Min Heejin, Kurum İçi C*nsel Taciz Olayına Dair Açıklama Yayınladı
Eski ADOR Çalışanı ve Cinsel Taciz Mağduru Olduğu İddia Edilen ‘B’, Min Heejin Hakkındaki Şok Edici Gerçeği Ortaya Çıkardı
(Ç/N: Çalışan ‘B’, Min Heejin’i kendisine yönelik cinsel tacizi örtbas etmekle suçlayan çalışandır)
8 Ağustos’ta, olaya karıştığı iddia edilen çalışan, Min Hee Jin’in kötü niyetli eylemlerini ve tacizini ifşa etmek için sosyal medyayı kullandı.
Eski çalışan, “Merhaba. Ben B, CEO Min Hee Jin’in 31 Temmuz’da Instagram’da yayınladığı ve benden ‘or*spu’ ve ‘psikopat’ gibi çeşitli kaba hakaretlerle bahsettiği açıklamada adı geçen kadın çalışanım.” dedi.
민희진 폭로글 올라옴 pic.twitter.com/ISJWaaho99
— mexjeans fan (@jjinjins) August 8, 2024
Executive A was constantly critical of me and other team members, issuing unreasonable work demands even outside of working hours, which gradually eroded my sense of self-worth and well-being. Those who have experienced unwarranted harassment in the workplace will understand this…
— mexjeans fan (@jjinjins) August 8, 2024
Full hayran çevirisi:
“Merhaba. Ben B, CEO Min Hee Jin’in 31 Temmuz’da Instagram’da yayınladığı ve benden ‘or*spu’ ve ‘psikopat’ gibi çeşitli kaba hakaretlerle bahsettiği açıklamada adı geçen kadın çalışanım.”
CEO Min Hee-jin’in, Yönetici A ile yaptığı KakaoTalk konuşmasında (“Bu konu ortaya çıkarsa, bir psikopat olarak kendini mahvedecek, B’nin bu kadar cesareti var mı?”) belirttiği gibi, evet, ben gerçekten de sıradan bir ofis çalışanı ve fazla cesareti olmayan sıradan bir insanım.
Eski bir çalışan olarak, onlarca yıldır eğlence sektöründe kariyer yapmış ve medyayı idare etmekte usta olan yıldız bir yapımcının karşısında durmak gerçekten hayal edilemez. Bunu yazarken bile inanılmaz derecede korkmuş durumdayım. Ancak, CEO Min Hee-jin’in mağduriyetini ortaya koyma bahanesiyle, önceden izin almadan kişisel KakaoTalk mesajlarımı paylaşmakla kalmayıp, bir temsilci olarak tarafsızlığını koruduğunu ve hakaretlerin bana yönelik olmadığını iddia etmek ve KakaoTalk mesajlarının üzerinde oynanmış olduğunu reddetmek de dahil olmak üzere çok sayıda yanlış beyanda bulunmaya devam etmesine sessiz kalamam.
Hem şirketler hem de medya tarafından yaralı ve korumasız bırakıldığım bu durumda, gerçekleri mümkün olduğunca kapsamlı bir şekilde açıklamak, yanlış anlamaları ve mağduriyetleri netleştirmek zorunda hissediyorum. Mesaj uzun olabilir ve birçok konuyu kapsayabilir, ancak sonuna kadar okuyabilirseniz çok memnun olurum.
İstifa ettikten sonra, Nisan ayında, iki şirket arasında anlaşmazlıklar ortaya çıktığında, sırf CEO Min Hee-jin ve Yönetici A’nın altında çalıştığım için HYBE tarafından soruşturuldum ve şüphelenildim. Bazı medya kuruluşları benimle temasa geçerek gündeme getirdiğim konuları haber yapmak istediklerini ifade ettiler, ancak CEO Min Hee-jin ile HYBE arasında devam eden yasal savaşta daha fazla zarar görmekten korkarak tüm teklifleri reddettim. Sessiz sedasız yaşamak istedim. Ancak Dispatch, davamın tüm hikayesini ortaya koyan bir makale yayınladığında derinden sarsıldım. Makalenin başlığında incitici bir dil vardı ve olaya karışan kişi olarak context’i hemen anlayabiliyordum. Buna rağmen, bu mesajı gerçekleri defalarca kontrol ettikten ve doğruladıktan sonra yazdım.
