Blabla
Rookie Idol
- Katılım
- 26 Tem 2023
- Mesajlar
- 394
- Tepki
- 1,785
- Puan
- 34
Part 1
Doğduğumdan beri tanıştığım, beraber büyüdüğüm çok yakın bir arkadaşım vardı İlkokulun ilk bir yılını beraber okuduk fakat benim taşınmamla yollarımız ayrılmıştı. Yıllar boyunca ay keşke aynı okulda olsak ne çok eğlenirdik ay birbirimizden kopamıyoruz diye zırlayıp durduk yıllarca öyle düşünün ki birbirimize bu kadar çok bağlıyız yani. Ben onun evine giderdim evime döndüğümde beni arayıp "bizde kal nolur" der ve ağlayıp bana yalvarırdı. Otoriter bir ailede olduğum için de ailem asla izin vermezdi. Bu arkadaşa tavuk diyelim çünkü tıpkı bir tavuk gibi davranıyor. Hikayenin ilerleyen bölümlerinde anlarsınız. Biz bu Tavukla yıllar sonra ortaokulun son iki yılında aynı sınıfa düştük ve bayram ettik baya kavuştuk diye. İlk baş her şey güzel gidiyor tamam falan. Bu Tavuk zamanla beni sürekli boğmaya başladı. Sanki toksik bir ilişki içinde gibiydik. Normal öğle yemeğimizi yerken söylediğim bir kelimeye ya da harfe aşırı tepki veriyor, küsüyor ve özür dileyene kadar da asla suratıma bakmıyordu. Hayatımın yarısını ondan özür dilemekle gecirmistim. Günde 20 kere af diliyordum ondan. Peki neden af diliyordum? Hiçbir şey. Kendi kendine bana küsüyordu. Yaptığım her şeyde kötülük arıyordu. Ailem ve arkadaşlarım onun beni kullandığını ve harcadığını söylediler ama ben inanmadım. Daha sonra ben kpopla ilgilenmeye başladım. Sınıftan başka bir kızın daha kpopla ilgilendiğini öğrendim ve o kızla yakınlaşmaya başladık. Çok güzel sohbetler ediyorduk. Arkadaşımı da bu sohbetlere katmaya çalışıyordum ama asla konuşmuyor ve yine bana surat yapıyordu. Sonra durduk yere bana "sen beni sattın. Sen artık beni sevmiyorsun, anca o kızla EXO konuşsan" falan demeye başladı. Bu arada o kızla da anca üç kere falan gorusmusumdur. Ben en sonunda onun beni bogmalarina ve herkesten kıskanmalarına dayanamadım ve isyan bayrağını çektim. Üç gün boyunca onunla konuşmadım. Bir yıl boyunca resmen bana oyuncağı gibi davrandı. Sınıftan kimseyle arkadaş olmama izin vermedi hemen tavır yaptı. Ben de ona ben senin uşağın değilim protestosu yaptım. Bu üç gün boyunca bana mektuplar yazdı ve her mektubunda beni aşağılayan bir üslupla suçlu çıkardı. Amacı tekrar ondan özür dilememdi. Dilemedim. Üç günün sonunda benden özür dileyince affettim.
Doğduğumdan beri tanıştığım, beraber büyüdüğüm çok yakın bir arkadaşım vardı İlkokulun ilk bir yılını beraber okuduk fakat benim taşınmamla yollarımız ayrılmıştı. Yıllar boyunca ay keşke aynı okulda olsak ne çok eğlenirdik ay birbirimizden kopamıyoruz diye zırlayıp durduk yıllarca öyle düşünün ki birbirimize bu kadar çok bağlıyız yani. Ben onun evine giderdim evime döndüğümde beni arayıp "bizde kal nolur" der ve ağlayıp bana yalvarırdı. Otoriter bir ailede olduğum için de ailem asla izin vermezdi. Bu arkadaşa tavuk diyelim çünkü tıpkı bir tavuk gibi davranıyor. Hikayenin ilerleyen bölümlerinde anlarsınız. Biz bu Tavukla yıllar sonra ortaokulun son iki yılında aynı sınıfa düştük ve bayram ettik baya kavuştuk diye. İlk baş her şey güzel gidiyor tamam falan. Bu Tavuk zamanla beni sürekli boğmaya başladı. Sanki toksik bir ilişki içinde gibiydik. Normal öğle yemeğimizi yerken söylediğim bir kelimeye ya da harfe aşırı tepki veriyor, küsüyor ve özür dileyene kadar da asla suratıma bakmıyordu. Hayatımın yarısını ondan özür dilemekle gecirmistim. Günde 20 kere af diliyordum ondan. Peki neden af diliyordum? Hiçbir şey. Kendi kendine bana küsüyordu. Yaptığım her şeyde kötülük arıyordu. Ailem ve arkadaşlarım onun beni kullandığını ve harcadığını söylediler ama ben inanmadım. Daha sonra ben kpopla ilgilenmeye başladım. Sınıftan başka bir kızın daha kpopla ilgilendiğini öğrendim ve o kızla yakınlaşmaya başladık. Çok güzel sohbetler ediyorduk. Arkadaşımı da bu sohbetlere katmaya çalışıyordum ama asla konuşmuyor ve yine bana surat yapıyordu. Sonra durduk yere bana "sen beni sattın. Sen artık beni sevmiyorsun, anca o kızla EXO konuşsan" falan demeye başladı. Bu arada o kızla da anca üç kere falan gorusmusumdur. Ben en sonunda onun beni bogmalarina ve herkesten kıskanmalarına dayanamadım ve isyan bayrağını çektim. Üç gün boyunca onunla konuşmadım. Bir yıl boyunca resmen bana oyuncağı gibi davrandı. Sınıftan kimseyle arkadaş olmama izin vermedi hemen tavır yaptı. Ben de ona ben senin uşağın değilim protestosu yaptım. Bu üç gün boyunca bana mektuplar yazdı ve her mektubunda beni aşağılayan bir üslupla suçlu çıkardı. Amacı tekrar ondan özür dilememdi. Dilemedim. Üç günün sonunda benden özür dileyince affettim.