşüyor.
Kendi koreografilerini bile yapmaya başlıyor.
Tutkusu ve yetenekleriyle fark edilmeye ve tanınmaya başlanıyor.
Hatta eski bir SM stajyeri zamanında Taeyong hakkında yazdığı yazıda Taeyong’un stajyerler arasında bir efsaneye dönüştüğünden bahsetmişti.
Hızlı öğrendiği ve sürekli beklentiyi aştığı için eğitmenlerin takdir ettiği bir isim olmaya başlamış.
(Bu stajyer Taeyong’un stajyerlik zamanlarıyla alakalı başka şeyler de anlatmıştı.
Taeyong’un şirkette çok şey yaşadığını, o zamanlarda pek gülümsemediğinden, kendine çok fazla yüklenip zorladığının belli olduğundan bahsetmişti. Taeyong’un bazen iyi iş çıkardığında bile azar yediğini çünkü herkes 100 alıyorsa onun 101 alması gerektiği, herkesin hata yapabileceğini ama onun yapmayacağı söyleniyormuş. Diğer stajyerlerle azarlanışı bile aynı değilmiş, Taeyong herkesin göreceği bir şekilde koridorda azarlanırmış.. SM’in Taeyong’a olan tavrı kariyerinin neredeyse her evresinde hep çok acımasızdı, NCT başarısız olursa senin yüzünden demeler kısımlarına hiç girmiyorum bile..)
Dolayısıyla Taeyong hiçbir şey bilmediği dans konusunda kısa sürede ve birçokları için geç sayılabilecek bir yaşta inanılmaz bir ilerleme ve gelişme kaydediyor.
Jeno ve Seulgi ile birlikte SM Rookies’e ilk seçilenlerden oluyor.
Ve 2016 geldiğimizde ise NCT U ile çıkışını gerçekleştiriyor.
NCT’de lider, main dancer, main rapper, visual, center ve sub vocalist poziyonlarına sahip oluyor.
Taeyong dans konusunda hiçbir şey bilmeyen bir çocuktan grubunda ana dansçı olup NCT’nin zorlu koreografilerinin altından kolayca kalkabilen, grup üyelerinin dans pratiklerini yöneten, içinde viral koreografilerin de olduğu koreografiler yapan bir koreograf olan ve gerek fanlar gerekse de profesyonellerin dans konusundaki takdirini toplayan bir isime dönüşüyor.
Üyelere dansı tam anlamıyla yaptırana kadar bırakmıyor hatta bu yüzden üyeler hep bu konuda şakalar yapıyor, yabancı fanlar taeyong'un pratik odasını askeriye gibi yönettiğine dair hep yaptıkları bir şaka vardır.
* Yaptığı koreografiler:
Kick It'in o ikonik parmak hareketini kendisi bulmuştu, dansı yapan idoller ve insanların bir çoğu taeyong'un hareketiyle Kick It dansını yaptılar.
* bazı profesyonellerin taeyong hakkındaki düşünceleri:
- Koosung (profesyonel dansçı ve koreograf)
- Ruda Kris ( dans eğitmeni ve koreograf)
- Rino Nakasone ( profesyonel dansçı, koreograf ve artistic director )
- Kim Junseok ( SM'in perfomans direktörü)
- Arata (profesyonel dansçı)
* 30 dakikada koreografiyi öğreniyor ve profesyonel dansçıların buna tepkisi:
* Taeyong'un freestyle birkaç dansı
Taeyong'un bu dans hikayesi daha sonraları çeşitli dans eğitmenleri tarafından öğrencilere motivasyon ve ilham vermesi adına da anlatılmıştır.
Taeyong: "Nasıl göründüğümden emin değilim. Açıkçası, birçok insanın ne kadar yakışıklı olduğum hakkında konuştuğunu duyarak büyüdüm. Ama bunu duymaktan gerçekten nefret ediyorum. Yeteneklerimle tanınmak istiyorum, görünüşümle değil. Şu anda yüzümü, vücudumu, kendimi sevmek için çok çalışıyorum. Kendimi seversem, diğer insanların da beni seveceğine inanıyorum."
********************************
Çok uzun oldu..
Yazıp yazmamak konusunda çok kararsız kaldım ancak yine de yazayım dedim olmadı belki silerim.
Taeyong’un ilk başta idol olmakla pek bir ilgisi yoktu diyebiliriz, hayvanları ve insanları kurtarmak isteyen biri olmak istediğinden itfaiyeci olma hayaliyle büyümüş.
Henüz lisedeyken, bir gün okul çıkışında evine bisikletle döndüğü sırada SM’in bir casting manager’ı onu fark ediyor ve ilgisini oldukça çekiyor.
