Haziran Onur Ayı olduğundan, LGBTQ+ topluluğunun yaşamlarını ve deneyimlerini kutlayan hikayeleri öne çıkarmanın zamanı geldi. Güney Kore’de LGBTQ+’ların sinemada temsil edilmesine yönelik yolculuk birçok zorlukla karşılaştı.
“Görünmez Çağ” olarak adlandırılan dönemde LGBTQ+ temalı filmler mevcuttu ancak tanıtım eksikliği ve queer temaların diğer unsurlar tarafından gölgede bırakılması nedeniyle ana akım tarafından büyük ölçüde fark edilmedi. “Kamuflaj Çağı”, LGBTQ+ karakterlerinin sinematik temsilinde bir artışa tanık oldu, ancak bu temalar genellikle daha baskın hikayelere göre ikincil önemdeydi.
Toplumsal baskılar ve homofobi nedeniyle LGBTQ+ temalı pek çok film damgalanmaya maruz kaldı. Ancak film yapımcıları ve aktörler sınırları zorlayarak LGBTQ+ topluluğuna görünürlük ve temsil kazandıran güçlü anlatılar yarattılar ve zaman içinde gelişmeye devam ettiler. İşte LGBTQ+ temalarını ve karakterlerini güzel bir şekilde yakalayan mutlaka izlenmesi gereken Kore filmleri.
“No Regret (2006)”
Lee Song Hee Il’in yönettiği bu çığır açıcı film, Güney Kore’nin ilk açık eşcinsel temalı filmlerinden biridir ve aynı zamanda açıkça eşcinsel bir film yapımcısı tarafından yönetilen ilk Güney Kore filmidir. Geçimini sağlamak için çeşitli işlerde çalışan genç bir yetim olan Lee Su Min’in (Lee Young Hoon) ilgi çekici hikayesini anlatıyor. Çalıştığı barda tanıştığı zengin iş adamı Song Jae Min’e (Kim Nam Gil) aşık olur. Toplumsal baskılara ve kişisel mücadelelere rağmen aşk hikayeleri saf bir dürüstlük ve duygusal yoğunlukla ortaya çıkıyor. Bu film, özellikle 2000’li yılların başında muhafazakar bir toplumdaki eşcinsel ilişkiyi samimi bir şekilde tasvir etmesi açısından önemlidir.
Bu film sayesinde Lee Song Hee Il, 2006 Director’s Cut Ödülleri’nde En İyi Bağımsız Yönetmen ödülünü alırken, Lee Young Hoon, 2006 Kore Film Eleştirmenleri Birliği Ödülleri’nden En İyi Yeni Erkek Oyuncu ödülünü kazandı.
“The Handmaiden (2016)”
Park Chan Wook’un yönettiği bu görsel açıdan etkileyici ve eleştirmenlerce beğenilen film, Kore’deki Japon işgali sırasında geçiyor. Japon mirasçı Hideko’nun (Kim Min Hee) hizmetçisi olarak Kont Fujiwara (Ha Jung Woo) tarafından işe alınan genç bir kadın ve yankesici olan Nam Sook Hee’nin (Kim Tae Ri) hikayesini anlatıyor. Seok Hee, Fujiwara tarafından işe alınırken, çeşitli sırları öğrenmesi ve ona aşık olan Hideko’ya aşık olmasıyla sadakatinin sınandığını fark eder. Aşkları ve özgürlükleri için savaşmak artık Hideko ve Seok Hee’ye kalmıştır. Film, cesur hikaye anlatımı ve büyüleyici performanslarıyla tanınıyor ve aynı zamanda çeşitli temaları keşfederek onu LGBTQ+ sinemasında bir dönüm noktası haline getiriyor.
Film, çok sayıda eleştirmenin en iyi on listesinde birinci oldu, farklı ödül kuruluşlarından birçok Yabancı Dilde En İyi Film Ödülü kazandı. Yönetmen Park Chan Wook’un yanı sıra başrol oyuncuları Kim Tae Ri ve Kim Min Hee, hem yerel hem de uluslararası prestijli ödüllerden çok sayıda takdir ve övgü aldı.