Ayrıntılara girmeden önce, Yönetici A’yı şikayet ettikten sonra, soruşturma sırasında hem CEO Min Hee-jin hem de Yönetici A’dan çok sayıda küfürlü hakaret ve sözlü saldırıya maruz kaldığımı açıklamak istiyorum. Kullandıkları aşağılayıcı dil dehşet verici olsa da, bana karşı biraz pişmanlık duyabileceklerini ummuştum. Bir zamanlar CEO’nun hayranı olan, Weverse NewJeans Shop’ta yüzlerce dolar harcayan ve istifa ettikten sonra ADOR organizasyonuna çok sayıda sevgi dolu mesaj gönderen biri olarak kendimi ihanete uğramış ve aldatılmış hissediyorum.
Kimsenin gerçeğin çarpıtılmasından ve manipüle edilmesinden zarar görmemesi gerektiğini iddia etmesine rağmen, CEO Min Hee-jin gerçeği tahrif edilmiş olarak reddetti ve eski bir çalışanın (benim) özel KakaoTalk mesajlarını kendi çıkarları için kullandı. İşte bu nedenle yazmak zorunda kalacağımı hiç düşünmediğim bu mesajı yazıyorum.
<1> ADOR’da yaşadıklarımı anlatarak başlamama izin verin. ADOR’da doğrudan Yönetici A’ya bağlı olarak çalıştığım süre boyunca, sadece cinsel taciz içeren yorumlara değil, aynı zamanda çeşitli mobbing’e ve haksız muamelelere de maruz kaldım. 2 Mart’ta şirkete istifa etme niyetimi resmi olarak bildirdim. 6 Mart’ta cinsel taciz ve mobbing’i rapor ettim ve 16 Mart’ta soruşturmanın sonuçlarını aldım ve şirketle paylaştım. 21 Mart’ta istifa ettim.
Yönetici A’nın sadece mobbing değil, aynı zamanda cinsel taciz de içerdiğine inandığım eylemlerini, iddialarımı destekleyecek yeterli kanıt sunarak bildirdim. Geçmişinde benzer sorunlar olan, benden daha uzun süredir sektörde olan ve daha yüksek bir pozisyonda bulunan birini ihbar etmekten korkmama rağmen, bir riski kurumdan uzaklaştırmanın yapılacak en doğru şey olduğuna inanarak ilk adımı attım.”
“Yönetici A, beni ve diğer ekip üyelerini sürekli eleştiriyor, mesai saatleri dışında bile makul olmayan iş taleplerinde bulunuyordu ve bu da öz değer ve refah duygumu giderek aşındırıyordu. İşyerinde haksız tacize maruz kalanlar bu acıyı anlayacaktır. Hafta sonları, tatiller ve mesai saatleri dışında bile KakaoTalk üzerinden acil olmayan iş talimatları aldım ve bir Cumartesi günü bir iş mesajına hemen yanıt verdiğimde, çok hızlı yanıt verdiğim ve sözde karışıklığa neden olduğum için azarlandım. Ayrıca, cinsel taciz yorumlarının yapıldığı 40 dakikalık bir konuşma sırasında, Yönetici A, genç bir kadının etrafta olmasının atmosfer için iki erkeğin birlikte yemek yemesinden daha iyi olduğunu söylemek gibi ayrımcı ve cinsiyetçi açıklamalarda bulundu. Ayrıca, akşam 8:30’da ofisten ayrılmak üzereyken bir toplantıya hemen başlayıp başlayamayacağımızı ya da akşamın ilerleyen saatlerinde uzaktan yapıp yapamayacağımızı sorduğumda, böyle bir fikri önerdiğim için bile bana bağırıldı. Nihayetinde proje üzerinde çalışmak için gece geç saatlere kadar kaldım. Zor olan işin kendisi değil, sürekli bağırılmanın ve gerekçesiz eleştirilmenin yarattığı duygusal gerginlikti. Bu etkileşimlerin nasıl olup da Yönetici A ile benim aramdaki yanlış anlaşılmalar olarak geçiştirilebildiğini anlamıyorum.” Ne yazık ki HYBE, rapor edilen eylemlerin açıkça disiplin cezası gerektirecek ölçüde cinsel taciz veya mobbing anlamına gelmediği sonucuna varmıştır. Bununla birlikte, Yönetici A’nın davranışının