Bu casting manager Taeyong’a üç büyüklerden birinden geldiğini söylüyor ancak Kpop endüstrisiyle pek alakası olmayan Taeyong bu kişinin MBC, KBS ve SBS’den geldiğini düşünüyor. Seçmelere gidene kadar aslında sokakta SM tarafından keşfedildiğinin farkında değil.
O casting manager onu sürekli görmeye geldiği ve kendi deyimiyle ona tost aldığı için iyi bir insan olduğu düşüncesine varıp seçmelere gidiyor. (insanın biraz korkusu olur ya ne demek tost aldı iyi insan diyip dediği yere gitmek)
Seçmelerin olduğu yere ilk gidişi olduğundan seçmelerin olduğu gün kayboluyor ve yarım saat kadar geç kalıyor bu yüzden de SM çalışanlarından bir güzel azar yiyor.
Taeyong’un dediğim gibi daha önce idol olma gibi bir düşüncesi olmamıştı bunun yanında müzik ve dansa dair hiçbir eğitim ve deneyimi de yoktu dolayısıyla seçmelerde başka bir dans bilmediğinden popping dans ve başka bir şarkı bilmediğinden de milli marşı söyledi ama seçmeleri geçmeyi başardı çünkü seçmelerdeki jüriler de onu okul çıkışında keşfeden casting managerın etkilendiği şeyden etkilenmişlerdi “visualinden”
SM bir anlamda muazzam visuallerin arkasını doldurabilen bir şirket olduğundan Taeyong’u da bu mantalite ile seçmişlerdi.
Taeyong için bu büyük bir fırsattı ve o da bunu değerlendirmesi gerektiğinin farkındaydı.
Böylelikle Taeyong artık bir SM stajyeri olmaya hak kazanmıştı ancak bu noktadan sonra her günü bir mücadeleden farkızdı diyebiliriz.
Müzik ve dansa dair pek bir deneyimi ve eğitimi olmayan Taeyong’un sıfırdan başlama gibi bir durumu söz konusuydu.
Tüm bu sürecin başında Taeyong, SM’in eğitmenlerinden hiç iyi şeyler duymuyor, yapamayacağından sıkça bahsedip sürekli karakterini de zedeleyecek şeyler söylüyorlardı.
Dans etmeye başladığında 18 yaşındaydı ve o zaman için son alınan stajyerdi, diğer stajyerlerle kendini karşılaştırdığında kendini çok yetersiz hissediyordu üstelik yaşı müzik ve dansa dair pek de bir deneyimi olmayan birini idol yapmak için yaşlı geliyordu ( o zamanki stajyerler arasındaki en yaşlı olanıydı)
Tüm bunları düşündüğünde çok fazla kaygılanıyordu ve yeterince iyi olmazsa atılacağının farkındaydı. Bu yüzden de kendisini ağır bir çalışma maratonuna sokmaya başlıyor. Gece gündüz demeden midesi bulanana ve başı dönene kadar pratik odalarında uzun saatler harcadığı bir çalışma sürecinden bahsediyorum ve bunu onun ısrarla başaramayacağını söyleyen eğitmenler ve etrafında ondan çok önde gözüken ve ondan çok daha küçük yaşlarda dans etmeye başlayan stajyerler eşliğinde inançla yapıyordu.
Sonuç olarak kendi deyimiyle emekleri ona ihanet etmiyor ve bir buçuk yıl kadar kısa bir sürede sıkı çalışması meyvelerini vermeye başlıyor.
O kadar hızlı ve iyi bir şekilde gelişmişti ki eksik olduğu için en arkada dans ederken kısa bir sürede en öne stajyerlerin ondan bir şeyler öğrenmek hatta dans dersleri vermesini istediği mükemmeliyetçi bir dansçıya dönüşüyor.
Kendi koreografilerini bile yapmaya başlıyor.
Tutkusu ve yetenekleriyle fark edilmeye ve tanınmaya başlanıyor.
Hatta eski bir SM stajyeri zamanında Taeyong hakkında yazdığı yazıda Taeyong’un stajyerler arasında bir efsaneye dönüştüğünden bahsetmişti.
Hızlı öğrendiği ve sürekli beklentiyi aştığı için eğitmenlerin takdir ettiği bir isim olmaya başlamış.
(Bu stajyer Taeyong’un stajyerlik zamanlarıyla alakalı başka şeyler de anlatmıştı.