“Moonlit Winter (2019)”
Lim Dae Hyung’un bu hassas ve güzel çekilmiş filmi, yanlışlıkla bekar bir anne olan annesi Yoon Hee’ye (Kim Hee Ae) gönderilen bir aşk mektubunu okuyan Sae Bom’u (Kim So Hye) konu alıyor. Bu aşk mektubu, annesinin hayatı boyunca sakladığı sırrı ortaya çıkarır ve Sae Bom, Yoon Hee’nin gençlik yıllarında derinden sevdiği Jun (Nakamura Yuko) hakkında bilgi alır. Annesinin arayı kapatmasına yardım etmeye kararlı olan Sae Bom, tatil kisvesi altında Hokkaido, Otaru’ya bir gezi düzenler. Sae Bom yavaş ve ustaca annesini duygularını keşfetmeye ve geçmişiyle yüzleşmeye teşvik eder. Film, Yoon Hee’nin eski aşkıyla ve kendisiyle yeniden bağ kurmasını incelikli bir şekilde tasvir ediyor, aşk ve özlemin dokunaklı bir incelemesini içeriyor ve onun kendini kabul etme ve yeniden alevlenen romantizme doğru yolculuğunun öyküsünü duyarlı bir şekilde anlatıyor.
Film, 40. Kore Film Eleştirmenleri Derneği Ödülleri gibi çeşitli ödül kuruluşlarından birçok ödül aldı ve Kim Hee Ae, 7. Kore Film Yapımcıları Birliği Ödülleri’nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandı.
“In Between Seasons (2016)”
“In Between Seasons” aşk, kabullenme ve aile ilişkilerinin karmaşıklığı temalarını araştıran son derece duygusal bir film. Film, genç oğlu Soo Hyun (Ji Yoon Ho) ile birlikte yaşayan sadık bekar bir anne olan Mi Kyung’un (Bae Jong Ok) etrafında dönüyor. Yakın arkadaşı Yong Joon (Lee Won Geun) sık sık evlerini ziyaret eder. Soo Hyun ve Yong Joon arasındaki güçlü bağ ortadadır ancak Mi Kyung bunu güçlü bir dostluk olarak görmektedir. Ancak Soo Hyun’u komada bırakan bir kaza nedeniyle Mi Kyung onların sadece arkadaş değil sevgili olduklarını ve birbirlerine derinden aşık olduklarını öğrenir. Film, ilk tepkisine ve geleneğe uyma yönündeki baskılara rağmen Mi Kyung’un nasıl olduğu etrafında dönüyor.
Filmin bir annenin koşulsuz sevgisini ve muhafazakar bir toplumda ortaya çıkma mücadelesini incelikli bir şekilde tasvir etmesi derinden yankı buluyor. Filmin görüntü yönetmenliği samimi anları ve deneyimleri güzel bir şekilde yakalıyor ve 21. Busan Uluslararası Film Festivali’nden KNN Ödülü’nü kazandı.
“Our Love Story (2016)”
Film, içine kapanık bir sanat öğrencisi olan Yoon Ju’nun (Lee Sang Hee), hislerinde ve cinselliğini keşfetmenin karmaşıklıklarında gezinmesini konu alıyor. Yoon Ju, projesi için malzeme ararken orada çalışan özgür ruhlu ve kendine güvenen kadın Ji Soo (Ryu Sun Young) ile tanışır. Birlikte daha fazla zaman geçirdikçe Yoon Ju, Ji Soo’ya aşık olur, daha önce hiç hissetmediği duyguları yaşar, kendi kimliğini ve her zaman bağlı kaldığı toplumsal normları sorgulamaya başlar. Film, sevgiyi gerçekçi bir şekilde tasvir etmesiyle dikkat çekiyor ve onların farklılıkları, toplumsal baskılar ve damgalanmalarla nasıl başa çıktıklarını gösteriyor.
Lee Sang Hee, 53. Baeksang Sanat Ödülleri, 22. Chunsa Film Ödülleri ve 4. Wildflower Film Ödülleri de dahil olmak üzere birçok ödül veren kuruluş tarafından En İyi Yeni Kadın Oyuncu olarak tanındı. Yönetmen Lee Hyun Ju, 26. Buil Film Ödülleri ve 38. Blue Dragon Film Ödülleri tarafından En İyi Yeni Yönetmen ödülüne layık görüldü.
Bu filmler yalnızca Koreli film yapımcılarının ve aktörlerin yeteneklerini sergilemekle kalmıyor, aynı zamanda LGBTQ+ hikayelerinin sinemada artan temsiline ve görünürlüğüne de katkıda bulunuyor.
K: allkpop