uygunsuz olduğunu kabul ettiler ve CEO Min Hee-jin’in Yönetici A’ya “sert bir uyarı” yapmasını tavsiye ettiler. HYBE’ın sadece “sert bir uyarı” yapma yanıtını, çektiğim acılar göz önüne alındığında çok hoşgörülü buldum, ancak zaten şirketten ayrılacağım için, bunun peşini bırakmaya karar verdim. Daha sonra CEO Min Hee-jin’in bu “sert uyarıyı” vermeyi bile reddettiğini öğrendim. Ayrıca yakın zamanda, olayı bildirdiğim günden soruşturma sonuçlanana kadar CEO Min Hee-jin’in Yönetici A’yı aktif bir şekilde savunduğunu ve konuyu ele almak yerine bana ağza alınmayacak hakaretlerde bulunduğunu öğrendim. Kuruma sadık biri olarak, yaptığım ihbarın çarpıtılarak beni “her şeyden şikayet eden ve istifa etmeden önce sorun çıkaran” biri olarak gösterildiğini bilmek kalbimi kırıyor. “Tüm bunlara rağmen, kalan çalışanlar için işlerin düzeleceğini umuyordum. Bu nedenle, istifa ettiğim gün CEO Min Hee-jin’e uzun bir KakaoTalk mesajı gönderme cesaretini gösterdim, Yönetici A’nın beceriksizliğini ve tacizini objektif bir şekilde detaylandırdım ve bunun diğerleri için durumu iyileştirmeye yardımcı olacağını umdum. Bu mesaj 21 Mart’ta gönderildi ve istifamdan sonraki tüm hafta sonunu, Perşembe gününden Pazar sabahına kadar, kurum için duyduğum samimi endişeyle mesajlar göndererek geçirdim. CEO Min Hee-jin’in arabuluculuk yapmak için çaba sarf etmesini ve beni Yönetici A ile görüşmeye teşvik etmesini anlıyorum, ancak zaman tek başına geçmiş hataları silmiyor, özellikle de özür dilenmediğinde.”
“<2> Bu olayı daha ayrıntılı olarak açıklamama izin verin. Şok edici olabilir ama Dispatch makalesinde gördüğünüz hakaretler gerçekten de iş sırasında bana yöneltilmişti. CEO Min Hee-jin, açıklamasında raporumun odak noktasını yanlış aksettirmiş, 6 Mart ile 16 Mart arasındaki context’i düzenleyip manipüle etmiş ve işle ilgili olmayan mesajları işle ilgiliymiş gibi göstererek anlatıyı çarpıtmış, gerçeği gizlemek için küçük yalanlar karıştırmıştır. CEO Min Hee-jin, ifadesinin ve kanıtlarının doğru olduğunu ve herhangi bir çarpıtma veya yasadışı eylemin söz konusu olmadığını iddia etti, ancak özel KakaoTalk mesajlarımı seçerek düzenledi ve tüm context’i manipüle ederek kamuyla paylaştı. CEO Min Hee-jin’in açıklamasında tarafsızlığını koruduğu ve arabuluculuk yapmak için elinden geleni yaptığı yönündeki iddiaları beni büyük hayal kırıklığına uğrattı. Özellikle de ADOR’un 15 Şubat’ta tatilde olmadığını, aslında tatilde olduğunu iddia ettiğinde veya olayı bildirdiğim gün benimle doğrudan iletişime geçmesine rağmen şirketin olayı bildiren kişinin kimliğini hemen paylaşmama politikası hakkında yalan söylediğinde… Tüm umudumu kaybettiğim nokta, bir zamanlar hayranlık duyduğum CEO Min Hee-jin’in tam da eleştirdiği şeyi yapması oldu: gerçeği çarpıtmak, manipüle etmek ve özel KakaoTalk mesajlarını izinsiz ifşa etmek. Hatta Dispatch makalesinde yer alan hakaretlerin başka birine yönelik olduğunu iddia ederek ve istifamın ardındaki context’i ve nedenleri çarpıtarak kamuoyuna yalan söyledi. Tek bir özür bile dilemeden bu yalanları kullanmaya devam etmesi dayanılacak gibi değil. Herkesin hata yapabileceğine inanıyorum, ancak bir hata yapıldığında, bunu hızlı bir şekilde kabul etmek ve özür dilemek en doğrusudur.
