Bende de uyku problemi vardı. Uykuma çok düşkünüm ve uykusuzluğa hiç gelemem. O yüzden bu konuda baya endişeliydim. O yüzden yt'da uyku ile ilgi videolar izledim . En aktif oldukları zamanı , bilgiyi en iyi hangi saatlerde hafıza da tuttuğunu, anlamaya ve odaklanmaya en yatkın saatleri araştırdım. Ona göre kendime uyku düzeni oluşturdum. Ve gece 3,4 gibi kalkıp ders çalışmaya başladım. O saatlerde rakiplerinin çoğu uyurken senin ders çalışıyor olman beynin sana şuan lidersin , rakipsizsin , rakiplerin uyurken sen ders çalışıyorsun diye motive ediyor.
Ders çalışmaya başlamak benim için çok zordu o yüzden yt de bir sürü video izledim . Yeme alışkanlığıma kadar bir çok şeyi değiştirdim. Kendime sıkı bir disiplin oluşturdum.
Sonra yt'de YKS'de derece yapan öğrencilerin videolarını baya izledim , verilen taktikleri dikkate aldım ve kendime uygun bir program yaptım. İlk dönem yaptığım program oldukça ağırdı. Çünkü 2 ayda bir kırılma oluyor. Kasım, Ocak, Mart, Mayıs aylarında birçok öğrenci çalışmayı bırakıyor ve ben bırakmamak için yoğun bir program hazırlayarak konuları zamanından bir iki hafta önce bitirerek kırılma zamanında ders çalışmamı çok kötü etkilemesin diye baya uğraştım. Kırılma zamanında ders çalışma isteği baya azalıyor ama konuları baya ilerletirsen ve kendini sürekli motive edersen güzel bir şekilde atlatırsın. Ve çevrendeki rakiplerini iyi gözlemle. Nasıl çalışıyorlar, neye dikkat ediyorlar onlara dikkat et.
Benim paragrafın pek iyi olmadığı için ilk iki ay iki paragraf bitirdim. Sonra çok bunaldım ve pek gelişim gösteremiyordum o yüzden bol bol deneme çözdüm ve sürekli analizlerini yaptım.
Matematik için güzel bir program hazırla. Çünkü bir sürü konusu var ve hemencecik hallolmuyor. Ben matematiği Matematiğin Güler Yüzünden izliyordum. Konuları çoğunlukla tek videoda öz bir şekilde anlatıyordu. Bazı hocalar çok gereksiz muhabbetlere giriyor ve garip garip hareketler yapıyor ve odaklanamıyordum. O yüzden Matematiğin Güler Yüzü bana hem vakit kazandırdı hem de tek seferde anlamamı sağladı. Konuyu izledikten sonra soru çözmeye başladığımda pek başarılı olamıyordum çok tıkanıyordum. O yüzden Laptü Matematiğin soru çözüm videoları izliyordum . Genelde her konu için iki tane oluyor. Kolay ve orta-zor şeklinde bazı güzel soruları da not alıyordum. Belki sorular karşıma çıkar diye
Ben de belediye dershanesine gitmiştim . Felsefe,tarih, coğrafya ve edebiyat derslerini oradaki hocalarımdan hallediyordum. Ama matematiği hem dershanedeki hocalarımdan hem de yt'den hallettim.
Eşit ağırlık öğrencisi olduğumdan fene pek vakit ayırmadım dershane de pek üzerinde durmadı. Edebiyat derslerimiz biraz sıkıntılı geçti. Hocalarımız sürekli değişti o yüzden konu eksiklerimiz çok oldu ve hoca üzerimizde saçma sapan çalışma yöntemleri denedi . O zaman biraz vakit kaybı yaşadım. Sonra hocaya göre gitmedim . Kendim çalışmaya başladım. Bol bol ezber ve soru çözdüm. 2. dönem günde 100'den fazla edebiyat sorusu çözüyordum. Bizim buralarda bir fotokobici edebiyat sorularını farklı farklı kaynaklardan toplayarak konulara göre ayırmıştı. Ben çoğunlukla 1000 soruluk testleri çözüyordum. Gayet uyguna geliyordu.
Deneme kısmına gelecek olursam da ilk dönem hafta da bir ya da iki deneme çözerdim ve analizlerini mutlaka yapardım. İkinci dönem arttırdım. Son bir iki ay kala her gün seri deneme olurduk ben onun dışında branş denemelerini çok çözerdim. Günde bir genel deneme iki tane branş denemesi çözdüğüm oluyordu. Yapamadığım soruları da hocalarıma soruyordum. Ayak üstü konuyu bana tekrar ediyorlardı. Böyle yapa yapa kendimi çok geliştirdim.
Bir de ben Tyt çözerken ilk matematikten başlıyorum ilk 20 soruya yarım saatte göz gezdirdim ve 10-15 soru falan çözerdim. Sonra Türkçe'ye geçirdim 25 soru çözdükten sonra sosyale geçip sosyali 10-25
dk de biterdi. Biraz fene bakardım 5-6 tane çözerdim. Sonra kalan matematik sorularını çözmeye başlardım . Sonra hemen Türkçe'de kalan 15 sorumu çözerdim bittikten sonra da yaklaşık 1 saatim kalıyordu. Onda da matematikte yapamadığım sorularla uğraşıyordum ya da diğer deslerde takıldığım soru varsa onlara dönüyordum. Dönüşümlü olarak çözünce hem vakitten tasarruf ediyordum hem de o kadar çok yorulmuyordum. Bir de sınava çalışanların çoğu Türkçe'den başladığı için çok vakit kaybediyorlar bu sefer matematiğe pek vakit kalmıyor. Bir de Türkçe'den sonra sosyal geliyor. 60 tane sözel soruları üst üste çözünce beyin çok yoruluyor. Matematikte odaklanma problemi yaşıyorsun.