Mina’nın yazdıklarından sonra Jimin Instagram hikayesine ‘Kurgu’ yazıp sonra silmişti. Bunun üzerine Mina gönderi attı:
“Milyarlarca şey yaşandı ve sadece bir tanesini söyledim. Kurgu diyeceksen Tanrı sana cezanı verecektir. Böyle yapma. Kanıt var, tanıklar var. İki tarafı da dinlemeye gerek yok çünkü ben hiçbir hata yapmadım. Birlikte geçirdiğimiz son günlerde saç ektirdim, anestezi tamamen etkisini yitirmediği için dans pratiğine geç kaldım. Önceden arayıp haber verdim ama sesini duyduğum anda senin kaos yaratacağını anladım ve o gün pratik odasına gidemedim. O gün yine intihar etmeyi denedim. Bu benim sana karşı yaptığım en büyük hataydı. Yaptığım hataları söyledim, şimdi senin yaptıklarını mı anlatmalıyım? O kadar çok var ki hepsini yazamam. Ama buna kurgu demek, azıcık vicdanın olsaydı… niye sildin? Kurgu de bakalım, buna şaşıran çok kişi olacak. Doğru ya, o günlerde bile ‘hatırlamıyorum, ben böyle şeyler söyleyecek kötü biri değilim’ demiştin değil mi? Vay be, anılarını istediğin gibi silebilmek güzel olmalı. Acı sözler söyleyen insan söylediklerini hatırlamaz derler. Lütfen bunları benim aklımdan da sil. Lütfen. Benim bileğimi görsen hiç suçlu hissetmezsin değil mi? Muhtemelen suratıma küfür edersin.”
Daha sonra Mina, bileğindeki kesiklerin fotoğrafını attı ve gönderisinde ilk defa Jimin’i adıyla andı.
“Kurgu? Bu kurgu denemeyecek kadar korkutucu. Üç-dört defa yara izi tedavisi gördüm ve izler solgunlaştı. Ama her gün çıldırıyorum çünkü anıların kaybolmayacak Jimin. Dava açmak? Bunu yapacak param yok. Psikolojik zararın telafisi? Hiçbirine ihtiyacım yok. Böyle şeyler yapmak gibi bir planım yok, sadece senin yüzünden bu hale geldiğim için çok üzgünüm, canım acıyor ve yoruldum. İstediğim şey hatalarını kabul etmen ve içtenlikle benden özür dilemen. Sanırım tek ihtiyacım olan şey bu. Bana işkence eden kişi tamamen iyi durumda. Ama Her sabah uyanmak bile benim için çok acı verici. Ama ailemi geçindirmem gerekiyor. Bu yüzden hatanı kabul et ve özür dile, böylece kalbimde biriktirdiğim acıları artık geçmişte bırakabilirim, tamam mı?”
Daha sonra Mina’nın şirketi Woori Actors şöyle bir açıklama yaptı, “Mina şu anda tanıdıkları ve arkadaşlarıyla birlikte, duygusal olarak iyileşmeye çalışıyor. Şirket çalışanları da sık sık onu kontrol ediyor. Sağlıklı olması için elimizden geleni yapacağız.”
