- Katılım
- 11 May 2023
- Mesajlar
- 713
- Tepki
- 2,105
- Puan
- 113
Belki bilenleriniz vardır, Netflix'te bu davayı baştan sona ve tüm delilleriyle anlatan bir dizi yayına girdi. Zamanında aşırı yakından takip edemediğim ve biraz da kaynak sıkıntısı çektiğim için çok da araştırmadığım bir davaydı kendisi ama hep merak ediyordum. Çünkü açıkçası Depp'i fazlasıyla seviyorum ama bir süredir kendisine şüpheyle yaklaşmama neden oluyordu bu dava. Davanın sonucunu da tam hatırlamıyorum açıkçası, sanırım Depp'in lehineydi (nolur spoiler vermeyin bilerek internetten sonuca bakmadım lskfgjdgh) ama Heard'e karşı ufacık bile şiddet uyguladıysa bakış açımın değişebileceğine inandığım için hem hukukçu hem de liberal feminist* tarafımla bu davayı incelemek istedim. İzlediğim her bölümden sonra o bölümle ilgili yorumlarımı paylaşmak istiyorum.
*Liberal Feminizm: Toplumsal cinsiyet bağlamında kadın-erkek eşitliğine vurgu yapan birinci dalga feministlerden oluşmuştur. Kadının özel alan ile sınırlı kalmasına karşı çıkarak, birey olarak kendini geliştirecek potansiyele sahip olması gerektiğini savunan ideolojidir.
Başlayalım bakalım.
Öncelikle belirtmek isterim ki, bilinenin aksine bu bir boşanma veya taciz/şiddet davası değil. Davacı taraf Depp ve dava, Heard'in 2016'da Washington Posts'da (tam adını hatırlayamadım gazetenin ama böyle bir şey) yayınladığı ve Depp'in ismini vermeden yazdığı bir yazı dolayısıyla açılan hakaret davası. Bu yazıda Heard, aile içi şiddet kurbanı olduğunu söyleyerek Depp'i zor durumda bırakıyor ve mesleğini etkileyecek bir olaya sebep oluyor. Bunun etkisini 6 yıl boyunca hisseden Depp ise 2022'de hakaret davası açıyor. Davanın ikisinin de yaşadığı şehirler olmayan bambaşka bir şehirde/eyalette açılmış olmasına dikkat çekiliyor ve açıkçası bunun nedenini tam anlayamadım. Ancak Amerikan Hukukunun bir açığını yakalayarak Depp'in avukatlarının Depp lehine usuli bir avantaj kullandığını düşünüyorum. Türk Hukuku bazında bunu değerlendirecek olsaydık, bu dava ilk celseyi göremeden yetkisizlik kararı yemişti. KJHSDFKJGDFKLKL Ha ayrıca, Türkiye'de davacının ismi verilmeden hakaret edilmiş olmasını da dava konusu yapmak çok zor. Zira "ondan bahsettiği net değil" diyerek esastan red kararı yiyecek olmanız olası. Bu tarz, isim verilmeden hakaret edilmiş olmasına yönelik dava açılması için malum partinin yüksek mertebeli koltuklarından birinde ya da asıl "koltuk"ta oturuyor olmanız falan gerekir.
Şimdi, Depp'in penthouse'ında yaşanan ilk olaydan bahsetmek istiyorum. Tabiri caizse bu "dışkı" olayından. Açıkçası bu kısım kafamı karıştırdı, çünkü Heard'ün tarafı dışkının Depp'in köpeğine ait olduğunu savunuyor çünkü köpek yavruyken Depp'in otundan yutmuş ve bağırsakları zarar görmüş. Yanlış görmediysem Depp davada değil ama başka bir kaynakta (tam emin olamadım buradan) bunu kabul ediyor. Açıkçası bu yüzden bu olay kafamı epey karıştırdı. Ama Depp'in iddiasına göre baya küçük bir cins olan ve 4 kilo olan bir köpekten o kadar büyük dışkı çıkmasının da pek bir imkanı yok.
