“Saero Nero
Bugün, sürekli değişen hava koşulları sayesinde müthiş kaotik geçen bir Cumartesi günüydü. Bir şeyler yazmayı denemek ya da boylu boyuna düşünmek için iyi bir gün. Sabah, “Bu sisli puslu havada bugün nasıl bir gün olacak?” diye düşünerek endişelendim ve sonra bir karaoke yerine gittim ve Shin Seung-hoon ajussi’nin şarkılarını tamamen katlettim, sonunda da azarlandım… ㅇㅅㅇ
Bir saat oldu mu bilmem? Tenimi bu hale getiren o delici güneş ışığı birden ortaya çıktı ve tıpkı bir alev gibi pırıl pırıl parladı. “Vay canına, bu bir şeyler hissettiriyordu.” Yağımı aldım ve helikopter pistine gidip önümü ve arkamı bronzlaştırdım. Bir saat geçti. Çok sıcakladım, devam edemiyorum.
Bir saat kadar daha oldu galiba? Tenimi bu hale getiren o kavurucu güneş ışığı yine ortaya çıktı, ateş gibi pırıl pırıl parlıyordu. “Vay canına, sanki olması gereken buydu. Biraz yağ aldım ve helikopter pistine yöneldim. Bronzlaşırken sık sık dönerken, “Gerçekten bir saat oldu mu?” diye düşündüm. Çok sıcaktı, bu yüzden çok fazla dayanamadım. Sakinleştirici haplar aldım ve Kalp Sinyali 2’yi yeniden izlemeye başladım. Çok sevindim ama sonra hayal kırıklığı yarattı.
Başarı şansının %99 olduğu pusu günü, gökyüzü o kadar çok yıldızla doluydu ve o kadar parlaktı ki, arazi açıkça görülebiliyordu ve ben bütün geceyi korkarak geçirdim.
Hava açtıkça değişen mevsimin kokusu havayı doldurdu ve eğitimden yorgun düşmüş olmama rağmen bir anda havada ‘güneş ışığına batırılmış kum kokusu’ aldım. Bütün gün kendimi duygusal hissediyordum. Ah, nasıl anlatsam… Sadece, doğru olanın ya da doğru işaretin ne olduğunu, neye baktığımı ya da ne hissettiğimi merak ediyorum… Sadece sana şunu demek istiyorum. Yüzyüze konuşmamı zor, bu yüzden ne hissettiğini, benim etkimin ne olduğunu merak ediyorum… ama üzerinde herhangi bir baskı oluşturmak istemiyorum. En fazla şunu söyleyebilirim. Seni özlüyorum. Her neyse, güzel bir hafta sonuydu. Yazmayı bile denedim.
Terhis olduğumda hemen işime dönmem gerekiyor bence. Japonya gibi yakın ya da Kuzey Avrupa gibi uzak bir yere seyahat etmeyi de düşünüyorum. Bazen buradaki gençlerden etkileniyorum ve okula geri mi dönsem diye düşünüyorum. Ah, bu birlikte (okula) gideceğimiz anlamına mı geliyor?! Ama benim terhisim ne zaman ki…? Geriye dönüp baktığımda askere gideli 8 ay olmuş ama ileriye baktığımda hala bir yıldan fazla zaman var. Ahaha. Yani, geri kalan zamanda. Elimden geleni yapacağım. Tüm gücümle çabalayacağım, bu yüzden lütfen bana iyi bak. Sadakatle.
– Uzaktaki Er Kim”
–
1. Saero Naero..
2. Herkes bunun kızı t*ciz edecek bir mektup olduğunu gayet anlamıştır.
3. Saero Neroㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋ Ah cidden iğrenç. “Hala 1 yıl var… bu yüzden lütfen bana iyi bak “ㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋ
4. Yani, kız arkadaşı olan bir kişi, aynı sektördeki MN’den bir meslektaşını özlediğini belirten bir mektup mu yazdı? Objektif olarak bakıldığında bile bu biraz tuhaf değil mi?
5. Bu meslektaşınıza yazacağınız türden bir içerik değil
6. Vay be, ben erkek arkadaşıma birkaç cümle yazmakta zorlanıyorum ama o bütün bunları bir “tanıdığa” mı yazıyor?
7. ?
8. Mükemmel oynamış olsa ve o zamanlar onunla çıkmamış olsa bile… 30 yaşındayken bir kıza böyle bir mektup göndermek ve 18 yaşına girer girmez onunla çıkmak… bu başlı başına bir sorun, değil mi?
9. Vay be, erkek arkadaşım başka bir kıza böyle bir mektup yazsa nasıl olurdu diye düşünmeye başladım…ㅋㅋㅋㅋ
10. Eğer flört etmediği bir dönemde böyle bir mektup yazmış olsaydı bunu bir itiraf olarak kabul etmek için yeterli olurdu… Bunu sadece basit bir tebrik mektubu olarak görmek gerçekten de kafayı kuma gömmektir
–
K:pannchoa
