Arkadaşlar öncelikle merhaba. Şimdiden bu uzun ve belki de saçma yazıyı okuyacak herkese içten teşekkür ederim.
Ben foruma gelip kpop haberlerine bakıp çıkıyordum açıkcası. Ama forumun samimi bir ortamı olduğunu ve aklı başında çok insan olduğunu gördüm. O yüzden bu vesileyle kayıt olup derdimi yazmak istedim. 1 kişi görse bile.
Ben gerçekten bir şeyleri başaramıyorum galiba. Hayatımdaki her şey bir noktada ters gitti ve toparlayamıyorum. Bazen moralim yerine geliyor söz veriyorum kendime artık mutsuz olmak yok her şey güzel olacak diyorum ama evvelsi gün tüm bu motive gidiyor.
Küçüklüğümden beri hayatım acı tatlı olsa da sorunlar olsa da genellikle mutlu, ailemle ve arkadaşlarımla güzel bir çocukluk yaşadım. Okul konusunda ise hep çok başarılıydım. Çok hırslı bir insandım kendi okulumda da ikinciydim. Sonra o zamanlar teog vardı ona girdik ve harika bir sonuç olmuştum. Okulun ismini yazmayacağım ama Türkiye’deki en iyi devlet liselerinden birine girdim. Her şey güzeldi lisem sınıfım. Ortalamalarımda yine gayet iyi geliyordu.
Sonra son 2 sene özel bir okula gittim bilirsiniz insanlar ya dershaneye geçiyor ya özel okula. Ben de gidip gelmek zor olmasın diye özel okula gittim. Ama orası sanırım kırılma noktam oldu. Bir şekilde denemelerim kötü geliyordu odaklanamıyordum. Rekabet çoktu herkes çok iyiydi ve bu beni iyiye motive edeceğine kötüye ediyordu. Hep geç kalmışım hissi vardı ve çalışmak bana zulüm gibi geliyordu. Lisemde çalışmıştım ama şahsen o zamanlar son günler bile çalışsam iyi sonuçlar alıyordum ama biliyorsunuz tyt-ayt bir süreç ve öyle 1-2 gün çalışmayla olmuyor bir alışkanlık gerek ve ben onu kaybetmiştim… Dahası da daha önce hep mantığımı başa koyarken ilk defa hayatımda o okuldaki aşk-arkadaşlık meseleleri kafamı karıştırmıştı ve dikkatimi fazla dağıtıyordu. Daha sonra covid oldu biliyorsunuz. Ben o noktada hayatı çok sorguladım. Ölümü. Ne için bu kadar çalışıp çabaladığımızı. En iyi yerlere gelirsem hayatım boyunca yine ders çalışıp yine en iyi işlere girersem bu beni mutlu edecek mi diye sorguladım. Biz bir robot muyuz dedim kendi kendime. En iyi lise en iyi okul en iyi iş.. Bir sonu olacak mı. Neden bu kadar zor olmak zorunda dedim bir de. O dönemler bu influencerlar çoğalmıştı. Sadece onlar üzerinden değil ama hayatta minimumu yapıp maksimum kazanç sağlamak varken ve bunu yapan insanlar varken neden çok zor bir okulun zor tıp veya bir mühendisliğinde hayatımın en iyi zamanlarını çürütmeliyim dedim. O psikoloji beni ona soktu sanırım.
Kısa tutmaya çalışacağım. Sınav senesi geldi. Psikolojim ağır bozuktu saçlarım baya dökülüyordu. Hala kendimi covid sonrasındaki yaşama tekrar ayak uydurmaya çalışıyordum. Aşk ve arkadaşlık konusunda ise ikisinden de darbe yedim. Her gün ağlıyordum artık ve günde 1 saat ders çalışıyordum. O da maksimum. Sınav dışında her şeyle ilgileniyordum gerçek hayata dönmemek için telefonda kpop instagram twitter dünyadan haberler ne varsa günümü geçiriyordum. Kısaca sınav zamanı geldi. Benden ilk bin ilk 5 bin bekleyen ailem için berbat bir sonuç kendim için kabus bir sonuç geldi. Normalde ortalama-iyi bir sıralamaydı ama beklenti neyse sizde osunuz. Günlerce ağladım. Ama biliyordum ki ben mezuna da kalsam düzelmeyecekti. Ne çalışmaya ne hayata motivem kalmamıştı. O geç kalma hissi ve o başarısızlık hissi beni doldurdu. Geçmişi kafamdan atamıyordum o lisede yaşadıklarım hala beni üzüyordu. Sonrasında bir vakıf üniversitesinin bilgisayar müh kazandım. Büyükşehirde olduğu ve bölüm iyi olduğu için yazdım. Mühendislik seçsem en kötü bunu seçerdim zaten.