Ancak bu kısımda yapılan savunmalarda şundan tam anlamıyla emin oldum: Heard gerçekten iyi bir oyuncu. Bence hal ve hareketleri mesleki deformasyondan değil gerçekten rol yaptığından veya savunmasını daha inandırıcı kılmak için biraz "süslemesinden" kaynaklı. Yani dedikleri doğruysa da değilse de işin içine biraz rol karıştırıyor gibiydi. Öte yandan Depp de ya süper über harika oyuncu ya da gerçekten doğruyu söylüyor. Çünkü hal ve hareketleri düşüncelerini yansıtıyor gibiydi, bana kalırsa. Yaşanan olayın saçmalığına patlayarak gülmemek için kendini zor tutuyor gibi olması ve "Ulan ben ne anlatıyorum burada?" diye olayı sorguluyor gibi görünmesi bana böyle düşündürdü. Rol yapıyorduysa bile kimseye belli etmediği kesin.
Gelelim yine penthouse'da yaşanan "telefon fırlatma" olayına ve sonrasında Heard'ün uzaklaştırma kararı çıkardığı sürece... Belgeselde de geçiyor bu cümle: "Ne yaşanmış olursa olsun unutmayın ki, biz orada değildik." Gerçekten de öyle. Birazdan söyleyeceğim şeyler tamamen benim düşüncelerim ve işin aslını asla tam olarak bilemem, çünkü orada değildim. Ama dışarıdan görüneni en tarafsız şekilde söylemek istiyorum.
Öncelikle, olay sırasında Heard'in arkadaşı olan Io'nun olay sırasında telefonda olduğu söyleniyor. Io doğal olarak duyduğu şeylerin tanıklığını yapıyor ama merak ediyorum, acaba işin aslını bilerek mi yoksa sadece duyduklarını baz alarak mı yapıyor bu tanıklığı? Çünkü adam telefonda Heard'ün çığlıklarını duyduğunu ve yine Heard'ün "Bu bana son kez vuruşundu," vs. dediğini söylüyor. Ama Depp ve orada olan koruması da diyor ki, Depp buzdolabının yanındaydı (yani Heard'den 6 metre uzakta) ve "Sen neyden bahsediyorsun?" diyordu. Yani Heard, sırf Io'ya durumu daha farklı lanse etmek için telefonda Depp ona vuruyormuş gibi lanse edebilirdi durumu - ki biraz öyle yapmış gibi. Çünkü korumaların odaya girdiğini görünce şaşırdığı söyleniyor (yani korumaların orda olmadığını düşündüğü için şaşırmış ve belki de planı (?) sarsıldı diye sinirlenmiş diye düşünüyorum). Neyse, bu olayın üzerine eve polis geliyor (Io çağırmış) ve polislerin vücut kamerasından alınan delile göre Heard "Sorun yok, hallettik," vs. diyerek polisleri gönderiyor. Ne hikmetse ertesi gün de koşup uzaklaştırma kararı alıyor ve magazine gözündeki morlukla (Depp'in telefon fırlattığını iddia ediyor) görüntü vermiş oluyor. Madem darp edildin, ayağına kadar gelen polisi neden gönderdin? Hemen polis eşliğinde gidip darp raporu almak varken neden ertesi gün yani? Ha bir de, Depp'in koruması o an Heard'ün yüzünü tam olarak gördüğünü ve bir yara/morluk olmadığını söylüyor. Bütün bunlar da Heard'ün bu olayı bilerek kurguladığını (!) işaret ediyor. Zaten bu kanıtlardan sonra kamuoyu da Heard'e karşı baya taraf alıyor.
İlk bölümün sonlarına doğru sunulan ses kayıtlarına gelecek olursak... İşte bu kayıtlardan sonra ortalık karışır. Zira Heard açıkça şiddet uygulayan taraf olduğunu kabul ediyor. Yani Amerikan Hukuku nasıl düzenlemiştir bunu emin değilim ama bizde bu açık ikrardır ve davayı bitirebilecek en büyük delillerden biridir - tabi bu bir taciz davası olsaydı. Ancak hakaret davası olduğu için davanın 5-6 hafta daha sürdüğünü düşünüyorum - üstelik, bu dava Depp'in aile içi şiddet faili olduğu iddia edilen bir hakaret davası... Yine de mahkeme nezdinde dava devam etse de kamuoyunun gözünde dava bitmiştir bence bu noktadan sonra. Yine de, Depp'in şiddet uyguladığını kanıtlar %100 somut değil yok ama uygulamadığını kanıtlar %100 somut bir delil de yok. Heard'den artık %100 eminiz ama mahkeme nezdinde Depp için şüpheler yerini koruduğundan davanın devam etmesi mantıklı.
