Ü
Üye silindi 192
Babamdan çok fazla nefret ediyorum, her zaman ediyordum ama Öyle Bir Geçer Zaman Ki izleyince daha çok nefret ettim. Bana hiçbir zaman çocuğu gibi hissettirmedi, anneme bir sürü kötülük yaptı, bir çok kadınla beraber oldu hem de gözümün önünde. Geceleri çok geç saatte gelirdi, beni yanına çağırıp hiç konuşmadı, sanki ben onun hiçbir şeyiymişim gibi davrandı, dün doğum günüydü ve beni aradı ben de açmadım çünkü o gün bana hep zulüm gibi geldi, hayatımın zindanda çürümesini izleyen kişinin dünyaya geldiği gün. Annem ona kötü davranmadı hatta hâlâ daha kötü bir şey bile hissetmiyor ama ben yediremiyorum. Her zaman derslerime üstün ilgi gösteren, sessiz, sakin ve tertipli biri oldum sırf ailem kötü hissetmesin diye ama sanki önceki hayatımda büyük bir suç işlemişim gibi hickimse saçlarımı bir kere bile okşamadı, en kötüsü bana karşı hiçbir tepkilerinin olmamasıydı. Beni sevdiklerini veya sevmediklerini söylemediler, beni takdir etmediler, annem ile babamın yanında uzanırken hiç mutlu hissetmedim, hissedemedim. Arkamdan sürekli yakıştırmalar yapıldı, cevap vermediğim için miydi hiçbir fikrim yok ama pısırıklıktan değil saygıdan dolayı eğdim başımı, kestim yeri geldiğinde sesimi lakin yine de bir türlü takdir göremedim. Hastalığım varmış ve ilaç tedavisi de yokmuş. O an bile annem dışında kimse umursamadı ve hakkımda iftiralara devam ettiler, hani akraba değil akbaba demişler ya işte boşuna dememişler onu. Geçenlerde bir yazı yazmıştım "Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu" diye, orda bahsettiğim "çok yakın arkadaşım" bendim aslında, içimdeki farklı benler, onların hepsi benim günüm ve hislerimdi. Kendime hiç zarar vermedim çünkü mantıklı bulmadım ama gerek de yok gibi, vücuda vereceğim tek zarar yüreğimde bu taşlanmışlıgın ötesine geçebilir mi? Hayır. İnsanlar haklı, babanız sizin hayatınızı ya vezir eder ya da rezil, bazıları bunu fakirlik ve zorlukların göbeğinde iken yaparken bazıları da bolluk içinde zevk-i sefasını sürerken yapar.