Ama çok mutsuzum ve o kadar pişmanım ki. Size yemin ederim potansiyelim olmasa ve yapabileceğimi bilmesem bu sonuçla yetinirdim ama tüm çevreniz instagramınız ilk 1000’lik insanlar olunca psikolojiniz o kadar bozuluyor ki. Benim ne eksiğim var da tüm çevrem iyi yaparken ben böyleyim diyorum. Evet başta bunu sen istemedin mi diyorum ama beklenti oyken şuan en iyi üniversitelerden birinde olmamak çok koyuyor bana. 2. Sınıf oldum ama hala sindiremiyorum. Hayalimdeki gibi bir üniversite hayatı yaşayabilecekken harika büyük kampüsü olan ve benim kafamdan insanlarla dolu bir üniversiteye gidecekken şuan potansiyelimin çok altında bir yerdeyim. Kendimi çevreme göre o kadar ezik görüyorum ki. Hayatta bir şeyler için çabalama hevesim kalmadı. Sanki 20 seviyelik bir bölüm vardı ve ilk bölümü batırdığım için hareket edemiyormuşum gibi. Ne arkadaşlık ne network ne sevgili hayalim de kalmadı çünkü asla o çevrelerden insanlarla tanışamayacağım artık kendi var olan çevrem dışında. Ne zaman hayatıma bir şeyler için çabalamaya heveslensem ne bileyim erasmus olsun network kurmak olsun klüp katılmak olsun hiçbiri istediğim gibi olmayacağı için vazgeçiyorum. O üniversitelerde olan arkadaşlarımın her şeyi o kadar iyi ki. Çevreleri,kampüsleri,sosyal yaşamları ve büyük ihtimal yüksek lisans/işleri de yurt dışında olacak. Okurken birçok programla ve kulüple yurtdışına çıkacaklar. Kendi hayatımı kendi kendime mahvettim. Toparlayamıyorum.
Ben foruma gelip kpop haberlerine bakıp çıkıyordum açıkcası. Ama forumun samimi bir ortamı olduğunu ve aklı başında çok insan olduğunu gördüm. O yüzden bu vesileyle kayıt olup derdimi yazmak istedim. 1 kişi görse bile.
Ben gerçekten bir şeyleri başaramıyorum galiba. Hayatımdaki her şey bir noktada ters gitti ve toparlayamıyorum. Bazen moralim yerine geliyor söz veriyorum kendime artık mutsuz olmak yok her şey güzel olacak diyorum ama evvelsi gün tüm bu motive gidiyor.
Küçüklüğümden beri hayatım acı tatlı olsa da sorunlar olsa da genellikle mutlu, ailemle ve arkadaşlarımla güzel bir çocukluk yaşadım. Okul konusunda ise hep çok başarılıydım. Çok hırslı bir insandım kendi okulumda da ikinciydim. Sonra o zamanlar teog vardı ona girdik ve harika bir sonuç olmuştum. Okulun ismini yazmayacağım ama Türkiye’deki en iyi devlet liselerinden birine girdim. Her şey güzeldi lisem sınıfım. Ortalamalarımda yine gayet iyi geliyordu.
Sonra son 2 sene özel bir okula gittim bilirsiniz insanlar ya dershaneye geçiyor ya özel okula. Ben de gidip gelmek zor olmasın diye özel okula gittim. Ama orası sanırım kırılma noktam oldu. Bir şekilde denemelerim kötü geliyordu odaklanamıyordum. Rekabet çoktu herkes çok iyiydi ve bu beni iyiye motive edeceğine kötüye ediyordu. Hep geç kalmışım hissi vardı ve çalışmak bana zulüm gibi geliyordu. Lisemde çalışmıştım ama şahsen o zamanlar son günler bile çalışsam iyi sonuçlar alıyordum ama biliyorsunuz tyt-ayt bir süreç ve öyle 1-2 gün çalışmayla olmuyor bir alışkanlık gerek ve ben onu kaybetmiştim… Dahası da daha önce hep mantığımı başa koyarken ilk defa hayatımda o okuldaki aşk-arkadaşlık meseleleri kafamı karıştırmıştı ve dikkatimi fazla dağıtıyordu. Daha sonra covid oldu biliyorsunuz. Ben o noktada hayatı çok sorguladım. Ölümü. Ne için bu kadar çalışıp çabaladığımızı. En iyi yerlere gelirsem hayatım boyunca yine ders çalışıp yine en iyi işlere girersem bu beni mutlu edecek mi diye sorguladım. Biz bir robot muyuz dedim kendi kendime. En iyi lise en iyi okul en iyi iş.. Bir sonu olacak mı. Neden bu kadar zor olmak zorunda dedim bir de. O dönemler bu influencerlar çoğalmıştı. Sadece onlar üzerinden değil ama hayatta minimumu yapıp maksimum kazanç sağlamak varken ve bunu yapan insanlar varken neden çok zor bir okulun zor tıp veya bir mühendisliğinde hayatımın en iyi zamanlarını çürütmeliyim dedim. O psikoloji beni ona soktu sanırım.
Kısa tutmaya çalışacağım. Sınav senesi geldi. Psikolojim ağır bozuktu saçlarım baya dökülüyordu. Hala kendimi covid sonrasındaki yaşama tekrar ayak uydurmaya çalışıyordum. Aşk ve arkadaşlık konusunda ise ikisinden de darbe yedim. Her gün ağlıyordum artık ve günde 1 saat ders çalışıyordum. O da maksimum. Sınav dışında her şeyle ilgileniyordum gerçek hayata dönmemek için telefonda kpop instagram twitter dünyadan haberler ne varsa günümü geçiriyordum. Kısaca sınav zamanı geldi. Benden ilk bin ilk 5 bin bekleyen ailem için berbat bir sonuç kendim için kabus bir sonuç geldi. Normalde ortalama-iyi bir sıralamaydı ama beklenti neyse sizde osunuz. Günlerce ağladım. Ama biliyordum ki ben mezuna da kalsam düzelmeyecekti. Ne çalışmaya ne hayata motivem kalmamıştı. O geç kalma hissi ve o başarısızlık hissi beni doldurdu. Geçmişi kafamdan atamıyordum o lisede yaşadıklarım hala beni üzüyordu. Sonrasında bir vakıf üniversitesinin bilgisayar müh kazandım. Büyükşehirde olduğu ve bölüm iyi olduğu için yazdım. Mühendislik seçsem en kötü bunu seçerdim zaten.
Ama çok mutsuzum ve o kadar pişmanım ki. Size yemin ederim potansiyelim olmasa ve yapabileceğimi bilmesem bu sonuçla yetinirdim ama tüm çevreniz instagramınız ilk 1000’lik insanlar olunca psikolojiniz o kadar bozuluyor ki. Benim ne eksiğim var da tüm çevrem iyi yaparken ben böyleyim diyorum. Evet başta bunu sen istemedin mi diyorum ama beklenti oyken şuan en iyi üniversitelerden birinde olmamak çok koyuyor bana. 2. Sınıf oldum ama hala sindiremiyorum. Hayalimdeki gibi bir üniversite hayatı yaşayabilecekken harika büyük kampüsü olan ve benim kafamdan insanlarla dolu bir üniversiteye gidecekken şuan potansiyelimin çok altında bir yerdeyim. Kendimi çevreme göre o kadar ezik görüyorum ki. Hayatta bir şeyler için çabalama hevesim kalmadı. Sanki 20 seviyelik bir bölüm vardı ve ilk bölümü batırdığım için hareket edemiyormuşum gibi. Ne arkadaşlık ne network ne sevgili hayalim de kalmadı çünkü asla o çevrelerden insanlarla tanışamayacağım artık kendi var olan çevrem dışında. Ne zaman hayatıma bir şeyler için çabalamaya heveslensem ne bileyim erasmus olsun network kurmak olsun klüp katılmak olsun hiçbiri istediğim gibi olmayacağı için vazgeçiyorum. O üniversitelerde olan arkadaşlarımın her şeyi o kadar iyi ki. Çevreleri,kampüsleri,sosyal yaşamları ve büyük ihtimal yüksek lisans/işleri de yurt dışında olacak. Okurken birçok programla ve kulüple yurtdışına çıkacaklar. Kendi hayatımı kendi kendime mahvettim. Toparlayamıyorum.