Buradaki en büyük sıkıntı ise şu: Heard'ün 2016'da kendini aile içi şiddet kurbanı ilan edip o dönem popüler olan MeToo hareketinin sözcülerinden biri ilan etmiş olması, ancak bu ses kaydı delillerine göre kendisinin de bir fail olması. Bu dava Heard'in lehine sonuçlanacak olsa bile o noktadan sonra özellikle feminist kesim gözünde itibarının yerle bir olacağı kesinmiş bence. Çünkü dediğim gibi, Heard'ün suçu kendi ikrarıyla %100 kesinleşmiş.
Neysem, ilk bölüm için yorumlarım böyle. Diğer bölüm için açacağım başlıklarda görüşürüz ballı lokumlarım.
*Liberal Feminizm: Toplumsal cinsiyet bağlamında kadın-erkek eşitliğine vurgu yapan birinci dalga feministlerden oluşmuştur. Kadının özel alan ile sınırlı kalmasına karşı çıkarak, birey olarak kendini geliştirecek potansiyele sahip olması gerektiğini savunan ideolojidir.
Başlayalım bakalım.
Öncelikle belirtmek isterim ki, bilinenin aksine bu bir boşanma veya taciz/şiddet davası değil. Davacı taraf Depp ve dava, Heard'in 2016'da Washington Posts'da (tam adını hatırlayamadım gazetenin ama böyle bir şey) yayınladığı ve Depp'in ismini vermeden yazdığı bir yazı dolayısıyla açılan hakaret davası. Bu yazıda Heard, aile içi şiddet kurbanı olduğunu söyleyerek Depp'i zor durumda bırakıyor ve mesleğini etkileyecek bir olaya sebep oluyor. Bunun etkisini 6 yıl boyunca hisseden Depp ise 2022'de hakaret davası açıyor. Davanın ikisinin de yaşadığı şehirler olmayan bambaşka bir şehirde/eyalette açılmış olmasına dikkat çekiliyor ve açıkçası bunun nedenini tam anlayamadım. Ancak Amerikan Hukukunun bir açığını yakalayarak Depp'in avukatlarının Depp lehine usuli bir avantaj kullandığını düşünüyorum. Türk Hukuku bazında bunu değerlendirecek olsaydık, bu dava ilk celseyi göremeden yetkisizlik kararı yemişti. KJHSDFKJGDFKLKL Ha ayrıca, Türkiye'de davacının ismi verilmeden hakaret edilmiş olmasını da dava konusu yapmak çok zor. Zira "ondan bahsettiği net değil" diyerek esastan red kararı yiyecek olmanız olası. Bu tarz, isim verilmeden hakaret edilmiş olmasına yönelik dava açılması için malum partinin yüksek mertebeli koltuklarından birinde ya da asıl "koltuk"ta oturuyor olmanız falan gerekir.
Şimdi, Depp'in penthouse'ında yaşanan ilk olaydan bahsetmek istiyorum. Tabiri caizse bu "dışkı" olayından. Açıkçası bu kısım kafamı karıştırdı, çünkü Heard'ün tarafı dışkının Depp'in köpeğine ait olduğunu savunuyor çünkü köpek yavruyken Depp'in otundan yutmuş ve bağırsakları zarar görmüş. Yanlış görmediysem Depp davada değil ama başka bir kaynakta (tam emin olamadım buradan) bunu kabul ediyor. Açıkçası bu yüzden bu olay kafamı epey karıştırdı. Ama Depp'in iddiasına göre baya küçük bir cins olan ve 4 kilo olan bir köpekten o kadar büyük dışkı çıkmasının da pek bir imkanı yok.
Ancak bu kısımda yapılan savunmalarda şundan tam anlamıyla emin oldum: Heard gerçekten iyi bir oyuncu. Bence hal ve hareketleri mesleki deformasyondan değil gerçekten rol yaptığından veya savunmasını daha inandırıcı kılmak için biraz "süslemesinden" kaynaklı. Yani dedikleri doğruysa da değilse de işin içine biraz rol karıştırıyor gibiydi. Öte yandan Depp de ya süper über harika oyuncu ya da gerçekten doğruyu söylüyor. Çünkü hal ve hareketleri düşüncelerini yansıtıyor gibiydi, bana kalırsa. Yaşanan olayın saçmalığına patlayarak gülmemek için kendini zor tutuyor gibi olması ve "Ulan ben ne anlatıyorum burada?" diye olayı sorguluyor gibi görünmesi bana böyle düşündürdü. Rol yapıyorduysa bile kimseye belli etmediği kesin.