<3> CEO Min Hee-jin, Yönetici A ile arasındaki KakaoTalk mesajlarının sadece gündelik konuşmalar olduğunu ve sorunun bunların kamuya açıklanmasında yattığını iddia edebilir. Ancak ben kendisine şunu sormak istiyorum: Yönetici A ile olan özel KakaoTalk mesajlarımı benim rızam olmadan kamuya açık bir şekilde paylaşmış ve içeriği değiştirerek anlatıyı manipüle etmişken bunu nasıl iddia edebilirsiniz? Bir haftadan uzun bir süre geçmesine rağmen CEO Min Hee-jin benden herhangi bir özür dilemedi veya anlayışımı sormadı. Koşullar göz önünde bulundurulduğunda, soruşturmaya başından itibaren dahil olmasının sonucu etkilemiş olabileceğinden şüphelenmek makuldür ve bu nedenle bunu yalnızca özel bir mesele olarak değil, iş sırasında meydana gelen bir şey olarak görüyorum. 6-16 Mart arasındaki döneme gelince, size tekrar sormama izin verin: Şirketin CEO’su olarak gerçekten tarafsız davrandığınızı ve adil bir şekilde aracılık ettiğinizi söyleyebilir misiniz? Raporumun ayrıntılarını fail olan Yönetici A ile paylaştınız ve soruşturma boyunca bunları aktif bir şekilde savundunuz. Hatta böylesine baskıcı bir ortamda çalışmanın getirdiği stres nedeniyle onlardan ayrılmayı talep ettiğimi bilmenize rağmen, Yönetici A ile yüz yüze görüşmem için bana baskı yapmaya çalıştınız. CEO Min Hee-jin de raporumu düşük performans nedeniyle bir misilleme eylemi olarak çerçeveledi.”
“Görev sürem boyunca beni böylesine zor bir duruma sürükleyen CEO Min Hee-jin’in açıklayıcı mektubunda tarafsızlığını koruduğunu ve bir temsilci olarak arabuluculuk yapmak için elinden geleni yaptığını iddia ederek samimiyetsiz açıklamalarda bulunmasından derin üzüntü duyuyorum. Özellikle de 15 Şubat’ın tatil olmasına rağmen tatil olmadığını iddia etmek ya da raporun, şikayetin yapıldığı gün derhal CEO ile paylaşılmış olmasına ve benimle irtibata geçebilecek olmasına rağmen, şikayetçinin kimliğinin paylaşılmaması gibi bir “prensip” olduğunu iddia etmek gibi çok sayıda önemsiz ve küçük yalanları karıştırdığını görmek cesaret kırıcıdır.
Sessiz kalan benim, kendimi konuşmak zorunda hissetmemin nedeni, kişisel düzeyde yaşadığım derin hayal kırıklığıdır. Daha önce başkalarını yanlış beyan ve KakaoTalk mesajlarının izinsiz ifşa edilmesi gibi konularda eleştiren CEO Min Hee-jin, şimdi bu uygulamalara kendisi de katılıyor. Bir Dispatch makalesinde bildirilen küfürlü dilin bana değil, başka birine yönelik olduğunu iddia etti. Ayrıca istifamın içeriğini ve nedenlerini çarpıtarak kamuoyuna büyük ölçüde yalan söylemiştir. Bir zamanlar birlikte çalıştığı birine haksızlık ettiğini bilmesine rağmen, tek bir özür bile dilemeden durumu kendi lehine kullanması son derece inciticidir. Herkesin hata yapabileceğine ve hata yaptığında da bunu hemen kabul edip özür dilemenin görevi olduğuna inanıyorum.
Cinsel taciz veya işyerinde zorbalık vakalarında, şikayetçi ile suçlanan kişiyi ayırmak temel bir sağduyu gereğidir. Ancak CEO Min Hee-jin, Yönetici A ile birlikte, ikisi ve benim aramda üçlü toplantılar yapılması için baskı yapmaya devam etti ve hatta İK departmanının veya toplantıya katılan reklamverenin de dahil olduğu toplantılar talep ederek şikayetçiyi baskı altına alan bir ortam yarattı. O dönemde, Yönetici A ile bir konferans odasında yalnız kaldığımda oluşan baskıcı atmosfer nedeniyle ciddi stres altındaydım ve bu nedenle resmi olarak ayrı bir ortamda çalışmayı talep etmiştim. Koşullar göz önüne alındığında, bu tür talepleri duymak benim için yıkıcıydı. Anlamaya çalıştım ama mevcut durum anlaşılır gibi değil.”
“HYBE İK ekibine itiraz ettiğimde, CEO Min Hee-jin sanki işimde yetersiz olduğum için misilleme amaçlı bir şikayette bulunmuşum gibi göstermek için her türlü çabayı gösterdi. Bana her türlü küfürlü ve aşağılayıcı sözlerle hakaret etti ve aşağıladı, bana “s*rtük”, “psikopat”, “deli s*rtük” dedi ve hatta “b*k yemem” gerektiğini söyledi. Yönetici A’yı bir avukat tutması ve bana karşı hakaret davası açması için kışkırttı ve konumunu kullanarak şikayetimin geçersiz kılınmasını sağladı.
Bu nedenle, CEO Min Hee-jin’in açıklayıcı beyanında yer alan tarafsızlığını koruduğu ve bir temsilci olarak arabulucu olarak uygun şekilde hareket ettiği iddiasının doğru olup olmadığını tekrar sormak istiyorum.
CEO Min Hee-jin’in ifadelerinde ve beyanlarında, Yönetici A’nın eylemlerinin bir mağduru olarak görülmek yerine, bir “s*rtük”, bir “psikopat” ve “b*k yemeyi” hak eden biri olarak tasvir edildim. İşini düzgün yapamayan ve “başkasının hayatını mahvetmek” için şirketi terk eden lanetli bir varlık olarak tasvir edildim. Oysa ben sadece Ador’un bir üyesiydim ve görevlerimi yerine getirmek ve kuruma katkıda bulunmak için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyordum.
CEO Min Hee-jin ve Yönetici A’dan samimi bir özür bekliyorum. Umarım geçen seferkinden farklı olarak, asıl noktayı gözden kaçıran başka bir hata yapılmaz. Lütfen yanlış aktarılan gerçekleri ayrıntılı olarak düzeltin. Açıklamamın yalanlardan ibaret olduğunu iddia etmeye devam ederseniz, gerçeği net bir şekilde ortaya çıkarmak için daha ileri adımlar atacağım.”
CR: Allkpop & jjinjins
–
1. Bu şirketler bir mağdura ne yapıyor böyle… Tüylerim diken diken oldu.
2. Wow, insanları masumca ezip sonra da bunun için onları suçlayan türden biri.
3. Bence A kişisi, Park Jiwon. Min ve A burada tamamen saldırganlar.
4. Kurban için çok üzülüyorum.
5. Bu Min Heejin’den büyük bir hayal kırıklığı. Burada tamamen hatalı.
6. Ben de HYBE’dan nefret ediyorum ama neden insanlar mağdurun gönderisinde “Min Heejin fighting” diyor?
7. Umarım mağdur güç bulur.
8. Bildiğin bir b*k başka bir b*kla savaşıyor. Umarım ikisi de başarısız olur.
9. İster HYBE ister Min Heejin olsun, ikisi de berbat. Tek acınası olan mağdur. Umarım onları dava eder.