Taeyong’un şirkette çok şey yaşadığını, o zamanlarda pek gülümsemediğinden, kendine çok fazla yüklenip zorladığının belli olduğundan bahsetmişti. Taeyong’un bazen iyi iş çıkardığında bile azar yediğini çünkü herkes 100 alıyorsa onun 101 alması gerektiği, herkesin hata yapabileceğini ama onun yapmayacağı söyleniyormuş. Diğer stajyerlerle azarlanışı bile aynı değilmiş, Taeyong herkesin göreceği bir şekilde koridorda azarlanırmış.. SM’in Taeyong’a olan tavrı kariyerinin neredeyse her evresinde hep çok acımasızdı, NCT başarısız olursa senin yüzünden demeler kısımlarına hiç girmiyorum bile..)
Dolayısıyla Taeyong hiçbir şey bilmediği dans konusunda kısa sürede ve birçokları için geç sayılabilecek bir yaşta inanılmaz bir ilerleme ve gelişme kaydediyor.
Jeno ve Seulgi ile birlikte SM Rookies’e ilk seçilenlerden oluyor.
Ve 2016 geldiğimizde ise NCT U ile çıkışını gerçekleştiriyor.
NCT’de lider, main dancer, main rapper, visual, center ve sub vocalist poziyonlarına sahip oluyor.
Taeyong dans konusunda hiçbir şey bilmeyen bir çocuktan grubunda ana dansçı olup NCT’nin zorlu koreografilerinin altından kolayca kalkabilen, grup üyelerinin dans pratiklerini yöneten, içinde viral koreografilerin de olduğu koreografiler yapan bir koreograf olan ve gerek fanlar gerekse de profesyonellerin dans konusundaki takdirini toplayan bir isime dönüşüyor.
Üyelere dansı tam anlamıyla yaptırana kadar bırakmıyor hatta bu yüzden üyeler hep bu konuda şakalar yapıyor, yabancı fanlar taeyong'un pratik odasını askeriye gibi yönettiğine dair hep yaptıkları bir şaka vardır.
* Yaptığı koreografiler:
Kick It'in o ikonik parmak hareketini kendisi bulmuştu, dansı yapan idoller ve insanların bir çoğu taeyong'un hareketiyle Kick It dansını yaptılar.
* bazı profesyonellerin taeyong hakkındaki düşünceleri:
- Koosung (profesyonel dansçı ve koreograf)
"Taeyong bir fikir bankası gibi. Bana o kadar çok doğru ve mükemmel fikir verdi ki kendimden şüphe etmeye başladım"
- Ruda Kris ( dans eğitmeni ve koreograf)
"Kendim de bir dansçı olarak Taeyong, Seul'de ders veren bir dansçının standartlarına, hatta bunun da üstüne ulaşmış durumda."
- Rino Nakasone ( profesyonel dansçı, koreograf ve artistic director )
- Kim Junseok ( SM'in perfomans direktörü)
Soru: SM sanatçılarının çoğuyla çalıştınız, sizce en iyi dansçı kim?
Kim Junseok: "Hepsi gerçekten çok iyi ama Taemin, Kai ve Taeyong'un inanılmaz yetenekleri var."
- Arata (profesyonel dansçı)
* 30 dakikada koreografiyi öğreniyor ve profesyonel dansçıların buna tepkisi:
* Taeyong'un freestyle birkaç dansı
Taeyong'un bu dans hikayesi daha sonraları çeşitli dans eğitmenleri tarafından öğrencilere motivasyon ve ilham vermesi adına da anlatılmıştır.
"Arkadaşım modern bir dansçı ve onun öğretmeni eskiden NCT'nin eğitmeniydi. Öğrencilerini motive etmek için Taeyong hakkında çok konuşuyor"
"Dans eğitmeni genellikle dans konusunda çok fazla eksikliği olan öğrencilerini motive etmek için Taeyong'tan bahseder."
The Boyz'dan Q: " Taeyong Sunbae ile öğretmenimiz aynı. Öğretmenimiz ona çok iltifat ediyor. Bu yüzden onun birçok videosunu izledim."
Taeyong: "Nasıl göründüğümden emin değilim. Açıkçası, birçok insanın ne kadar yakışıklı olduğum hakkında konuştuğunu duyarak büyüdüm. Ama bunu duymaktan gerçekten nefret ediyorum. Yeteneklerimle tanınmak istiyorum, görünüşümle değil. Şu anda yüzümü, vücudumu, kendimi sevmek için çok çalışıyorum. Kendimi seversem, diğer insanların da beni seveceğine inanıyorum."
********************************
Çok uzun oldu..
Yazıp yazmamak konusunda çok kararsız kaldım ancak yine de yazayım dedim olmadı belki silerim.
Moderatörün son düzenlenenleri: