mantık ne acaba dedim ve araştırdım
suçun bir aktif bir de pasif süjesi varmış. Aktif süje ile pasif süje ise aynı olayda birleşemezmiş. (faille, mağdur aynı kişi olamazmış yani) en kötü olay sonrası cezalandırmada kamu yararı gözetilmesi gerekirmiş. ama burada öyle bir durum da olmuyormuş.
fakaattt...... İntihara kalkışan şahsın ; intihara kalkışma şekline göre yaptırımı değişirmiş.
Örneğin işlek bir caddede üzerinde üzerine benzin dökerek kendisini yakmaya çalışan veya köprünün üzerine çıkarak etrafa bağırıp çağıran yada evin çatısına çıkarak intihar girişimde bulunan şahıslara duruma göre (yoruma ve niyete göre ucu açık galiba-ya da uygulanmıyor) kabahatler kanunun 36. maddesi gereği işlem yapılabilirmiş. (toplumun huzur, sükununu bozma fln)
Ancak ilaç içmek, asılma vb. yöntemlerle intihara teşebbüs edenlerin ifadeleri alınıp (yönlendirme var mı vs diye) C.savcılığına gönderilirmiş. sonuçta da, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilirmiş. bence burada, caydırıcılık için ceza olmalı derdim ama bu sefer de düşene bir tekme de ben atmayayım diyorum gbkgnh.
gerçi bu sefer de intihar eden fakat başarılı olamayan kişiyi yargılamak, kişileri ' intihar etmede mutlak sonuca' sürükler gibi bir anlam çıkarabilirmiş. yani bundan dolayı ceza alacağını bilen kişi, intihar edip de bunu beceremezse, ceza alacağını düşünerek bir daha canına kastedebilirmiş.
hepinize iyi çalışmalar bu arada