10. Ayrıca Katalks beni şok etti ve beni tamamen soğuttu.
11. Mağdur şirketten ayrıldıktan sonra bile mücadele ediyor
12. Min Heejin’in ikinci suçu iğrenç.
13. Min Heejin’in varlığının feminist olduğu söylemini kim başlattı bilmiyorum ama bence Min bundan gerçekten nefret ederdi. Feminizmden herkesten çok nefret eden o.
14. HYBE hatalıydı, ama bence Min Heejin de hatalıydı ve Min Heejin’in kalkanı da garipti, ama bu yazıda Min Heejin’in gerçek yüzünü görebiliyorum
15. Min Heejin, lütfen şirketten istifa et.
16. Zamanlama inanılmaz. Suga’nın skandalı ve Bang Si Hyuk’un skandalı viral mi oluyor?
17. Kimsenin mağdurdan özür dileyeceğini sanmıyorum… İster Min ister HYBE olsun, mağdur için üzülüyorum
18. O kişi en büyük mağdur, bu yüzden Min Heejin’i korumayı bırakın.
19. Min Heejin çok çirkin.
20. Güçsüz kadınları ezen güçlü kadınlar ne zamandan beri feminist oldu?
21. Min Heejin için tezahürat yapan çocuklar gerçek ezikler.
22. Min Heejin, fighting????????? Az önce ne gördüm ben? Şimdi de Min Heejin ne yaparsa yapsın onu destekliyorlar mı? Cidden bu insanların akıl hastası olduğunu düşünüyorum.
23. Her türlü Min Heejin’in suçu.
24. HYBE’i sevmiyorum ama Min Heejin de iğrenç.
25. Güç dengesi başından beri eşit değildi. Başından beri Min’in tarafını tutamadıkları için mağdur harekete geçebilir. Muhtemelen Min’in masumiyetini kanıtlamak için tekrar kullanılacaklar.
26. Muhtemelen birinden gönderiyi çevrimiçi forumlarda yaymasını istediler. Bu insanların gönderinin nasıl bulunduğu ve ne zaman yayınlandığı konusunda kavga etmeye çalışmaları da neyin nesi? Her şey ortaya çıkana kadar sessiz kalın.
27. Min Hee Jin’den gerçekten nefret ediyorum. Mağdura iyi şanslar diliyorum.
28. En çok o Instagram paylaşımını nasıl bulduklarını merak ediyorum. Gönderiyi bu forumda ilk gördüğümde sadece iki yorum vardı ve hiç takipçisi yoktu.
28. Bu yorumlar da neyin nesi be? Gönderiye güvenemiyorsanız, o zaman yorum yazmayın. O kişi gerçek mağdur olmasa bile, bir yorum bırakmak mağdur için ikinci elden bir suç olabilir.
29. Eğer inanamıyorsanız, sessiz kalın. Eğer o kişi sahteyse, muhtemelen her iki taraf da dava açacaktır. Muhtemelen yarına kadar ADOR’dan bir açıklama gelir.
30. Eğlence alanında çalıştıysanız, theqoo forumlarını bilmemeniz mümkün değil. Mağdur ya da bir tanıdığı buraya göndermiş olabilir.
31. Mağdur olduğuna kanıtladıktan sonra inanacağım.
32. Kötü niyetli yorumlar bırakıp daha sonra özür dileyen o kadar çok insan gördüm ki bu konuda tarafsız kalacağım ve bekleyeceğim.
33. Şimdilik beklemek doğru değil mi? Yorumlara bakılırsa, her iki taraf da bu konuda aceleci davranıyor gibi görünüyor. Bu hesapta daha fazla şey yayınlandıktan sonra konuşmak için geç olmayacak.
34. Böyle şeyler yayınlamak Suga’nın alkollü araç kullanmasını ya da Bang Si Hyuk’un BJ’lerle tanışmasını silmeyecek.
35. Instagram etiketlerini son tarihe göre aramak artık bir işlev değil. Bu gönderiyi nasıl bulmuşlar?
36. Biri bana KakaoTalk üzerinden ‘s*rtük’ dese dehşete düşerdim.
–
K: pannchoa & pannkpop & koreaboo, Theqoo