Mina bu açıklama sonrasında Instagram hesabına döndü ve bir gönderi daha attı:
“Gelip benden özür dilemekte zorlanıyor olmalısın. Ne zaman yeni bir menajer gelse, ona benim korkutucu olduğumu ve sadece aptal gibi davrandığımı söylerdin. Neden böyle söyledin? Sırf seçmelere gittiğim için kendini beğenmiş olduğumu söyledin, yüzüm daha güzel görünsün diye diyet yaptığımda gelip ‘Mina, vücudun niye böyle? Bunu görmekten nefret ediyorum. Biraz kilo al’ dedin. Biz stajyerken, bana vurdun ve ön tarafta olduğum için vurduğunu söyledin. ‘Gece iyi uyudun mu?’ ‘Evet özür dilerim’ ve ‘Teşekkürler’ derken sana karşı resmi üslup kullanmak zorundaydık. Her şey senin istediğin gibi olmak zorundaydı, istediğin herkesi yurda getirebilirdin. O kadar ses çıkarıyordunuz ki uyumak için pratik odasına giderdim. Her üyeyi hedef aldın ve herkesin arkasından ‘Hey, X çok değişmedi mi bugünlerde?’ gibi şeyler söyledin. Hatırlıyor musun, güzellik salonunda sana selam vermedim diye beni azarlamıştın? Bunlar sadece küçük şeyler. 10 yılda çok daha kötü şeyler oldu. Ama senin sayende kaybedecek hiçbir şeyim yok ve hiçbir şeyden korkmuyorum? Korku kaynağım sendin, varlığın bana stres getirdi. Bunu önceki gönderilerimden anlayamazdın değil mi? Hayatımın bir parçası haline geldi, şimdi hepsini unuttum ve sadece akıl hastalığımla kaldım. Bir de sert sözleri hatırlıyorum.
Ne zaman vasiyetimi yazsam senin adını da ekledim. Bir gün okursan suçlu hissedersin diye. Stres kaynaklı kasıntılar ve baygınlıklar geçirdim, intihar teşebbüsünde bulundum, annem ağladı, kız kardeşim kanserle savaşıyor, ama benim yüzümden hastane acil odasına gitmek zorunda kaldılar. Bana kızdığında sana hiç cevap vermedim, stajyerlikten çıkış günümüze kadar sana kötü bir şey yaptım mı? Yaptıysam söyle. Ben yağcılık yapmakta iyi değilim diye mi sevmedin beni? Ama elimden geleni yaptım. Bana kızsan da sana gülümseyerek gelirdim, gururumu bir kenara bırakarak. Psikolojik sağlığın için ilaç aldığını ve kötü zamanlar geçirdiğini duyunca şaşırdım. Söylediğin her şeyi söyledin, istediğin her şeyi yaptın, çok bencildin. Seni kıskanıyordum. Herkes zor zamanlar geçiriyor ama sen en azından bunu özgürce ifade edebildin? Bense hep içime atmak zorunda kaldım. Şu an iyi bir ruh halinde değilim. Ama beni böyle yapan kişi sensin. Aileme acı çektiren kişi sensin. Eskiden güçlü bir psikolojim vardı. Ben stajyerken, ‘lider olduğu için böyle yapıyor, yazık’ diyordum ama yıllar geçse de aynı kaldın. Kimseye senin yüzünden acı çektiğimi söyleyemedim.
Kontrat yenileme zamanı geldiğinde her şey ortaya çıktı ve ailem öğrendi. Ailem sana bir şey söyledi mi? Kızları senin yüzünden intihar girişiminde bulunsa bile, asla sinirlenmediler. Sen ne zaman istersen ağlayabilirdin ve teselli bulurdun. Ben ise bana kızarsın diye korktum ve 10 yıl… bu yılları nasıl geçirdim? Senin yüzünden 200’e yakın uyku hapı almışımdır. Bayıldım ve o anı hatırlamıyorum. İsmini A4’e yazdım ve annemden özür diledim, her gün böyle yaşayabildim. Bir insan ne kadar yıkık dökük olabilirse o kadar yıkılmış haldeyim. Benim yüzümden, annem de depresyondan muzdarip, biliyor musun? Yaşamak istemememin tek sebebi sensin, ciddiyim. Gelip benden özür dilesen bile çoktan mahvolmuş haldeyim, birden ağlamaya başlıyorum, bir bıçak çıkarıyorum, bir parça kağıda ‘Shin Ji Min’ yazıyorum. Çok kırıldım ve öfkeyle doluyum, kalbim ağrıyor ve çıldırıyormuşum gibi hissediyorum. Annem, babam ve kız kardeşimden özür dilerim. En azından benden neden nefret ettiğini söyleyemez misin? Yaptıklarından sonra ‘nefret etmiyorum’ diyemezsin. Sen arabada önde oturduğunda, ben arkada oturuyordum ve bize dönüp baktığında bana bir şey söyleyeceksin diye kalbim hızlanmaya başlardı. Senden bir özür istiyorum. Bu özür neye yarayacak bilmiyorum, ama çok sinirli olduğum için buna ihtiyacım var gibi hissediyorum. Bana işkence etmen için hiçbir neden yoktu değil mi? Shin Ji Min, ha? Keşke sadece bir gün için ne hissettiğimi hissedebilseydin, keşke zamanda geriye gidip bir günü seninle değiştirebilseydim. Rahat bir hayatın vardı. Bir şey söyle. Hadi duyalım. Benden niye bu kadar nefret ettin ha? Ben de senden gerçekten nefret ediyorum. Sen olmasaydın şu an ben nasıl olurdum? En azından her gün ağlamazdım, her gün kabus görmezdim ve intihara teşebbüs etmezdim değil mi? Yapacak bir şeyim olmadığı için herkese yaptıklarını söyleyip senin yüzünden akıl hastalığım olduğunu anlatmak istiyorum.”