Gelelim yine penthouse'da yaşanan "telefon fırlatma" olayına ve sonrasında Heard'ün uzaklaştırma kararı çıkardığı sürece... Belgeselde de geçiyor bu cümle: "Ne yaşanmış olursa olsun unutmayın ki, biz orada değildik." Gerçekten de öyle. Birazdan söyleyeceğim şeyler tamamen benim düşüncelerim ve işin aslını asla tam olarak bilemem, çünkü orada değildim. Ama dışarıdan görüneni en tarafsız şekilde söylemek istiyorum.
Öncelikle, olay sırasında Heard'in arkadaşı olan Io'nun olay sırasında telefonda olduğu söyleniyor. Io doğal olarak duyduğu şeylerin tanıklığını yapıyor ama merak ediyorum, acaba işin aslını bilerek mi yoksa sadece duyduklarını baz alarak mı yapıyor bu tanıklığı? Çünkü adam telefonda Heard'ün çığlıklarını duyduğunu ve yine Heard'ün "Bu bana son kez vuruşundu," vs. dediğini söylüyor. Ama Depp ve orada olan koruması da diyor ki, Depp buzdolabının yanındaydı (yani Heard'den 6 metre uzakta) ve "Sen neyden bahsediyorsun?" diyordu. Yani Heard, sırf Io'ya durumu daha farklı lanse etmek için telefonda Depp ona vuruyormuş gibi lanse edebilirdi durumu - ki biraz öyle yapmış gibi. Çünkü korumaların odaya girdiğini görünce şaşırdığı söyleniyor (yani korumaların orda olmadığını düşündüğü için şaşırmış ve belki de planı (?) sarsıldı diye sinirlenmiş diye düşünüyorum). Neyse, bu olayın üzerine eve polis geliyor (Io çağırmış) ve polislerin vücut kamerasından alınan delile göre Heard "Sorun yok, hallettik," vs. diyerek polisleri gönderiyor. Ne hikmetse ertesi gün de koşup uzaklaştırma kararı alıyor ve magazine gözündeki morlukla (Depp'in telefon fırlattığını iddia ediyor) görüntü vermiş oluyor. Madem darp edildin, ayağına kadar gelen polisi neden gönderdin? Hemen polis eşliğinde gidip darp raporu almak varken neden ertesi gün yani? Ha bir de, Depp'in koruması o an Heard'ün yüzünü tam olarak gördüğünü ve bir yara/morluk olmadığını söylüyor. Bütün bunlar da Heard'ün bu olayı bilerek kurguladığını (!) işaret ediyor. Zaten bu kanıtlardan sonra kamuoyu da Heard'e karşı baya taraf alıyor.
İlk bölümün sonlarına doğru sunulan ses kayıtlarına gelecek olursak... İşte bu kayıtlardan sonra ortalık karışır. Zira Heard açıkça şiddet uygulayan taraf olduğunu kabul ediyor. Yani Amerikan Hukuku nasıl düzenlemiştir bunu emin değilim ama bizde bu açık ikrardır ve davayı bitirebilecek en büyük delillerden biridir - tabi bu bir taciz davası olsaydı. Ancak hakaret davası olduğu için davanın 5-6 hafta daha sürdüğünü düşünüyorum - üstelik, bu dava Depp'in aile içi şiddet faili olduğu iddia edilen bir hakaret davası... Yine de mahkeme nezdinde dava devam etse de kamuoyunun gözünde dava bitmiştir bence bu noktadan sonra. Yine de, Depp'in şiddet uyguladığını kanıtlar %100 somut değil yok ama uygulamadığını kanıtlar %100 somut bir delil de yok. Heard'den artık %100 eminiz ama mahkeme nezdinde Depp için şüpheler yerini koruduğundan davanın devam etmesi mantıklı.
Buradaki en büyük sıkıntı ise şu: Heard'ün 2016'da kendini aile içi şiddet kurbanı ilan edip o dönem popüler olan MeToo hareketinin sözcülerinden biri ilan etmiş olması, ancak bu ses kaydı delillerine göre kendisinin de bir fail olması. Bu dava Heard'in lehine sonuçlanacak olsa bile o noktadan sonra özellikle feminist kesim gözünde itibarının yerle bir olacağı kesinmiş bence. Çünkü dediğim gibi, Heard'ün suçu kendi ikrarıyla %100 kesinleşmiş.
Neysem, ilk bölüm için yorumlarım böyle. Diğer bölüm için açacağım başlıklarda görüşürüz ballı lokumlarım.