K-içerik, K-gıda ve K-güzellik gibi Kore ürünlerinin küresel pazarda popülaritesinin hızla artmasıyla birlikte, yabancı şirketler bu trendi kendi lehlerine çevirmeye çalışmakta. Bu durum, bir zamanlar Kore’nin tekelinde olduğu düşünülen K-Wave pazarının yeni bir aşamaya girdiğini gösteriyor. Analistler, Koreli ve yabancı şirketlerin K-Wave hakimiyeti için kıyasıya rekabet ettiği “K-Wave 3.0” dönemine girdiğimizi belirtiyor.
Bir eğlence sektörü uzmanı, “KDH, K-içeriklerin Koreli bir yönetmen tarafından yaratılması ve Koreli aktörlerin rol alması gerektiği şeklindeki klişeyi yıkan bir örnek” olduğunu söyledi ve “Sermaye olduğu sürece, artık dünyadaki herhangi bir kişi veya şirket K-içerik sunabilir” dedi.
Durum sadece K-içerikle sınırlı değil. ABD’deki Çin restoran zinciri Panda Express, yakın zamanda Samyang Foods’un Buldak soslu tavuk menüsünü piyasaya sürdü. ABD süpermarket zinciri Trader Joe’s, Kore usulü dondurulmuş kimbap’ı piyasaya sürdü ve bu ürün büyük bir başarı elde ederek kısa sürede tükendi. ABD’nin en büyük perakendecisi Walmart ise K-pop temalı bir mobil pop-up mağaza açtı. Dünyanın en büyük kozmetik şirketi L’Oréal, hyaluronik asit dahil olmak üzere K-güzellik’ten ilham alan ürünler piyasaya sürdü.
Bu, yüzeysel olarak pazar payı kapma çabası gibi görünebilir, ancak aslında K-Wave’in evriminin bir parçasıdır. “Winter Sonata” gibi dizilerin başarısıyla beslenen seçkin bir grup hayranın öncülüğünde başlayan K-Wave 1.0 döneminden, BTS gibi K-sanatçıların öncülüğünde K-ürünlerinin büyük ülkelerde büyük ölçekli dağıtım kanalları aracılığıyla satılmaya başladığı K-Wave 2.0 dönemine kadar, şimdi ise K-markalarının küresel ana akım oyuncular haline geldiği K-Wave 3.0 dönemi başlamış durumda.
İncheon Ulusal Üniversitesi Tüketici Bilimleri Bölümü’nden Prof. Lee Young-ae, “Küresel şirketlerin K-Wave ile ilgili ürünleri arka arkaya piyasaya sürmesi, onların küresel pazardaki etkisinin o kadar arttığı anlamına geliyor” dedi. Ayrıca, “Yerli şirketler küresel pazarda rekabet etmek zorunda oldukları için, içerik, ürün ve pazarlama rekabet güçlerini artırmalı ve hükümet de fikri mülkiyet haklarının korunmasını da içeren kapsamlı bir strateji geliştirmeli.” diye ekledi.
Yerli müzik endüstrisi ise aslında K-Pop’un başarısından dolayı gergin. Bunun nedeni, K-Pop içeriklerinin Kore eğlence ajanslarının elinden geçmeden Amerikan prodüksiyon sistemiyle başarı yakalayabileceğini kanıtlaması. K-Pop, Kore kültürünü dünyaya tanıtmanın olumlu etkisinin yanı sıra, “Kore’lilik” kavramının Kore’ye özgü bir alan olduğu yönündeki mevcut algıyı yıkan sembolik bir olaydır. Uzmanlar, dünya çapındaki şirketlerin K-Wave olarak bilinen kültürel kod üzerinde rekabet etmek zorunda kalacakları bir dönemin yaklaştığını öngörüyor. İlk kez eğlence endüstrisinde fark edilen bu değişim, hızla tüketim malları şirketlerine de yayılıyor.
Dünyanın önde gelen gıda şirketi Nestlé’nin ABD’deki iştiraki Maggie, Mayıs ayında “Korean Spicy Ramen” ürününü piyasaya sürdü. Ambalajında açıkça Korece “Ramen” yazan bu ürün, belirgin şekilde Koreye özgü bir gıda ürünü. ABD genelinde 600’den fazla mağazası bulunan süpermarket zinciri Trader Joe’s, pirinç topları, bibim guksu ve japchae bibimbap gibi özel markalı ürünler sunuyor. Hatta Kore yemeklerini ayrı bir kategori olarak yönetiyorlar.
Daha önce McDonald’s, Shake Shack ve Burger King, Kore usulü acılı burgerler çıkarmış ve popülerlik kazanmıştı. Global sos markası Heinz ise Kore tarzı barbekü sosu piyasaya sürdü.
–
1. Başlık resmen bizi gaza getiriyor ㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋ
2. Ücretsiz reklam gerçekten harika
3. Hiç para harcamadan Kore’yi tanıtabilmemiz çok hoşuma gidiyor
4. Bu bizim için ücretsiz pazarlama
5. Başkalarının parasını kullanmak gerçekten çok güzel
6. Biz de para harcamıyoruz ama bütün turistleri alıyoruz, yani kazanan biziz
7. Bu başlık ne alaka?
8. Kimse asıl makaleyi okumuyor mu? ㅋㅋㅋㅋㅋㅋ
9. Başlık tam bir clickbait
10. Parmağımızı bile oynatmadık, harika
–
K: pannchoa