Diğer gönderilerinde şöyle devam etti.
“İlaç aldığını ve uyuduğunu duydum, güzel bir his olmalı olmalı. Ben ise başımı suyun altına sokuyorum ve ağlamamaya çalışıyorum. Ben Jimin’in aldığı uyku hapınından 10 tane alsam uykuya dalamam, şaşırtıcı değil mi? Uyuyabilmek için günlerce uyanık kalıyorum. Bileklerimi kestiğimde ve evimizin zemini kanla kaplı olsa bile, sadece dalıp gidiyorum. Ne zaman öleceğimi düşünüyorum sadece ve bazı insanlar beni kurtarmaya geliyorlar. Neden benim yüzümden acı çeken bu kadar çok insan olmalı? İyi uyuyor musun? Bunu duyduğum anda tekrar öfkeyle doldum. Ben tuhafım, çok tuhafım. Sürekli kafanı suyun altına sokman gereken bir hayat yaşamayı dene, çok kötü. Sen çok kötü birisin. Bunu bilmelisin. Ben de uyumak istiyorum. Ben de güzel bir gece uykusu çekmek istiyorum. Etrafımdaki herkes neden senin yüzünden acı çekmek zorunda? Beni neden bu kadar kötü bir insan yaptın? İnsanları endişelendirmek istemiyorum artık. Ama çok kızgınım, çok üzgünüm, deliriyor gibi hissediyorum. Uyumayı bırak ve özür dile. Uyan, artık benim iyileşmeme izin ver. Vay canına, çok kızgınım.”
Bir sonraki gönderisi:
“Benim hayalim muhtemelen gerçek olmayacak değil mi? Ama bir insansan böyle davranmamalısın. FNC Entertainment’e her şeyi en sonunda anlattım. O gün aklım yerinde değildi, gözlerimi tam açamıyordum ve kekeledim. Bir sürü uyku ilacı almıştım ve hala uyanamamıştım. Ama şirkete ‘Bu Jimin’in suçu’ dedim, dinlemediler. Kime anlatayım? Kızmamalı mıyım? Her gün böyleyim ben. Her gün böyle yaşadım ve bilmiyordunuz çünkü anlatmadım. 21 yaşından beri ilaçlarımı saklıyorum, gizli gizli alıyorum ki yaşamaya devam edebileyim. Böyle yaşadım ben. Shin Ji Min, senin yüzünden. Şu an güzel bir uyku çeken sen yüzünden.”
Bir sonraki mesajı:
“Bir kişi yüzünden zor zamanlar geçirenler… Savaşın. İçinize atmayın. Ya da birini tutup hepsini anlatın. Uyku ilacı? Almayın, asla bitmeyecek. Benim gibi olmayın. İçinize atmayın. İstediğiniz her şeyi yapın ve anlatın. Lütfen böyle yaşamayın.”
FNC ve Jimin henüz açıklama yapmadı.
Kaynak: Soompi
Çeviri: Netizen Turkey, alırken kaynak belirtin!